Kurban Resmi

II. Katerina


  • Oluşturulma Tarihi : 09.10.2020 07:11
  • Güncelleme Tarihi :
II. Katerina yazının resmi

Bugün sizlere Rusya tarihi ve Türk tarihi açısından önemli olan II. Katerina’yı anlatacağım. Bilgileri Wikipide’den derledim. II. Katerina 2 Mayıs 1729 tarihinde Prusya’nın Stettin kentinde (şimdi Polonya’ya ait) doğdu. Doğduğu zamanki adı Sophie Augusta Frederike idi. Babası Prusya’ya bağlı Anhalt-Zerbst bölgesinin prensiydi ve Prusya ordusunda bir generaldi. Bu soylu ailenin diğer üyeleri olan Sophie’nin kuzenleri III. Gustav ve XIII. Karl sonradan İsveç kralı olarak görev yaptılar. Sophie 1744 yılında Holstein-Gottorp dükü Peter’le evlendi. Sophie’nin kocası Peter, Çar Büyük Petro’nun torunuydu ve Peter’in teyzesi Çariçe I. Elizaveta Peter’i Rus tahtına veliaht olarak seçmişti. Sophie evlendikten sonra Ortodoks dinine geçti ve Katerina Aleksievna adını aldı. I. Elizaveta’nın zorlamasıyla gerçekleşen bu evlilik hiçbir zaman mutlu olmadı. Katerina’nın ve kocası Peter’in başkalarıyla çok sayıda aşklar yaşadıkları bilinmektedir. Katerina’nın kocası Peter, teyzesi I. Elizaveta’nın ölümü üzerine 5 Ocak 1762 tarihinde III. Petro adıyla Rus tahtına çıktı. Ancak III. Petro’nun çarlığı fazla uzun sürmedi. 28 Haziran 1762 tarihinde muhafız alayı çara karşı ayaklanarak III. Petro’yu tahttan indirdi ve Katerina Rusya çariçesi olarak ilan edildi. Nikita Ivanovich Panin’i hariciye nazırı olarak atadı. Çariçeliği döneminde Rusya batısı ve güneyindeki 518.000 km²’lik bir alanı topraklarına katmayı başardı. Bu genişleme Lehistan ve Osmanlı İmparatorluğundan alınan topraklar sayesinde oldu. Novorusya, Kırım, Ukrayna, Beyaz Rusya, Litvanya ve Kurşas (Letonya) Rusya’nın topraklarına katıldı. Lehistan’ın parçalanarak Rusya, Prusya ve Avusturya arasında paylaşılmasına öncülük etti. II. Katerina 1796 yılında öldüğünde Lehistan diye bir ülke artık ortada kalmamıştı. Ancak 123 yıl sonra I. Dünya Savaşı’nın bitmesinden sonra Polonya tekrar bağımsızlığını kazanabildi.
ZAMANINDAKİ OSMANLI-RUS İLİŞKİLERİ
II. Katerina hükümdarlığının ilk yıllarında Osmanlı ile iyi geçiniyormuş gibi görünmek için Prens Dolgruky’yi İstanbul’a elçi olarak görevlendirdi. II. Katerina’nın asıl amacı hazırlıklarını tamamladıktan sonra Lehistan’ı ilhak etmek ve akabinde Osmanlı’yı mağlup edip, Akdeniz’e sıcak sulara inmektir. 1763’te Lehistan kralı III. Augtüs ölünce taht kavgalarını fırsat bilerek kendisine yakın olan Stanislav Ponyatovski’yi IV. Augtüs olarak tahta çıkardı. Bu hamle ile Rusya, Lehistan üzerinde tahakküm kurmuş oldu. Bu durumu Osmanlı protesto etmişti. Lehistan’daki bazı askerler bu durumu kabul etmeyerek Osmanlı’ya kaçmıştır. Bu durum Osmanlı ve Rusya arasındaki ipleri gererek savaşa neden olmuştur.Leh milliyetçilerinin de Osmanlı’dan yardım istemesi ve karşılığında Podolya’nın verilmesinin temin edilmesi üzerine Osmanlı sürece dahil oldu. Bu savaş üç cepheden oluşmaktaydı. Birinci cephe Akdeniz cephesidir. Ruslar İngiltere ile yaptıkları antlaşma neticesinde Baltık Denizi’nden çıkarak Akdeniz’e donanma yolladılar. Bilahare Mora’daki isyancıları desteklediler. Osmanlı buradaki isyanı bastırdı. Osmanlı Kaptan-ı Derya’sı Hüsamettin Paşa Türk donanmasını Çeşme’ye demir attırdı. 1770’te Rus donanması bir gecede Çeşme’deki Türk donanmasını yakarak küle çevirdi. İkinci cephe ise kara cephesidir. Beş koldan saldıran Ruslar, bu alanda üstün başarılar ilan etti. Ağustos 1770’te mezkûr cephe kapandı. En mühimi üçüncü cephe ise Kırım cephesidir. Kırım Hanlığı kendini savunamaz haldeydi. Zira daha öncesinden Rus casusları ile saray çevrelenmiş, Kırım devlet adamları işlevsiz ve vasıfsız hale getirilmiş, Hanın eli kolu bağlı vaziyete getirilmiştir. İki karşıt kuvvetlerin çarpışması neticesinde 1771’de Kırım fiilen Kırım’a girdi ve işgal başladı. 1772’de barış anlaşması yapılmak istenildi. Fakat başarılı olunamadı. 1773’te savaş tekrar başladı ve Osmanlı açısından ağır kayıplar devam etmekteydi. Mamafih, 1774’te barış müzakereleri başladı. Osmanlı 200 kişilik bir heyetle Küçük Kaynarca bölgesinde Mareşal Rumyantsov ile görüşmeye başlandı. Ruslar ön şartlar olarak Karadeniz’de serbest dolaşım, savaş tazminatı ve Kılburun, Yenikale ve Kerç Kalelerinin Ruslara teslim edilmesi gibi şartları öne sürmüşlerdir. 21 Temmuz 1774’te imzalanan antlaşmanın önemli maddelerinin birkaçını şu şekilde izah edebilirim; Kırım bağımsız olacak, dini anlamda Osmanlı’ya bağlılığı devam edecektir. Azak, Kerç, Yenikale ve Kılburun Kaleleri Ruslara bırakıldı. Osmanlı’daki Ortodoksların hamisi Ruslardır. Osmanlı savaş tazminatı ödeyecektir. Rusya, İstanbul’da elçilik açabilecektir. II. Katerina Küçük Kaynarca Antlaşmasından sonra fikirlerini dile getirirken böyle fevkalade bir antlaşmayı beklemediğini ve bu antlaşmadan ötürü çok mutlu olduğunu yakı devlet adamlarına söylemiştir. Mezkûr antlaşmadan yaklaşık 9 yıl sonra Rusya Kırım’ı 1783’te tamamen kendi topraklarına ilhak etmiştir.



 

II. Katerina
Halil Yaylak
Yazarımız Kim ?

Halil Yaylak