Ne yaptın sen Elif Hanım?

“Kıra kıra harcama rekoru mu kırdınız. Size bu yakışıyor mu?

Hani sen emekçi dostuydun. O parada tüyü bitmemiş yetimin hakkı olduğunu bilmiyor muydun? Bu senin yaptığın yetim hakkı yemek değil mi? Emekçi hırsızlığı değil mi? İşçinin tazminatını ödemeyen işverene dava açan sen değimliydin? Aralık ayı bir milyon 200 bin, ocak ayı ise 800 bin toplamda 2 milyon (eski parayla 2 trilyon ) Türk lirası iletişim masrafı ile devletin uğradığı zararın aktarımı asgari ücretle çalışan emekçiden alınan vergilerle sağlandığını bilmiyor muydun?

Emekçilerin sırtına binip TBMM’ye gir. Hemen sonrasında senin emekçi söyleminin onda birini yapmayanları sollayıp, rekor kır... Emekçilerin cebinden çıkan paraları alıp har vurup, harman savur!

Peki, Elif Hanım bu yaptığı harcamalardan dolayı pişmanlık duydu mu dersiniz? Ahmet Hakan’ın programında hanımefendinin pişmanlık duymadığını yanlış bir şey yapmadığını kendisine verilen hakkı kullandığını belirtiyor. Bide pişkince bir savunma yapıyor, ‘Bu para PTT’ye gitti. Bir cepten çıktı, diğer cebe girdi’ diyor.

TBMM Başkanlık Divanı’ndaki rekor kıran masrafa imza atan sadece Elif Hanım mı? Elbette değil. İlk üçe girenlerin tamamı CHP’li. Peki yapılan bu rezalete emek, hak, özgürlük, sendika diyen sol jargonlardan niye ses çıkmadı? Niye hepsi sus pus oldu? Her seferinde, ‘Ben hesap uzmanıyım’ diyen CHP’nin genel başkanından niye ses çıkmadı? Yoksa fıkradaki gibi bizim kıza yakışıyor mu diyecekti. Bunların neresinden baksanız tutarsızlık var. İl başkanları toplantısında, yeni sistemdeki 600 milletvekilinin alacakları maaşların hesabını yapar. CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Hanım’ın skandal iletişim faturası hakkında tek bir laf etmiyor.

Sormazlar mı adama, ‘Senin partinin vekili bir aylık iletişim faturasının millete maliyetinden neden söz etmiyorsun? Senin milletvekilinin bir yıllık iletişim faturasının gideri ile kaç tane milletvekilinin maaşı karşılandığını neden söylemiyorsun?’ Ama bunların derdi tasarruf değil israftır. Bunların derdi emek değil yemektir. Bunların derdi Müslümanlarla. Bunların derdi dindarlarla. Bunların derdi başörtüsüyle. Bunların derdi namaz kılanlarla…

ACİZLER, YALANCILAR

Referandum öncesi vatandaşlar üzerinde algı yapmaya çalışan bazı aciz, yalancı çobanlar sosyal medya üzerinde; “‘Hayırlı işler’, ‘Hayırlı günler’, ‘Hayırlı cumalar’, ‘Hayırlı sabahlar’, Hayırlı akşamlar’, ‘Hayırlı olsun’, ‘Hayırlı dersler’ gibi selamlaşma ve iyi dilek ifadeleri kullanılmamasına özen gösterilecektir” ifadeleri yer alan sahte genelge ile dikkat çekmeye çalışıyor.

Kimse merak etmesin bu millet hayır ile hayrı birbirinden ayıracak ferasete sahiptir…

Ve neye evet neye hayır diyeceğini de çok iyi biliyor.

Allaha emanet olun…

Ne yaptın sen Elif Hanım?