Sayfa Yükleniyor...
7 milyon asgari ücretli çalışan yeni yılda maaşlarına ne kadar zam yapılacağını merakla bekliyor. 2019 yılı için asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 3 bin 6 lira 12 kuruş. Bunun 2 bin 558 lira 40 kuruşunu brüt asgari ücret, 396 lira 55 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 51 lira 17 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyordu. Bu yılla beraber asgari ücret için Türk-İş beklentisinin net 2 bin 578 lira olduğunu ve bunun aşağısında masaya oturmayacaklarını belirtti. Asgari ücret komisyonu 15 kişiden oluşuyor. 5’inin Türk-İş temsil ederken 5 kişiyi işveren tarafı diğer 5 kişiyi de devlet temsil ediyor. Burada devletin takınacağı tutum çok önemli. İşverenler bilindiği gibi bu oranın aşağılarda tutulmasını isteyecektir. Her taraf kendince haklı olan kısma sarılacak. Lakin bir de bu işin çarşı pazarı var. Doların yükselmesi bahane edilerek yapılan zamlara yeni yıl zamları gibi zamlarda eklenince hayat işçi için çok zor bir hal almaya başladı. 4 kişilik bir ailenin aylık açlık sınırının 2.014 lira olduğu bir yerde asgari ücretin ne kadar düşük olduğu ortadadır. Küçük işletmeler için de asgari ücretin çok yüksek olması oraların batmasına neden olacaktır. Peki böyle bir durumda ne yapılmalı. Bence işletmelerin karlılık esaslarına göre farklı bir asgari ücret tanımlaması yapılmalı. Çünkü işçisini asgari ücretle çalıştırırken onun üzerinden büyük karlar eden işletmeler var. Kimsenin kazancında gözümüz yok tabiî ki sadece istediğimiz emekçinin hakkının teslim edilmesidir. Kurumsal firmaların asgari ücretleri örneğin 3 bin 500 olurken, küçük işletmelerin 2 bin 600 olmalıdır. 3 bin 500 ve 2 bin 600 lira arasına işletmelerin kazançlarına göre ayarlama yapılacaktır. Bir diğer unsurda devletin asgari ücretten aldığı vergidir. Bu vergide kaldırılırsa asgari ücretlinin maaşı daha da artacaktır. Refah seviyesi artan asgari ücretli harcama yapacaktır ve ekonominin çarkları hızlanacaktır. Paranın piyasada sıcak döngüsü ekonomiyi daha da ileri götürecektir.