Sayfa Yükleniyor...
İskitler veya yayıldıkları doğu bölgelerindeki isimleri ile Sakalar, MÖ 8. yüzyıl ile MS 3. yüzyıl arasında Avrupa’nın doğusu (Kırım ve Pontik Bozkırları) ile Orta Asya’da, Tanrı Dağları ve Fergana Vadisi’ni de içine alan bölgelerde yaşamış, çoğunlukla Doğu İran Dilleri grubuna ait bir dil konuştuğu varsayılan göçebe halktır. İskitler için tarih boyunca Grek kaynaklarında Skuthēs (Σκύθης), Asur kaynaklarında Aşguzai, Fars kaynaklarında Sakā ve Çin kaynaklarında Sai tabirleri kullanılmıştır.
İskitlerin genellikle İranî kökenli bir halk olduğu, halkın konuştuğu dilin bir Doğu İran dili olduğu düşünülür. İskit dini adı verilen inanışları antik İran dinlerinin karakteristiklerini göstermiştir. İskitler baskın güç olarak Kimmerlerin yerini Pontik Bozkırları’nda MÖ 8. yüzyılda almış, bu devirde İskitler ve alakalı gruplar Avrasya Bozkırları’nı batıda Karpatlar’dan, doğuda Ordos Yaylası’na olacak şekilde tamamen kontrolleri altına almıştır. Bu, halkın ilk Orta Asya bozkır imparatorluğu olarak adlandırılmasına neden olmuştur. Ukrayna ve Güney Rusya bölgesinde yaşamış İskitler kendilerini Scoloti olarak adlandırmış, bu bölgede Kraliyet İskitleri olarak adlandırılan göçebe savaşçı bir aristokrasi tarafından yönetilmişlerdir. İskitler savaşlarda süvari birlikleri kullanımında uzmanlaşan ilk halklardan biridir. At, koyun ve sığır sürüleri yetiştirmiş, çadırlarda yaşamış ve at üzerinde ok ve yay ile savaşmış olan İskitler aynı zamanda kendilerine has metal işlemeciliği, anıt mezarlar ve sanat tarzları ile karakterize edilen zengin bir kültür geliştirmişlerdir. Yerleşik metal işçileri İskitler için taşınabilir süs eşyaları üretmiş, günümüze de gelmiş bu eşyalar bilinen İskit sanatının temelini oluşturmuştur. İskitler ayrıca Yunanistan, Antik İran, Hindistan ve Çin arasında bir ticaret ağı oluşturmuş İpek Yolu’nda önemli bir görev üstlenmiş, çağdaşları medeniyetlerin bu ticaret ile gelişmelerinde rol oynamıştır. İskit ismi İskitya bölgesine isim kaynağı olmuştur. Erken dönem yazar ve tarihçiler asıl İskitler ile alakasız Hunlar, Gotlar, Türk halkları, Avarlar, Hazarlar ve diğer pek çok isimsiz halkı tanımlamak için “İskit” kelimesini kullanmıştır. İskitler ve kültürleri akademik olarak inceleme ve araştırma yapmayı amaçlayan öğreti İskitoloji olarak adlandırılır. Macar dilbilimci Oswald Szemerényi, İskitler için tarihte kullanılmış çeşitli kelimeleri araştırmış ve temel olarak bunları Skuthes Σκύθης, Skudra, Sug(u)da, ve Saka gruplarına ayırmıştır. İlk üç isim “fırlatmak, ateş etmek” anlamına gelen *(s)kewd- Hint-Avrupa kökünden gelmektedir. Bu kökten İngilizce shoot, Danca skyte ve Farsça چست (čost) da türemiştir. *skud-, aynı kökün sıfır dereceli şeklidir. Szemerényi İskitlerin kendilerine verdikleri ismin *skuda (“okçu”) olduğunu belirtir. Bu kelime Antik Yunanca Skuthēs (Σκύθης), Asur Akadcasında Aškuz’u verir. İskitçe’in son dönemlerinde /d/ sesi /l/ sesine dönüşmüştür. Bunun sonucunda Herodot’a göre Asil İskitler tarafından kendilerini belirtmek için kullanılmış Skolotoi kelimesi, Geç İskitçede yer alan *skula sözcüğünden gelmiştir. Diğer ses değişiklikleri daha sonra Soğdia isminin kaynağı olmuştur. Eski Farsça Sakā, Yunanca Σάκαι, Latince Sacae, Sanskritçe शक (Śaka) kelimelerinin kökeni İrani kökenli bir sözcük olan ve “gitmek, dolaşmak” ile “göçebe” anlamlarına gelen sak- kökünden gelir. M.Ö. 1. yüzyılda Orta İran dönemlerinde Doğu İran dillerinin ve insanlarının yayıldığı yerler turuncu renkle gösterilmiştir.
İskitler hakkında birçok kaynakta bilgi vardır. Yunan, Asur, Pers ve Hint kaynaklarında İskitlerden bahsedilmiştir. İskitler ilk olarak tarihi kayıtlarda MÖ 8. yy’da yer aldı. Herodot, İskitler’in kökenine dair üç çelişkili yorumda bulunmuştur, ancak en çok bu yorumunun doğru olduğuna inanılır: « İskitlerin kökeniyle ilgili diğerlerine kıyasla inanmaya daha meyilli olduğum bir hikâye daha var. Göçebe İskitler bir zamanlar Asya’da yaşardı ve orada Massagetler ile savaşa girdiler. Savaşta başarısız olduklarından dolayı evlerini terk ettiler ve Aras’ı geçip, Kimerya ülkesine girdiler. »
Heredot’un İskitlerin baskın faaliyetleri ile ilgili yazdıkları güvenilir olarak kabul edildiyse de, İskitlerin kökeniyle ilgili yazdıkları yakın zamanda geçerliliğini yitirmiştir. Dahası, İskitler, Kimmerler gibi, Karadeniz’den Güney Sibirya ve Orta Asya’ya kadar yayılmış çeşitli grupları ifade etmek için kullanılmıştır. Yeni Ahit’in, Koloseliler 3:11 adlı kitabında, İskitlerden bir kez bahsedilmiştir. İskitlerle ilgili tarihsel, arkeolojik ve antropolojik kanıtların modern yorumu iki geniş hipotez önermiştir. Bunlardan birincisi, eskiden Sovyet araştırmacılar ve daha sonra Rus araştırmacılar tarafından daha çok desteklenen bir hipotezdir. Kabaca Herodot’un 3. yorumunu destekleyen hipoteze göre, İskitler İç Asya’dan (Türkistan ve Sibirya bölgesi) gelen Doğu İranlı bir gruptur. Ghirshman ve diğerlerinin desteklediği ikinci hipoteze göre ise, İskit kültürü, Karadeniz sahilindeki arkeolojik “Ahşap mezar” kültürüne (Srubna) ait yerel gruplardan ortaya çıkmıştır.