2

Roma İmparatorluğu


  • Oluşturulma Tarihi : 24.09.2020 08:43
  • Güncelleme Tarihi :

Bugün sizlere tarihin eşsiz devletlerinden birini anlatacağım. Bilgileri Wikipedi’den elde ettim. Roma İmparatorluğu, Roma Cumhuriyeti’nin Augustus liderliğinde MÖ 1. yüzyılda yeniden örgütlenmesiyle kurulan Antik Roma devletidir. Uzun yıllar Akdeniz çevresinde hüküm süren Roma İmparatorluğu, 375 yılındaki Kavimler Göçü’yle başlayan karışıklıklardan sonra 395 tarihinde doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrıldı. İmparatorluğun batıdaki kısmı olan Batı Roma İmparatorluğu Kavimler Göçü’yle Avrupa’ya gelen Cermen kavimlerinin saldırıları sonucu 476 yılında yıkılmış, doğu kısmı da varlığını Doğu Roma İmparatorluğu veya Bizans İmparatorluğu olarak 1453’te Osmanlı İmparatorluğu’nun yedinci Padişahı II. Mehmet’in İstanbul’u fethine kadar sürdürmüştür. “Roma İmparatorluğu” ünlü Latince Imperium Romanum’un Türkçesidir. Bu deyişte imperium sözcüğü bir bölge, vilayet anlamında kullanılmaktadır. Roma İmparatorluğu Avrupa’nın Romalıların egemenliği altında kalan kısmı için kullanılan bir isimdi, denilebilir. Aslında Roma kent sınırlarının aşılması ve yayılma politikası imparatorluk döneminden çok önce başlamıştı. Roma İmparatorluğu en geniş olduğu dönemde yaklaşık 5.900.000 km² büyüklüğündeydi. Avrupa tarihinin “klasik antikite” dönemindeki en geniş imparatorluğuydu. Augustus’un otokrasisinden yüzyıllar önce Roma (Roma Krallığı ve Roma Cumhuriyeti) zaten İtalyan Yarımadası’nı aşmış, önemli rakiplerini yenilgiye uğratmıştı. Augustus’un reformları Roma Devleti’ni bir imparatorluğa çevirmiş, 3. yüzyılın sonlarındaki Diokletian reformuna kadar sistem büyük oranda değişmeden devam etmiştir. Diokletian reformu imparatorluğu tetrarşiye dönüştürmüştür. Her ne kadar Diokletian’ın sunduğu politik sistem kısa bir süre boyunca varlığını korusa da, imparatorluğun ikiye bölünmesine yol açmıştır. Bu da Roma’nın egemenliğinin iki yüzyıl boyunca daha Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olarak sürdürmesine olanak sağlamıştır. Batı Roma İmparatorluğu’nun geleneksel çöküş tarihi 4 Eylül 476’dır. Yaklaşık binyıl sonra, 1453’te, daha çok Bizans İmparatorluğu olarak anılan Doğu Roma İmparatorluğu Osmanlıların egemenliğine geçmiştir. Augustus’tan Batı Roma imparatorluğu’nun çöküşüne kadar Roma, Batı Avrasya’da egemen olmuş, nüfusun yarısını barındırmıştır.
GELİŞİMİ
Geleneksel olarak tarihçiler, imparatorluğu Principatus ve Dominatus olarak iki döneme ayırırlar. Principatus Augustus’un iktidara gelmesinden Üçüncü Yüzyıl Krizi’ne kadarki dönemi, Dominatus ise Diocletianus’tan batı imparatorluğunun yıkılışına kadarki dönemi kapsar. Bu ayrıma göre Principate (Latince birincil vatandaş anlamına gelen princeps kelimesinden gelir) döneminde mutlakıyetin gerçekleri resmî olarak cumhuriyetçi yapının ardında saklanırken Dominate (Latince “sahip” ya da “efendi” anlamına gelen dominus kelimesinden gelir) döneminde altın taçlar ve ihtişamlı imparatorluk törenleriyle açıkça gözler önüne serilmiştir. Daha yakın dönemlerde tarihçiler aradaki farkın daha ince olduğuna karar vermişlerdir. Bazı tarihi yapılar bin yıldan uzun süre devam ederek Doğu Roma dönemine kadar sürmüş ve emperyal ihtişamın görüntüsü imparatorluğun ilk günlerinden itibaren yaygın olmuştur. Şehir devleti olarak ortaya çıkmış, Yunan şehir devletinden farklı olarak cumhuriyetçi örgütlenme ve yayılmacı bir politika izlemiştir. Bu politika bağlamında elde ettiği askeri zaferlerle geniş bir coğrafyaya yayılmış, kontrolü altına aldığı yerlerde idare kurmadan özerklik tanımıştır.
SİYASİ YAPI
Roma’ya göre cumhuriyet, bir araya gelmiş küçük bir soylu grubunun kralı tahttan indirmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu cumhuriyetçi dönemde toplum iki gruba ayrılmıştır: patrisler (varlıklı olan kesim) ve pleblenler (halk). Bu iki gruptan biri olan patrisler siyasi boyutta yer alıp söz sahibi olabiliyorken pleblerin böyle bir hakkı bulunmamakta, pleblenler senatodan yer almamakta, kişinin senatoda yer alması için siyasi bir görevde çalışmış olması şartı aranmaktaydı. Zamanla çıkan ayaklanmalar sonucunda pleblenler bir meclis oluşturarak yasa çıkarma hakkına sahip oldular. Bu meclis, halktaki farklı kesimleri temsil etmek eden yüz kişiden oluşmaktaydı. Mecliste zengin toprak sahipleri ve orta halli çiftçilerin oranı daha yüksekken, zanaatkar ve yoksul olan sınıf daha düşük bir orana sahipti.
Diğerlerine oranla daha varlıklı olan pleblenler, yeni bir sınıf oluşturarak eski patrisyen ailelerle cumhuriyeti yönetmeye başladı. İlerleyen süreçte Augustus, cumhuriyet yönetemine son vererek imparatorluk yönetimini uygulamaya koydu. Bu süreçte soyluların ve seçilmişlerin katılımıyla oluşmuş danışma meclisi olan senatonun ön planda olduğu görülmektedir. Roma’nın hakimiyeti altına alınmış olan yerlere valiler, komutanlar atandı ve bu atamalar, senato tarafından gerçekleştirildi.
 

Roma İmparatorluğu
Halil Yaylak
Yazarımız Kim ?

Halil Yaylak