Sayfa Yükleniyor...
Ülke olarak deprem, sel, çığ, heyelan gibi doğal afetler yaşanmakta ve ciddi can kayıpları vermekteyiz. Afetlerin bilhassa ilk 72 saatine hazırlıklı olma konusunda afete hazırlık kültürünü bilmek ve içselleştirmek durumundayız. AFAD’a göre; “Türkiye,180 ülkenin yer aldığı endekste en riskli 113. ülke konumundadır. Maruz kalma bakımından 12,30 puan ile 108. sırada yer alırken zarar görebilirlik bakımından ise 41,11 puan ile 112. sırada bulunmaktadır. Zarar görebilirliği oluşturan üç alt bileşenden duyarlılık bakımından 128., baş etme yetersizliği bakımından 93. ve adaptasyon yetersizliği bakımından ise 119. sırada bulunmaktadır. Maruz kalma ve baş etme yetersizliğinde risk sınıfı orta iken diğer parametrelerde risk sınıfı düşük olarak hesaplanmıştır.” Afetlerin doğrudan ya da dolaylı olarak neden olduğu maddi ve manevi kayıplar, afet yönetiminin günümüz dünyasında ne kadar önemli olduğunun bir kanıtıdır. 20. Yüzyılın başından bu yana, Türkiye’de meydana gelen doğal afetler sonucunda 87 bin kişi hayatını kaybetmiş, 210 bin kişi yaralanmış ve 651bin konut yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Kentsel dönüşüm tamamen ticari amaç taşımakta olduğundan bu konu devlet tarafından ele alınarak bu düşünce ekseninden uzaklaşılmalıdır. Mücadele planlamanın çok önemli olduğu veriler ışığında gayet açıktır. Etkin bir afet yönetimi için toplama alanları yeterli hale getirmeliyiz. Mutlaka kavramsal tanım yapılmalı. İdari sorunlar, toplumsal sorunlar, eğitim sorunları aşılmalı. Sivil toplum örgütleri bilinçlendirmeli. Hukuki alt yapı yeterli hale getirilmeli. Bilgi yukardan aşağı gelmeli, uygulama ise yerelden yukarıya doğru yenilenmeli. Sigorta yapılırken yapı stokunun yapılışı ve dayanıklılığı göz önünde bulundurulup fiyatlandırma bu bazda yapılmalı. DASK bile halen yaklaşık 9 milyon adet poliçeye ulaşmış olup, sigortalılık oranı yüzde 50 yani başka bir deyişle her 2 konuttan 1 tanesi sigortalanmış. (2018 verilerine göre). Afet yönetiminin en önemli bileşeni ise afet risklerini tanımak, riskleri azaltmak ve afetlere hazırlıklı olmaktır. Toplumda, afetler olmadan önlem alma anlayışını geliştirmek için insana temas eden projelerden biri olan afetlere hazırlık yılı ile vatandaşlarımızın www.hazirol.gov.tr adresinden takip edebilecekleri 12 ay boyunca çok sayıda etkinlik bulunmaktadır. Burada önemli bir proje olan Afete Hazır Türkiye Projesi’nin önemini belirtmek isterim. Dört önemli bileşeni bulunmaktadır. Toplumun en küçük birimine yönelik Afete Hazır Aile, her seviyedeki eğitim kurumlarına yönelik afete hazır okul, özellikle endüstriyel kazalara açık ve kritik sektörlere yönelik afete hazır işyeri ve ülkemizin genç nüfusuna yönelik afete hazır gönüllü gençler.Afete hazır bir Türkiye’de projenin başlangıcından 2020 yılının başına kadar toplamda 12,8 milyon kişiye ulaşılmış olması, 2019 yılı içerisinde ise 1,9 milyondan fazla kişi bu eğitimlerden faydalandırılması farkındalık açısından önemlidir. Yakın zamanda yaşadığımız sel felaketini hatırlayalım. Afet deyince daha çok depremi hatırlardık. Hadi AFAD’ın sitesinden derlenen akılda bulundurulması gerekenler. Öncesinde; 1-Bulunduğunuz yerin sele maruz kalma riskini öğrenin ve sel yataklarına yerleşmemeye özen gösterin. 2-Sel konusunda yapılan uyarıları mutlaka takip edin. 3-Kısa süreli yoğun yağışların ani sele, uzun süreli yağışların ise nehirlerin taşmasına neden olacağını unutmayın. 4- Sel sigortası yaptırın. Aile afet planınızı hazırlarken sel riskini göz önünde bulundurun. 5-Gerektiğinde kullanmak üzere kum, kum torbaları, naylon, çivi, kontrplak, tahta vb. inşaat malzemelerini ve bir alet sandığını hazır bulundurun.
