Göçerlerin Doğayla Dansı Sona Mı Eriyor?


  • Oluşturulma Tarihi : 19.11.2024 08:47
  • Güncelleme Tarihi : 19.11.2024 08:48

Sabahın erken saatleri… Bir dağ köyünün eteklerindeyim. Rüzgar sert, doğa sessiz… Sessizlikte yankılanan tek şey, hayvanların çan sesi ve uzaktan gelen bir çoban türküsü. Yanımda, yılların yorgunluğunu yüzüne çizmiş bir göçer duruyor. Gözleri uzaklara dalmış. “Artık buralarda eskisi gibi göçer kalmadı” diyor. “Herkes ya şehre gitti ya da hayvanlarını sattı. Biz, direniyoruz ama ne kadar sürecek bilmiyoruz…” Göçerlerin dünyası, modern dünyanın göz ardı ettiği ama aslında köklerimizi yansıtan bir hazine. Ancak bu hazine, giderek yok oluyor. Çünkü göçerlerin yalnızca ayakta kalma mücadelesi değil, hayatta kalma mücadelesi de var. Ekonomik zorluklar, eğitim eksikliği, kültürel kayıplar… Hepsi bu mücadeleyi daha da zorlaştırıyor.

Ekonomik Çıkmazlar

Bir göçerin hayatı, mevsimlerin döngüsüne bağlıdır. Baharda dağlara çıkarlar, yazın ovalara inerler. Ancak artık otlaklar daralmış, yasal düzenlemeler sıkılaşmış. “Hayvanlar aç kalıyor” diyor bir diğer göçer, elindeki çoban değneğini sıkıca tutarak.

Peki, çözüm ne?

Biraz durup düşünüyoruz. Göçerlerin üretimlerini doğrudan tüketiciye ulaştırabileceği kooperatifler kurulabilir. Devlet destekli projelerle hem onların üretim maliyetleri düşürülebilir hem de ürünlerini pazarlama olanakları artırılabilir. Mikro kredi programları, bu tarihi kültürün modern ekonomiye entegre edilmesini sağlayabilir. Ama mesele yalnızca para değil; mesele, göçerlerin yaşam biçimini koruyabilmek.

köşe

Çocuklar ve Gelecek

Göçer çocukları… Her biri doğanın içinde büyüyen küçük yıldızlar. Ama okula gitmek onlar için bir lüks. “Kızım okumak istiyor ama nasıl göndereyim?” diyor bir anne, sesi titreyerek. Çocukların eğitimi, göçerlerin geleceğini şekillendirecek. Mobil okullar, mobil kütüphaneler, göçerlerin rotasına uygun eğitim sistemleri… Bunlar, bu çocukların hem kendi kültürlerini öğrenmesini hem de modern dünyaya ayak uydurmasını sağlayabilir. Bir göçer babanın sözü kulaklarımda çınlıyor: “Eğer çocuklarımızı okutamazsak, biz de biteriz; kültürümüz de.”

Kültürün Korunması

Göçerlerin hayatı bir roman gibi. Masalları, türkülerini süsler. Ellerinde dokudukları halılarda tarih saklıdır. Ancak bu tarih, hızlı bir modernleşme dalgasının altında eziliyor. Göçer festivalleri düzenlemek, bu kültürü görünür kılmak için harika bir başlangıç olabilir. Yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları bu konuda öncülük edebilir. Çünkü göçerlerin hikâyesi sadece onların değil, hepimizin hikâyesidir.

Tefekkür Zamanı

Göçerlerin hayatını anlamak, insanın doğayla olan ilişkisini anlamaktır. Onların yaşamı, doğanın döngüsüne, toprağın sabrına ve rüzgârın esintisine uyum sağlamanın bir dersidir. Eğer bu kültürü kaybedersek, sadece bir yaşam biçimini değil, köklerimizi de kaybederiz. Sabahın erken saatlerinden öğleye kadar süren sohbetimizin sonunda göçer dostuma dönüp soruyorum: “Bu kadar zorluğa rağmen neden hâlâ bu yaşamı sürdürüyoruz?” Derin bir nefes alıyor. “Biz bu toprağın sesi, nefesiyiz. Eğer biz gidersek, bu dağlar da susar.” Bir an sessizlik oluyor. O sessizlikte, hayvanların çan sesleriyle doğanın bir şarkı gibi yankılandığını duyuyorum. Göçerlerin çığlığı sessiz ama anlamayanlar için değil; hissedenler için, çok şey anlatıyor.

Göçerlerin Doğayla Dansı Sona Mı Eriyor?
Halil El
Yazarımız Kim ?

Halil El

İş insanı, sanayici, sivil toplum gönüllüsü, şair ve yazar Halil EL, 06.10.1972 yılında İdil’in Çukurlu köyünde doğdu.

