2

Akkoyunlular


  • Oluşturulma Tarihi : 09.06.2022 07:30
  • Güncelleme Tarihi :

Bugün size Akkoyunlular veya Bayındırlılar devletini anlatacağım. Kaynağımız Wikipedia.

14. yüzyılda Oğuz Türklerinin kurmuş olduğu bir devlet. Horasan’dan Fırat Irmağı’na ve Kafkas Dağları’ndan Umman Denizi’ne kadar uzanan topraklarda egemen olmuşlardır. Akkoyunlular, Azerbaycan halkının oluşumunda önemli bir rol oynamasının yanı sıra Azerbaycan devletçilik tarihinde de önemli yere sahipdir.

Oğuzların Bayındır Boyu’ndan olan Akkoyunlu Türkmenleri, 13. yüzyıl sonlarında Horasan’dan Azerbaycan’a gelmiş bir aşiret olup, 14. yüzyılda Azerbaycan, Harput, Diyarbakır yöresini yurt edindiler ve devlet kurmadan önce de bölgede etkili oldular. 1340’tan sonra Tur Ali Bey’in önderliğinde Anadolu, Suriye ve Irak içlerine akınlar düzenlediler. Trabzon İmparatorluğu topraklarını yağmaladılar. Trabzon İmparatoru bu saldırılardan korunmak için kızını Tur Ali Bey’in oğlu Kutlu Bey’le evlendirdi. Kutlu Bey’in mezarı Bayburt ilinin Sünür köyündedir. Akkoyunlu Devleti’nin kurucusu, mezarı Bayburt’un Sünür köyünde olan Kutlu Bey’in küçük oğlu Kara Yülük Osman Bey’dir. 1398’de Kadı Burhaneddin’i yenerek öldüren Kara Yülük Osman Bey, daha sonra Memlûk sultanının hizmetine girdi. 1400’de Timur’un Anadolu’ya girişine destek verdi ve bu hizmetine karşılık Malatya’yı, 1402’de Ankara Savaşı’ndaki desteğine karşılık da Diyarbakır bölgesini aldı. 1403’te de Diyarbakır’da hükümdarlığını ilan etti. Osman Bey 1435’te Karakoyunlular’a karşı savaşırken öldü.

Kara Yülük Osman Bey’in ölümünden sonra, oğulları arasında iktidar kavgası başladı ve Akkoyunlu Devleti eski gücünü yitirdi. Kara Yülük Osman Bey’in torunu Uzun Hasan, 1453’te Diyarbakır’ı ele geçirerek iktidar kavgalarına son verdi. Akkoyunlu Devleti’ni, sınırları doğuda Horasan’dan batıda Fırat Irmağı’na, kuzeyde Kafkaslar’dan güneyde Umman Denizi’ne kadar uzanan bir imparatorluğa dönüştürdü. Karakoyunluları yenerek bu devleti ortadan kaldırdı ve başkenti Diyarbakır’dan Tebriz’e taşıdı. Akkoyunlu hükümdarları Uzun Hasan, Sultan Halil ve Sultan Yakub’un saltanatları döneminde Akkoyunlu imparatorluğunda bilim ve sanat doruk noktasındaydı. Hükümdarın kişisel kütüphanesinde yaklaşık 60 bilim adamı çalıştı. Uzun Hasan Sarayı’nda dönemin önde gelen bilim adamlarının ilmi toplantısı yapıldı. Büyük hükümdar, Kur’an-ı Kerim’i Azerbaycan Türkçesine çevirmiş ve dönemin önde gelen bilim adamlarından Ebu Bekir el-Tehrani’ye “Kitab-i Diyarbekriyye” adlı bir Oğuzname yazmıştır.

Akkoyunlu ülkesi hükümdar ailesinin ortak mülkü sayılırdı. Hükümdarlar uluğ bey ya da han unvanıyla anılırdı. Akkoyunlu bey ve şehzadeleri, hükümdara bağlı kalmak koşuluyla, kendilerine bırakılan illeri yarı bağımsız olarak yönetirlerdi. Merkezi devlet işleri başkentteki Büyük Divan’da görüşülür ve karara bağlanırdı. Sahib denen vezirler, hanedandan büyük boyların beyleri ve kazasker Büyük Divan’ın doğal üyesiydiler. Bu divana bağlı Esraf Divanları ise çeşitli devlet işlerinin yürütülmesinden sorumluydu. Ayrıca illerde birer küçük divan bulunurdu. İllerde hukuk işlerine kadılar, din işlerine de müftüler bakardı. Uzun Hasan devlet yönetiminde ve askeri örgütlenmede Osmanlı sistemini örnek almıştı. Kasaba ve köylerden devşirilen piyade azapları, illerdeki beylerin emrinde toprağa bağlı tımarlı sipahiler ve göçer Türkmen boylarından toplanan atlı askerler, savaş zamanında orduyu oluştururdu. Hasan Padişah olarak da anılan Uzun Hasan, Hasan Padişah Kanunları adıyla bilinen, devlet yönetimiyle ilgili yasalar koymuştu.

Akkoyunlu hükümdarları bilginleri ve sanatçıları korumuştur. Ali Kuşçu, Celaleddin Devvani ve İsa Savcı gibi bilginler, bu dönemde önemli yapıtlar vermişlerdir. Başta Diyarbakır ve Mardin olmak üzere Ahlat, Hasankeyf, Erzincan, Bayburt köyleri ve Hasankale’de Akkoyunlulardan birçok cami, türbe, medrese, kale, kale surları ve yazıt kalmıştır. Bunlardan Diyarbakır’daki Şeyh Matar ve Şeyh Safa camileri, Bayburt’ un Sinor köyünde Kutlu Bey’ in defnedildiği türbe, Mardin’deki Sultan Kasım Medresesi ve Ahlat’taki Emir Bayındır Camisi ile kümbeti önemlidir. Müslüman olmadan önce koyun totemine bağlı olan Akkoyunlular, İslam dinini benimsedikten sonra da bu toteme bağlılıklarını sürdürerek bayraklarını ve mezar taşlarını koyun resimleriyle süslemişlerdir.

Akkoyunlular
Halil Yaylak
Yazarımız Kim ?

Halil Yaylak