Sayfa Yükleniyor...
Her gün işe gitmek için otobüse binen adam, bir durak sonra yaşlı bir kadının bindiğini ve pencere kenarına giderek çantasından çıkardığı şeyleri pencereden dışarı attığını fark etti. Bu hep böyleydi, kadın her gün yolculuğu boyunca pencereden bir şeyler atıyordu. Bir gün merakına yenik düşüp sordu.
-Siz her gün yola ne atıyorsunuz?
-Çiçek tohumları atıyorum dedi kadın. Baksanıza yolumuzda hiç çiçek yok.
-Ama attığınız tohumlar asfalta düşer, arabalar ezer, kuşlar yer. Hem taş olan yerde çiçek açmaz.
-Haklısınız der kadın, ama illa ki içlerinden çukurda bir yer bulup fışkıranlar ve inatla üreyenler çıkacaktır.
-Ama büyümeleri uzun sürer üstelik suya ihtiyaçları var dedi adam.
- Biliyorum dedi yaşlı kadın. Ben elimden geleni yapıyorum, elbet yağmurlu günler gelecek, elbet bir yerden bir damla su onları bulacak diyerek tohumları saçmaya devam etti.
Adam, kadının aklını kaçırmış olduğunu düşündü ve bu olayı aklından silip işine devam etti.
Adam, birkaç yıl sonra işe giderken kullandığı yolun rengârenk çiçeklerle dolu olduğunu fark edince şoföre kadını sordu ve kadının vefat ettiğini öğrendi.
Üzüldü, çok üzüldü.
Diyeceğim o ki, hayatımızda olmasını istediğimiz güzel şeyler için;
*Ya olmazsa başaramazsam, bu yaptığım işe yaramaz gerçekleşmesi çok zor, bunu yapabilmem imkansız, bunu yaparsam komik duruma düşerim diye düşünmek çok gereksiz. Umut etmekten ve gerçekleşmesi için mücadele etmekten asla vazgeçmeyin. Elbet bir gün umudumuz çiçek açacaktır
Güzel, umut dolu, yaşlı teyzenin çiçekleri gibi günler diliyorum.