İlk ve orta öğrenimini İdil’de bitirdi, ardından lise eğitimini tamamladı; lisans eğitimine İşletme Fakültesi dördüncü sınıfta devam etmektedir.

Ortaöğretim yıllarında mağazacılıkta çalışmaya başladı. Çıraklık, kalfalık, ustalık ve usta öğreticilik dönemlerinden geçtikten sonra, 1997 yılında kendi adına mağaza açarak ticaret hayatına atıldı.

2003 yılında bir şirket kurarak kurumsal mağazacılığa adım attı. Mağazacılık alanındaki deneyimini, 2013 yılında Mardin Midyat’ta kurduğu 1000 kişilik bütünleşmiş hazır giyim fabrikası ile sanayiye taşıdı. Bugün mağazacılık, dijital mağazacılık ve sanayi alanındaki çalışmalarını sürdürmektedir.

Görev yaptığı kurum ve kuruluşlar şunlardır;
Mardin Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği (MARGİSAD) Kurucusu ve Başkanı

Doğu ve Güneydoğu Kültür Sanat Derneği Bölge Başkanı
Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) Yönetim Kurulu Üyesi

MİDER Yönetim Kurulu Üyesi

Midyat Fakülte ve Yüksekokul Yaptırma ve Yaşatma Derneği Üyesi
Midyat Kızılay Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Üyesi

Turabdin Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Üyesi

VİZYONU VE PROJELERİ

Tarladan Podyuma Mottosu: Dicle Havzası’nda yetişen pamuk başta olmak üzere tarım ürünlerinin sanayi ile buluş turularak iplikten kumaşa, hazır giyimden ihracata dönüş mesini hedefleyen senkronize ekonomi modeli.

İstihdam ve Mesleki Eğitim: 2014’ten bugüne 2.500 gence meslek eğitimi verilmesini sağlayarak binlerce kişinin tekstil ve mağazacılık sektöründe istihdam edilmesine önayak oldu. Midyat Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasına öncülük ederek Midyat’ı bölgesel üretim ve lojistik merkezi yapma ileri görüşlülükle katkıda bulundu.

Eğitim gönüllüsü olarak, eğitimde fırsat eşitliği ve köy okullarındaki eğitimin daha nitelikli hale getirilmesi için ça lışmalar yürütmekte ve eğitime destek vermektedir. Mid yat’a Meslek yüksekokulu ile Sanat ve Tasarım Fakültesi ka zandırılmasına katkı sağlamış, ayrıca üniversite, lise ve or taokullarda kişisel gelişim ve başarı ile ilgili konferanslar ver mektedir.

Özelde Midyat’ta, genelde Dicle Havzası’nda sağlık hizmetlerinin daha nitelikli hale gelmesi için girişimlerde bu lundu; bu konuda defalarca basında makaleler yazdı.

Bölgenin çok zengin tarihi, kültürel ve doğal güzellikle rinin turizme kazandırılarak korunması, çevrebilimle ilgili hazırlanan önemli projelerin desteklenmesine destek olmaktadır.

MEDYA VE YAZILARI

Köşe yazıları, makaleleri ve röportajları; İLKSES Gazetesi,

İLKHABER Gazetesi, Sizin Medya, Mardin Söz Gazetesi, Midyat Habur, Batman Objektif ve  Ekonomim Gazetesi’nde yayımlandı.

Yazılarında tarım-sanayi uyum ve bütünleşmesi, bölgesel kalkınma, kültürel miras, gençlik ve eğitim politikaları gibi konulara odaklanmakta ve işlemektedir.

Kitap okumak, seyahat etmek, spor yapmak, sosyal sorumluluk projelerinde yer almak ve eğitim, kültürel ve sportif faaliyetleri teşvik etmek ilgi ve odaklanma alanlarıdır.

Kitaplarımın hazırlanmasında editörlük yapan, yol gösteren, destek veren ülkemizin kıymetli yazarlarından Sayın Serpil Devrim hanımefendiye şükranlarımı sunuyorum.

İletişim:

halilelbey@hotmail.com

hel24548@gmail.com

@HalilEl2

@halil.el Halil El

YAYINLANMIŞ ESERLERİ

1. Hayatınıza Anlam Katacak Altın Sözler ve Anlamlı Şiirler

2. Hayatınıza Anlam Katacak ve Aydınlatacak Altın Sözler ve Şiirler

3. Gönül Atlası

4. İyilik Yağmurları

5. Empati Yağmuru

6. Doğanın Hikmeti

7. İnsanlığın Aynası

8. Geleceğin Ağacı Geçmişin Köklerinde

9. Kalemle Dirilmek

10. Adaletin Sessiz Çığlığı

11. Mukaddes Kudüs Yaralı Gazze

12. Dijital Çağda Girişimcinin Yol Haritası

13. Tefekkür Vadisi