2

X, Y, Z Kuşağı Nedir? Ne Değildir?


  • Oluşturulma Tarihi : 24.09.2021 07:25
  • Güncelleme Tarihi :

Gerçekten ilginç mi ilginç bir çağa tanıklık ediyoruz. Şanslı mıyız, değil miyiz? Bilemiyor insan. Üç ayrı kuşak bir arada. Üç ayrı dünya desek yeridir. Çünkü 25 yılı aşkın bir eğitimci olarak bu kuşaklara tanıklık etmenin keyfini ve şaşkınlığını yaşıyorum. Zevkler, ilgiler, bakış açısı o kadar farklı ki? Okuyucularımız için X,Y,Z kuşağı nedir? Ne değildir? Konularına bu haftaki yazımızda açıklık getirelim istedim. Öncelikle “kuşak” nedir? Onu açıklayarak başlayalım. Bilindiği üzere toplumları nesilden nesile getiren insan topluluklarına “kuşak” denir. Aslında her ne kadar X,Y,Z kuşağı gündemde olsa da, bu kuşaklardan farklı olarak X kuşağından önce 2 kuşak daha vardır. Sessiz kuşak, babyboomer kuşağı. Sessiz kuşak 1925-1945 arası doğan kuşağa verilen isimdir. Sessiz kuşak dönemi tüm dünyada otoriter rejimlerin hâkim olduğu, özgürlüklerin kısıtlandığı bir dönemdir. Ebeveynleri tarafından toplumsal olaylara karşı sessiz kalmaları ve görüşlerini açıkça belirtmemeleri öğretilmiştir. Bu yüzden bu kuşağa ’sessiz kuşak’ adı verilmiştir. Gelelim babyboomer kuşağına…1946-1964 arası doğan insanların kuşağı. Bu kuşaktaki insanlar, dünyanın insan hakları hareketlerini ve radyonun altın çağını yaşadığı yıllarda doğmuştur. Sadakat duyguları yüksekti ve kanaatkârlardı. Aynı yerde uzun süre çalıştılar. Teknoloji kimine yakın kimine uzak oldu, çok benimseyemediler denilebilir. Aslında babaları gibi otoriteye saygılılardı. X kuşağı ise1965-1979 arası doğumlular bu kuşaktandır. Henüz teknolojinin gelişmediği dönemdir. Değişimi kabullenmeyen, teknolojiye uyum sağlamakta sorunlar yaşamış bir kuşaktır. Zorluk ve yokluk dönemlerinden geçtiği için sabırlı, disiplinli ve saygılı bir kuşaktır. Kendi kendine yetebilme becerisi geliştirmişlerdir. Toplumsal sorunlara duyarlıdır. Bantlı teyp ve pikapla, merdaneli çamaşır makinaları ile dünyaya gözlerini açmışlardır. Aidiyet duyguları geliştiği için yüzeysel ilişkilerden kaçınırlar. Risk almayı sevmezler ve otoriteye daima saygı duyarlar. Bu özelliklerinden dolayı yeni kuşaklar tarafından genellikle eski kafalı olmakla suçlanırlar. Yeniliklere açık, adapte olma konusunda zorluk çekmeyen X kuşağı, başarılı ve esnektir. Kendi kendisine yetebilen bağımsız bir nesildir. Dini değerlere, kültüre ve maneviyata önem verirler. Yaşamak için çalışan bu nesil sabırlı ve çalışmayı sever. Çalışmayı eğlenceli ve daha zevkli hale getirebilir. Yabancı dil bilgileri ve seviyeleri gayet iyidir. Teknolojiyi sadece ihtiyaçları oranında kullanırlar. Onlar için aile saygı duyulması gereken en önemli kurumlardan biridir. Y kuşağı ise kendilerini komik, eğlenceli ve zeki olarak tanımlar. Genellikle olaylara şüpheci yaklaşırlar ve bir olayın öncelikle nedenlerini sorgularlar. Her alanda fark yaratmaktan ve fark edilmekten hoşlanırlar. Düşünce tarzlarından, kılık kıyafetlerine kadar dikkatleri üzerlerine çekerler. 1980-1999 yılları arasında doğanlar bu kuşaktadır. Milenyum kuşağı olarak da bilinir. X ve Z kuşağı arasında bir nevi köprüdür. Teknolojiyle çocukluk dönemlerinde tanışmışlardır. Bu nedenle çok çabuk adapte olmuşlardır. Teknolojik olarak donanımlı bir kuşaktır. İstedikleri olana kadar direnirler. Kurallara uymaktan hoşlanmazlar, otoriteyi sevmezler. Kendilerine farklı görüşler dayatılmasını sevmezler. Aile bağlarına ve arkadaşlığa önem verirler. Eylemde bulunmak veya yardımlaşmak için sosyal ağları etkin olarak kullanırlar. Çalışmaktan hoşlanmaz, eğlenmeyi ve kazanmayı severler. Değişimlere kolaylıkla ayak uydururlar. Özgürlüklerine düşkün ve bağımsızdırlar. Toplumsal değerlere ve kurumlara karşı mesafeli bir tutum sergilerler.

