Ekonomide Soğuyan Rüzgârlar ve Sessiz Bekleyiş

Ekonominin nabzı bu hafta biraz daha yavaş attı ama sessizlik fırtınadan önceki durgunluk mu, yoksa kalıcı bir denge arayışı mı? İşte orası tartışmalı… Küresel piyasalar son haftalarda “faiz indirimi” beklentisiyle bir yandan umutlanırken, diğer yandan “enflasyon kalıcılığı” endişesiyle temkinli davranıyor. Türkiye cephesinde de tablo benzer: Para politikasında sıkı duruş sürerken, piyasalarda hem belirsizlik hem de fırsat havası bir arada esiyor.

Altın, gümüş ve platin cephesinde bu hafta dikkat çekici hareketler yaşandı. Ons altın, jeopolitik tansiyonun etkisiyle yeniden 3 bin 900 dolar sınırına yaklaşırken, yatırımcı güvenli limana yönelmeye devam etti. Aslında yatırımcının riskten kaçış moduna geçtiğini gösteriyor. Gümüş ise sanayi talebindeki yavaşlamaya rağmen altının gölgesinde yükselişini sürdürdü. Platin, otomotiv sektöründeki toparlanma sinyalleriyle bir nebze destek bulsa da henüz kalıcı bir çıkış yakalayabilmiş değil.

Borsa İstanbul cephesinde ise yatırımcı psikolojisi son derece hassas. Endeks, hem yabancı girişleri hem de yerli yatırımcının dövize ve mevduata yönelme eğilimi arasında sıkışmış durumda. Kar realizasyonlarıyla birlikte dalgalı bir seyir hâkim. Özellikle bankacılık hisselerinde görülen kar satışları endeksi baskılarken, enerji ve savunma sanayi hisseleri güçlü bilançolarla dikkat çekiyor. Uzmanlar, “Borsa uzun vadede hâlâ cazip ama kısa vadede sabır şart” yorumunda birleşiyor.

Dolar/TL’de ise Merkez Bankası’nın güçlü rezerv politikasıyla birlikte yatay bir seyir hâkim. Ancak içerideki enflasyon baskısı henüz tam olarak kırılmış değil. Market raflarında fiyatlar düşmese de artış hızının yavaşlaması, tüketici güveninde hafif bir toparlanma yaratıyor. Bu da yılın son çeyreğine girerken iç talebin tamamen durmamasını sağlıyor.

Kısacası, ekonomi bir anlamda “bekleme odasında.” Herkes yeni yıla nasıl bir tabloyla girileceğini merak ediyor. 2025’in son iki ayında atılacak adımlar, 2026’nın seyrini belirleyecek. Eğer fiyat istikrarı korunur, yatırım ortamı güçlendirilirse ekonomi yeniden ivme kazanabilir. Aksi hâlde, bu sessiz bekleyiş yeni bir dalgalanmanın habercisi olabilir.

Ekonomide umut hâlâ var ama temkinli olmak şart. Çünkü bazen en tehlikeli dönem, fırtınanın değil, sessizliğin hâkim olduğu zamandır.

Önemli bilgilendirme: Bu köşede yer alan değerlendirmeler, dünya ekonomisindeki güncel gelişmeler ve çeşitli olasılıklar çerçevesinde kaleme alınmıştır. Sunulan veriler ve analizler, kesin yatırım tavsiyesi niteliği taşımamaktadır. Her yatırım kararı öncesinde kendi araştırmanızı yapmanız ve profesyonel bir finans danışmanına danışmanız tavsiye edilir.

Ekonomide Soğuyan Rüzgârlar ve Sessiz Bekleyiş