Sayfa Yükleniyor...
Seçim süreci, demokratik bir toplumda önemli bir dönemeçtir ve adayların politikalarını, vaatlerini ve geçmiş performanslarını vurgulamak için çeşitli propaganda yöntemleri kullanılır. Ancak, bu süreçte göz ardı edilen çevresel etkiler ve manevi zararlar, sürdürülebilir bir demokratik atmosferin önünde engel oluşturabilir.
Özellikle büyük şehirlerde, seçim atmosferi adeta renk cümbüşüne dönüşmüş durumda. Her adımda bir partinin bayrağı, adayların pankartları ve afişleriyle karşılaşmak caddelerin ve sokakların rekabet sahasına dönüşmesine neden olmaktadır. Bu görsel şölen, çoğu zaman çevrenin ve doğanın ihmal edilmesine yol açar. Seçim propaganda unsurları, çevresel etkileri göz ardı ederek görsel kirliliğe neden olmaktadır.
Seçim arabalarının mahalle mahalle dolaşması ve yüksek sesle müziklerle seçmenlere ulaşma çabası, gürültü kirliliğini beraberinde getirir. Bu sürekli tekrarlanan etkinlikler, sadece kulakları tırmalamakla kalmaz, aynı zamanda insanların günlük yaşantılarına müdahale eder. Ancak; bu tür gösterişli etkinliklerin ve partizan propaganda unsurlarının oyları etkileme potansiyeli oldukça sınırlıdır.
Oy kullanacak bireyler; tercihlerini belirlemede seçim arabalarının parti bayraklarının ve afişlerinin
etkisinin sınırlı olduğunu anlamaktadır. Bu unsurlar, gerçekten bir adaya duyulan güveni artırmak yerine, çevre kirliliğine ve görsel kaosa yol açar. İnsanlar, teknoloji ve internet aracılığıyla adayları daha detaylı bir şekilde araştırabilir, tanıyabilir ve değerlendirebilir. Bu nedenle, dijital mecraların etkin bir şekilde kullanılması, bilinçli seçim yapma sürecini destekleyebilir.
Seçim propagandaları için harcanan büyük paraların israf edilmesi düşündürücüdür. Gelişmiş teknoloji ve internet kullanımının yaygın olduğu bir dönemde, dijital mecraların etkin bir şekilde kullanılması daha sürdürülebilir bir seçim sürecini mümkün kılar. Adayların politikalarını, geçmiş performanslarını ve vaatlerini içeren bilgilerin daha etkili bir şekilde paylaşılması, seçmenlerin bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, seçim süreçlerinde çevre ve insanları rahatsız etmek yerine daha sürdürülebilir ve bilinçli bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Seçim propagandalarının çevresel etkileri ve manevi zararları göz önüne alınarak daha akılcı ve bilinçli bir şekilde yönetilmesi, demokratik süreçlere katkı sağlayabilir ve toplumun refahını artırabilir.