YENİ ŞEYLER KEŞFETMEYİ SEVERLER

Gelelim Z kuşağına… Z kuşağı yaş aralığı bazı kaynaklar içerisinde 1996 senesinden itibaren doğan bireyler olarak biliniyor. Teknolojinin tam ortasında doğanlar da denilebilir. Bu neslin ‘‘internet kuşağı’’ şeklinde de adlandırıldığı söylenebilir. 21. yüzyılın ilk nesli olan bu kuşak, teknolojinin ilerlemesinden ötürü diğer kuşaklara göre teknoloji ile iç içe büyüyen bir nesil olarak adlandırılabilir. Kristal kuşak olarak da anılırlar. Sosyal ortamlarda öne çıkarlar. Neredeyse teknolojiyle hayata gözlerini açmışlardır. En minikleri bile ellerindeki akıllı telefon ve tabletleri anne demeyi öğrenmeden önce profesyonelce kullanmaya başlamıştır. Doğrusunu isterseniz bu çok da övünülecek bir konu değildir. Erken yaşta teknolojik alet kullanmaya başlayan çocuklarda bir takım gelişim gerilikleri görüldüğü bilinen bir gerçektir. İpod, akıllı cep telefonları, DVD ve MP3 çalarları ayrılmaz parçalarıdır. Çabuk sıkılan ve çabuk tüketen bir nesildir. Yolculuk yapmayı ve yeni şeyler keşfetmeyi severler. Bu kuşak bireylerinin kompleksiz oldukları söylenir. Söylemek istediklerini karşı tarafa direkt söylerler. Sabırsızdırlar. Kararsız, tatminsiz ve tüketicidirler. Aidiyat duyguları gelişmemiştir. Aynı anda birçok işle meşgul olabilirler. Odaklanma süreleri çok kısadır. Dikkat ve konsantrasyon zorluğu yaşarlar. Bunda dijital ortamlarla içiçe olmasının çok etkisi vardır. Yaptıkları işten çok çabuk sıkılırlar. Z kuşağı için geleneksel eğitim uygun değildir. Çok zorluk görmediği için azim ve hırsları yoktur. Bu da iş hayatlarında zorluklara neden olabilir. IQ seviyeleri oldukça yüksektir. İnternet üzerinden sosyal medya platformları ile sosyalleşirler. Ekip çalışmasına pek yatkın değillerdir. Özveri sergileme, çaba harcama, Z kuşağına göre olmayan durumlardır. Teknolojinin sayesinde bilgiye oldukça çabuk ulaştıklarından ötürü hızlı yaşamaya alışkındırlar. Sosyal olaylara, çevreye, hayvan haklarına, insan haklarına karşı oldukça duyarlıdır. Genelde sanal alemde yaşadıkları için bireysel takılırlar. Birçok konuyla aynı anda ilgilenebilme becerisi ve kıvraklığı vardır. Motivasyonları yüksek ve girişimci ruhludurlar. Problem çözme yetenekleri yüksek olmasına rağmen anne baba ve ebeveynlerinin onlara hata yapma şansı vermemesi karar vermede zayıf olmalarına neden olmaktadır.

EMPATİ KURARAK…

Görüldüğü üzere yazımızın başında da belirttiğimiz gibi 3 kuşak bir arada. Farklılıklarıgözlemlemek hiç de zor değil. Tabi bunun da doğal sonucu olarak kuşak çatışması kaçınılmaz oluyor. Her bir kuşak kendilerinden önceki bir diğer kuşağın kendilerini anlamadığını düşünür. Bunun nedeni ise, her bir jenerasyonun hayatlarını sürdürdükleri dönemde, farklı hayat şartları, farklı kültürler yaşamış olmalarıdır. Aslında çatışmanın en büyük sebebi her bir jenerasyonun yaşadığı dünyanın farklılık göstermesidir. Aslında temel olarak bütün kuşakların birbirinden farkı yoktur. Ancak farklı şartlarda sürdürdüklerinden hayata bakış açıları farklılık gösterir. Bu sebepledir ki farklı tarihlerde doğan insanlar farklı kuşakları oluşturmuştur. Yıllara bağlı gelişmeyle görülen yaşam tarzları, teknolojik gelişmeler kuşaklar arasında büyük uçurumların olmasına neden olmuştur. Bu da doğal olarak kuşak çatışmasını ortaya çıkarmıştır. Bir önceki nesli her nesil eleştirmiştir. Aslında empati kurarak, iletişim kurarak bu karmaşa yani kuşak çatışması ciddi oranda asgari düzeye inebilir.

X, Y, Z Kuşağı Nedir? Ne Değildir?
Ergün Dur
Yazarımız Kim ?

Ergün Dur