Bugün size Selçuklu sultanlarından II. Kılıç Arslan ‘ı anlatacağım. Bilgileri Wikipedia’dan derledim. II. Kılıç Arslan (d. 1113 - ö. 1192) Türkiye Selçuklu Devleti’nin sultanıdır. Babası I. Rükneddin Mesud’un yerine tahta çıkmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti tarihinde ilk kez altın sikke basımı onun hükümdarlığındadır. I. Rükneddin Mesud, geleneğe uyarak ülkesini üç oğlu arasında paylaştırmıştı. Büyük oğlu II. Kılıç Arslan hem veliaht olarak ilan edilmiş hem de kendine Elbistan melikliği verilmişti. Üçüncü oğlu Şahinşah’a Ankara ve Çankırı yöreleri verildi. Devlet (veya Dolat) adlı ikinci oğlu hakkında elde belge bulunmamaktadır. Damatları olan Danışmendli Zünnûn’a Kayseri melikliği ve Danişmendli Yağıbasan’a Sivas melikliği verilmişti. I. Rükneddin Mesud’un 1155’te ölmesinin ardından oğulları ve damatları arasında taht kavgaları başladı. II. Kılıç Arslan melik olarak bulunduğu Elbistan’dan Konya’ya gelerek tahta çıktı. Önce Elbistan ve Kayseri’yi eline geçirmek için harekete geçen Sivas meliki Yağıbasan üzerine yürüdü; ama Musul Atabeyi Nureddin Zengi siyasi baskısından korkması dolayısıyla onunla anlaştı. II. Kılıç Arslan’ın bu zayıflığını fark eden Bizans İmparatoru I. Manuil ona karşı geniş bir birlik kurdu. 1159’da Musul Atabegi Nureddin Zengi ile yöredeki Haçlı Devletleri ve kardeşi Şahinşah, kayın-biraderleri Yağıbasan ve Zünun ve Malatya Meliki Zülkarneyn bu birliğe katılmışlardı. Kılıç Arslan uzlaşma çareleri aradı. Önce Yağıbasan’a bir elçi gönderdi ve barış istedi; sonra bunu karşılığında Elbistan’ı ona vermeyi teklif ettiyse de her iki girişimden de sonuç alamadı. Kızını Konya’dan Erzurum melikine gelin olarak göndermekte iken gelin alayı Yağıbasan tarafından baskına uğratılıp kızı Zünun ile nikahlandı. Buna bir karşılık vermek için Kılıç Arslan Yağıbasan’a hücum ettiyse de mağlup düştü. II. Kılıç Arslan devletini ayakta tutabilmek için önce Bizans İmparatorluğu’yla barış yapmanın yollarını aradı. 1162’de İstanbul’a gidip orada 80 gün kalarak Bizans ile bir antlaşma yaptı. Buna göre karşılıklı yardımlaşma yapılacağı gibi, Türkmenler de Bizans’a akınlarda bulunmayacaktı.
1153’te II. Kılıç Arslan Artuklular ile anlaşıp birlikte Yağıbasan üzerine yürüdü. Bağdaşıkları Fırat’ı geçerek Malatya meliki Zülkarneyn’e hücuma geçerken Kılıç Arslan da Yağıbasan’dan Sivas’ı aldı. Yağıbasan, Şahinşah ile birleşmek üzere Çankırı’ya kaçtı ise de 1164’te orada öldü. Kılıç Arslan Ankara ve Çankırı üzerine giderek bu yöreleri kardeşi Şahinşah’tan aldı. En son olarak Kayseri alındı. Fakat Şahinşah ve Zunnun Nureddin Zengi’ye sığındılar ve Malatya’nın alınmasına Nureddin Zengi karşı olduğu için bu kale alınamadı. Kılıç Arslan’ın amcası Göksun meliki Gökarslan da Nureddin Zengi’ye katıldı ve Nureddin Zengi 1173’te Maraş ve Göksun’u Türkiye Selçukluları’ndan aldı. Tam o yıl Sivas’ta büyük bir açlık ortaya çıktı. Sivas meliki olan Kılıç Arslanın kızkardeşi ve ölen Yağıbasan’ın karısı yeni kocası ile halka zahire yardımı yapmaktan çekindi ve ortaya çıkan bir halk isyanı sonucunda halk tarafından öldürüldüler. Halk Nureddin Zengi’ye sığınmış olan Zunnun’u melik olarak istedi ve Zunnun’da Musul’dan gelerek Sivas melikliği görevini yüklendi. Fakat açlık ve şiddetli hava şartları dolayısıyla iki taraf bir antlaşmaya vardılar. Nüreddin Zengi eline geçirdiği şehirleri iade etti ve Kılıç Arslan da Zunnun’un Kayseri meliki olarak atanmasına razı oldu. Ermeni Derebeyi Toros da Türkiye Selçuklu Devleti’ne karşı harekete geçmişti. 1174’te Zengi Hanedanının Suriye ve Musul hükümdarı Atabeg Nureddin Zengi Şam’da öldü. Nureddin Zengi’nin genç yaşta oğlu Salih İsmail Mısır’da iktidarı eline geçirmiş olan Selahaddin Eyyubi’ye karşı gelemedi. 1174’te Şam’ı eline geçiren Selahaddin, Nureddin Zengi’nin dul karısıyla evlenip Salih İsmail’in taht naibi tayin edildi ve 1181’de Salih İsmail ölümü ile Zengiler idaresi sona erdi. Selahaddin Eyyubi ilgisini Kudüs, Filistin ve Mısır üzerine teksif etti. Böylece II. Kılıç Arslan’ın Doğu Anadolu’da rakiplerine destek sağlayan büyük bir siyasi güç ortadan kalkmış oldu. Batı sınırını güvence altına alan ve doğuda rakiplerine desteğinin azaldığını gören II. Kılıç Arslan Anadolu’ya geri yöneldi. Kayseri meliki olan kayınbiraderi Danışmendli Zunnun ve şehzadesi Şahinşah’ın birleşik ordusunu yendi ve onlar Bizans’a sığındılar. Ankara, Darende ve Kayseri’yi onlardan aldı. 1175’te kayınbiraderi Danışmendli Yağıbasan’ın oğullarını Selçuklu uc beyleri tayin ederek Danişmendlilerin egemenliğine son verdi. Zengiler’den de bazı topraklar ele geçirdi ve Ermenileri de yendi.