Yüklediğin anlam kime ait?


  • Oluşturulma Tarihi : 20.03.2025 08:37
  • Güncelleme Tarihi : 20.03.2025 08:37

Her birimizin aileden, yaşadıklarımızdan, inançlarımızdan süzüp oluşturduğumuz bir bilinçaltımız vardır. Yıllarca görüp geçirdiğimiz her şeyin tortuları üst üste birikip düşüncelerimizi, bilincimizi şekillendirmiştir. Bu bizim bakış açımız, dünyaya açılan penceremizin rengidir aynı zamanda. İşte bizler tüm kişi ve olaylara, bu kendi penceremizden bakar ve yine kendi penceremizin rengine göre anlam yükleriz. 

Her birimiz tanık olmuşuzdur ki, bir olay olmuştur, etrafındaki herkes o olaya farklı anlam yükleyip farklı tepkiler vermiştir. Çünkü herkes farklı renkte olan kendi penceresinden bakmıştır. 

Bir kişi çıkıyor karşımıza, biz beynimizin tüm donanımını onda seyretmek istiyoruz. Onu sahipleniyoruz ve kendimize ait düşüncelerimizi bir kıyafet gibi ona giydirmeye çabalıyoruz. Çünkü böyle olursa onu daha iyi benimseyeceğiz, yabancılık çekmeyeceğiz. Bizim karakteristik yapımızın sınırları aşılmayacağı için, bizi yoracak, paniklememizi gerektirecek herhangi bir sorun yaşanmayacak. 

Ama düşünemiyoruz ki o, senin ona yüklediğin anlamın farkında bile olmayıp, kendi özellikleriyle yaşayıp, kendi rengini sergiliyor. Biz ona yüklediğimiz anlamlar ile duygular oluşturuyoruz. Onunla ilgili fikirler edinip, yorumlarda bulunuyoruz. O bir yandan düşüncelerimizden bağımsız kendini yaşıyor. Yüklediğimiz anlamın dışında hareketler sergilediğinde alarm çalmaya, “O değişti, böyle değildi, beni şaşırtıyor” cümleleri havada uçuşmaya başlıyor. 

Oysa o hep aynıydı ama biz onu kendi rengimizde görmek istedik, öyle anlamlandırdık, öyle sevdik. O kadar ileri gittik ki, onun kendi rengini görmemek için çoğu kez gözlerimizi kıstık. Ama gözlerimizi açsak da kıssak da yok saysak da gerçek değişmeyip apaçık karşımızda duruyor. 

Bir sonuca varmak gerekirse, birine yüklediğimiz anlam ve akabinde oluşturduğumuz duygu ve sonunda uğradığımız hüsrandan karşımızdaki değil, biz sorumluyuz. Karşımızdaki kişiyi objektif olarak ta başından beri iyi analiz edip değerlendirirsek, hüsranla sonuçlanan durumlara düşme ihtimalimiz azalır. 

Herkesin, baharın farklı renk ve kokularına sahip çiçekleri olduğunu kabullenirsek, bizim renk ve kokumuzda olmadan da hayatımızda bir yerlere koyabiliriz belki. 

Kimseye, onlarda olmayan anlamları yüklemeyelim. Onları bunlardan sorumlu tutamayacağımız gibi, her zaman hüsrana uğrayan da biz oluruz...
                     

 

Yüklediğin anlam kime ait?
Filiz Akkaya
Yazarımız Kim ?

Filiz Akkaya

İlkokul çağlarında şiir yazmaya başladı. Kitap okumak en büyük hobisi. Çeşitli site ve dergilerde deneme ve makaleleri ile yer aldı. İlk hikayesi, BANA BİR MASAL ANLAT ANNE antolojisinde yer aldı. İlk şiir kitabı BİR DOĞUŞ GEREK BANA, 2022 yılında çıktı. İnsanların her şeye rağmen yeniden doğuşunu gerçekleştirebileceğini göstermek istedi. İkinci kitabı henüz basım aşamasında. İlkses Gazetesi'nde köşe yazarı olarak yazmaya devam ediyor.