2

Akad İmparatorluğu


  • Oluşturulma Tarihi : 03.08.2022 05:01
  • Güncelleme Tarihi :

Bugün size Akkad İmparatorluğunu anlatacağım. Bilgileri Wikipedia’dan derledim. Akkad İmparatorluğu sınırları kahverengi ile gösterilmiştir. Sarı oklar askeri ilerleme yönlerini belirtir.

Akkad İmparatorluğu sınırları kahverengi ile gösterilmiştir. Sarı oklar askeri ilerleme yönlerini belirtir.

Akkad İmparatorluğu veya Akad İmparatorluğu, uzun ömürlü Sümer uygarlığından sonra Mezopotamya’nın ilk antik imparatorluğuydu. Merkezi Akad şehri ve çevresindeydi. İmparatorluk, Mezopotamya, Levant ve Anadolu’da nüfuz sahibi oldu ve Arap Yarımadası’nda Dilmun ve Magan’a (günümüz Suudi Arabistan, Bahreyn ve Umman) kadar güneye askeri seferler düzenledi.

Akad İmparatorluğu, kurucusu Akkadlı Sargon’un fetihlerinin ardından M.Ö. 24. ve 22. yüzyıllar arasında siyasi zirvesine ulaştı. Sargon ve ardılları altında, Akad dili zamanla Elam ve Gutium gibi komşu fethedilen devletlere empoze edildi. Akkad bazen tarihte ilk imparatorluk olarak kabul edilir, ancak bu kesin değildir ve daha önce de Sümerler vardır. Akkadlar ile ilgili bilgiler, Susa, Gasur, Mari ve Tell Brak kazılarında bulunmuştur. Akkad Devletini kuran ve imparatorluk haline getiren kişi Sargon’dur. Sargon hakkında Akkad dönemi belgelerinde ve bu belgelerin daha sonraki dönemlerdeki kopyalarında bilgiler bulunmaktadır.[4] Ayrıca Sargon ve torunu Naram Sin’e ait zafer abideleri, Manishistu Obeliski ve Şartamhari gibi Akkad dönemine ait belgeler bulunmaktadır. Şartamhani metinlerinde, Sargon ve torunu Naram-Sin’in seferlerine yer verilmektedir. 1931’de antik Ninova şehrinde keşfedilen, Sargon’a veya torunu Naram Sin’e ait olduğu düşünülen Akkad dönemi bronz baş. Eserin orijinali 2003’teki yağmalamalarda Irak Ulusal Müzesi’nden çalınmıştır. Sargon (MÖ 2334 - MÖ 2279), Mezopotamya’da siyasi birliği sağlayarak kendisine Şar Kişşati (Kiş Kralı) unvanı verilmişti. Sargon, hükümdarlığı döneminde Elamlılarla vassalık antlaşması yaparak, doğudan gelecek saldırıları güvence altına almıştı. Doğudaki bu güvenliği sağladıktan sonra, batıya bir sefer yapıp, Amanos ve Toroslar’a kadar olan bölgeyi ele geçirdi. Fırat kenarındaki Tuttul kenti ile birlikte, Mari, Ebla ve Dür-Katlimmu kentlerini hakimiyeti altına aldı. -83- Şartamhari metinlerinde Sargon’un Puruşhanda’ya bir sefer yaptığı görülür. Sargon’un kurmuş olduğu; Dünyanın bilinen ilk imparatorluğunun sınırları, doğuda Karun Irmağından, batıda Akdeniz’e, güneyde Basra Körfezi’nden, kuzeyde Anadolu’ya kadar uzanmaktaydı. Sargon’un Rimus ve Manishistu adlı iki oğlu vardı. Sargon’un yerine önce Rimus (MÖ 2278 - 2270) sonra da Manishistu (MÖ 2269 - 2255) geçmiştir. Naram Sin’nin Lullubiler’e karşı zaferini gösteren bir duvar kabartması. Naram Sin (MÖ 2254 - 2218) dedesi Sargon’un bıraktığı imparatorluğun sınırlarını koruyup genişletti. Güneyde Sümerler’e, doğuda Elamlılar’a ve kuzeyde Anadolu’ya seferler yapmıştır. Bunlardan kendisine ait Şartamhari metinlerinde, Anadolu’da 17 krallıktan oluşan bir orduya karşı savaştığını, bunlar arasında Puruşhanda, Karşaura, Kaniş gibi krallıklar olduğunu, bu ordunun başında Hatti Kralı Pampa’nın yer aldığından söz etmektedir. Naram Sin’den sonra yerine oğlu Şar-Kali-Şarri (MÖ 2217 - 2193) geçmiştir. Şar-Kali-Şarri döneminde, ona karşı Anadolu, Elam ve Güney Mezopotamya’da ayaklanmalar olmuş ve dağ kavimleri bölgeye saldırılar yapmıştır. Şar-Kali-Şarri’nin ölümünden sonra dört kişi birden kendilerini kral ilan ettiler. Onlardan kimin tahtın varisi olduğu bilinmemektedir. Babil bölgesine yaklaşık yüz yıl hakim olan Gutiler’in kral listesi, Akkad kralları listesine karışmıştır. Bu iç çekişme döneminde, Dudu (MÖ 2189 - 2168) ve Şu-Turul’un (MÖ 2168 - 2154) krallıkları görülmektedir. Dudu bir süre Gutilerle mücadele etmiş ancak yenilmekten kurtulamamıştır. Önce Orta Babil’de küçük bir toprak parçası olarak devam eden Akkadlar, MÖ 2154 yılında Gutiler tarafından ortadan kaldırılmıştır. Akkadlar egemen güç hâline gelene kadar Sümer kent kültürünü özümsemişler ve kendi katkılarıyla birlikte bu kültürün sonraki toplumlara aktarılmasında önemli rol oynamışlardır. Kültürel süreklilik bağlamında, çivi yazısını benimseyerek kendi dillerine adapte ettiler. Ayrıca Sümer dinini de benimsemişlerdir. Akkadlar resmi devlet işlemleri ve din ayinlerinde Sümerceyi kullanmayı sürdürerek, geleneksel kültür oluşturmuş kurumlarla birlikte varlığını korumuştur. Okuma - yazmanın öğretildiği dini okullar bunların başında gelir. Yaklaşık olarak 1500 yıl sonra bile Yeni Asur kralı Asurbanipal kütüphanesinde Sümer dini ve edebi metinlerini kopyalama çalışmalarını sürdürebilmiştir.

Akad İmparatorluğu
Halil Yaylak
Yazarımız Kim ?

Halil Yaylak