Sel uyarısı yapıldığında; 1-Ani su baskını gelme ihtimaline karşı yüksek bir yere çıkmak üzere harekete geçin. 2-Her an tahliye olabilecek şekilde hazırlıklı olun; afet ve acil durum çantanızı yanınıza alın. 3-Şebeke suyunun kirlenme ihtimaline karşı evde temiz su bulundurun. 4-Elektrikli ev aletlerini fişten çekin; sigortaları ve vanaları kapatın. 5-Komşularınızı ve yakınlarınızı uyarın. 6-Evcil hayvanlarınızın da güvende olduğundan emin olun. Dünya geneline bakacak olursak; 10 bin 733 kişinin hayatını kaybettiği afetlerden 61 milyon 700 binden fazla kişi etkilendi.2018’de dünya genelinde yaşanan depremlerde 4 bin 321 kişinin öldüğü kaydedildi. Sel felaketlerinden, Hindistan’ın Kerala kentindeki 23 milyon kişi dahil 35 milyon 400 bin kişi etkilendiğine dikkat çekilen raporda, başta Hindistan, Japonya, Nijerya ve Kuzey Kore olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan sellerde 2 bin 859 kişinin öldüğü ifade edildi. Fırtınalar geçen yıl 12 milyon 800 bin kişiyi etkilerken, bin 593 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Yunanistan’da 126, ABD’de 88 kişinin öldüğü orman yangınları nedeniyle dünya genelinde de 247 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Çoğu Kenya, Afganistan ve Orta Amerika olmak üzere, dünya genelinde 9 milyon 300 bin kişinin de kuraklıktan etkilendiği bilgisi paylaşıldı.2017 Toplam Hasar Tutarı 175 milyar dolar. 2018 Toplam Hasar Tutarı 165 milyar dolar. Sigortalı Hasar Tutarı 2017 yılında 54 milyar dolar. 2018 yılında ise 85 milyar dolar. Sigortalı Hasar / Toplam Hasar 2017 yılında yüzde 30,8 2018 yılında ise yüzde 51,5. (Kaynak: Swiss Re Institute ve Birleşmiş Milletler Afet Riski Azaltma Ofisi) Son olarak İzmir de yaşanan deprem ile ilgili verileri paylaşalım. Ege Denizi Depremi, 30 Ekim 2020 günü Türkiye saati ile 14.51’de, merkez üssü Yunanistan’ın Sisam Adası açıklarında Türkiye’nin İzmir ilinin Seferihisar ilçesine 23 km mesafede bulunan, yerin 16,5 km altında 6,9 Mw büyüklüğünde meydana gelen ve yaklaşık 16 saniye sürdü. Deprem ve deprem sonucu oluşan tsunami, Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde, Yunanistan’ın Kuzey Ege ve Güney Ege bölgelerinde can kayıplarına ve maddi hasarlara sebep oldu. AFAD’ın yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’de 1’i boğulma sonucu olmak üzere toplam 117 kişi öldü ve 1.034 kişi yaralandı. İzmir’in Bayraklı ve Bornova ilçelerinde çok sayıda bina yıkıldı. Yunanistan’da ise 2 kişi öldü ve 19 kişi yaralandı. Ülkemizde meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyor ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Son SÖZ… Depremin ne zaman olacağı belli değil. Ama Ne Yapacağı Belli!!