2

Bilime Gönül Vermişlerdi


  • Oluşturulma Tarihi : 05.02.2017 07:12
  • Güncelleme Tarihi :

ELİF YILMAZ

Geçmişte yazmış olduğum yazılarıma bir göz attım ve kaç kişiye ulaştığımın bir istatistiğini yaptım. Her yazar muhakkak geniş bir kitleye hitap etmek ister. Fakat yazar için en önemli olanı sabit bir takipçisinin olmasıdır. Bu anlamda benim de bu yönde bir isteğim ve çabam her zaman olmuştur.

Bu hafta geçen haftalardan farklı olarak önceki haftalarda yayınlanan 'Bilime Gönül Verenler' adlı yazı dizisinde değinmiş olduğum hayat hikayelerinden birer kesit sunacağım.

Her biri özel olan Cahit Arf, Ali Rıza Berkem, Remziye Hisar, Oktay Sinanoğlu, Feza Gürsey gibi değerli hayat hikayeleri unutulmasın istedim...

İlk kadın Kimyacımız Prof.Dr. Remziye Hisar… İsteklerine ulaşmak için azimle mücadele vermişti. İyi bir araştırmacı, kimyager, ev hanımı ve öğretmen... Mütareke yıllarında mesleğini devam ettirmekte idi. Hedeflediği noktalara gelmekte oldukça zorlandığını dile getiriyor. Fakat okuma tutkusu onu hep mücadeleye itmiş. Kadınların sadece öğretmenlik yapabildiği o yıllarda Remziye Hanım’ın ne derece yol aldığı aşikârdır. Remziye Hanım’ın hikâyesi bir başarı hikâyesi, Remziye Hanım tarihin içinde çınlayan ‘Bir Kadın Sesi’ dir.

19 Nisan 2015’te bu dünyadan göçen Oktay Sinanoğlu’nu rahmetle anıyor ve gençlere tavsiyesini bir kez de ben kendi dilinden aktarıyorum…

“…Gençler, Türkiye’de adet haline gelmiş göstermelik işlerden kaçının. Sırf üniversite bitirdi desinler diye, ananız babanız Amerika’da master yaptı diye öğünebilsin diye yükseköğrenime gitmeyin. Sonunda ancak kendinizi kandırırsınız. Temel gayeleriniz, kendinizin ufak çıkarları ötesinde, kendiniz dışında, bu ülke, bu ulus, Türk dünyası, Avrasya, insanlık için olsun. Yüksek hedefleriniz için çalışın. O zaman, kendi durumunuz da kendiliğinden düzelecektir. Maddiyat ile maneviyatı dengeleyin. Formülünüz ‘bilim’ + ‘gönül’dür. Bu iki kanadın biri eksik olursa ne kendinize ne de insanlığa hayrınız dokunur.”

Feza Gürsey’i daha iyi tanımak ve anlatmak için araştırmalar yapıyorum. Hangisini anlatsam, ne söylesem? Bu köşeye sığar mı? Feza Gürsey’in bu kadar derin izler bırakmasının ardında yatan en önemli sebep insana verdiği değer, saygı ve sevgi. İnsanlara ilgi gösterir, köken farklılığı, yaş, millet ve inanışlara saygı duyardı. Evinin kapıları ve çalışma yeri ziyaretçilere, meslektaşlarına ve sevenlerine her zaman açıktı. Öğrencileri ile saatlerce vakit geçirirdi. Feza Gürsey arkasında birçok seven bırakmıştır. Çevresi tarafından “mükemmel insan” olarak bahsedilmek… En güzeli bu değil midir?

Demek ki başarının formüllü basit. Çalışmak çalışmak ve çalışmak. Bizde kendimize soralım o zaman; Bugün Cahit Arf kadar çalıştık mı?

Son sözüm yine Cahit Arf’ den;

"BiIim ve inanç iki ayrı unsurdur. BirIeşirse devrim yapabiIirsiniz."

Kendini bilime ve topluma hizmete adamış olan Kimya Biliminin Başöğretmeni Prof.Dr. Ali Rıza Berkem kendini şöyle tanımlar; “…Lügatımda ‘Hayır’ sözcüğü yoktur. Hayır dersem karşımdakinin üzüleceği düşüncesiyle, bir düşünelim derim ki bu bir bakıma hayır anlamına gelir… Hizmet etmenin kutsal bir görev olduğunu düşündüğümden, bana önerilen görevleri hiçbir zaman geri çevirmemiş ve sorumluluk duygusu içinde sonuna kadar yürütmeye çalışmışımdır. Üstlendiğim görevlerden, hiçbir zaman, en küçük bir kişisel çıkar beklemedim ve edinmedim… İnsanları severim. Onlar hakkında en küçük bir kötülük düşünmem. Din, ırk, mezhep, renk, fakir, zengin olmak benim için asla fark etmez. Ben insanı, insan olduğu için severim.”

Ayrıntılı hayat hikayelerini incelemek isterseniz  'Bilime Gönül Verenler' adlı yazı dizisine göz atabilirsiniz. Hoşçakalın...

Bilime Gönül Vermişlerdi
Elif Yılmaz Pekçalışkan
Yazarımız Kim ?

Elif Yılmaz Pekçalışkan