Sayfa Yükleniyor...
Geçtiğimiz günlerde 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’ydü. 4 Ekim’de herkes elime bir kap mama bir tas su alıp sokaklara çıktı. Hayvanların korunup beslenmesi gerektiği bangır bangır bağırıldı. Özellikle sosyal medyadan hemen hemen tüm kullanıcılar, hayvanlarla çekilmiş fotoğraflarını paylaştı. Her şey çok güzeldi. Ama gerçekler. Herkes yaşam hakkının eşit olduğunu savunda ama daha geçtiğimiz günlerde hayvanlara yapılan eziyetler, işkenceler haberlerde yer almıyor muydu?
Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin (HAKİM), hayvan hakları ihlallerine ilişkin hazırladığı raporda, 2016 yılında en az 1 milyar 156 milyon 407 bin 473 yaşam hakkı gaspı vakası yaşandığı belirtildi. Bu rakam 2016’nın. Zevk için yapılan avcılıklar, sokak hayvanlarına yapılan eziyet yetmedi mi? İnsanlığın ölmediğini göstermek için yapılan paylaşımları ne kadar samimi bulmasam da aslında var olan durum, yapılan haberler ve veriler her şeyi ortaya döküyor. Gerçek bir hayvan sever olarak, yapılan hayvan hakları ihlallerine gerçekten sesimizi yükseltmeliyiz. Okullarda hayvan sevgisini aşılamalı daha küçücük çocuklarımıza sevgiyi merhameti öğretmeliyiz. Yapılan zulümleri sadece bakışlarından anlayabildiğimiz hayvanların sesi olmalı, onların da bir can taşıdığını asla unutmamalıyız. Tüm hayvanlar yaşam önünde eşit haklara sahipler ve bu hakları asla unutmamalıyız. En önemlisi ise çoktan birbirimize bile yitirdiğimiz saygılı hayvanlara da göstermeliyiz. İnsanlığa olan umudumu yitirmemekle birlikte herkesi daha duyarlı, daha insancıl, daha sevgi dolu, daha saygılı, daha çok empati yapan bir hale gelmesini diliyorum.