Sayfa Yükleniyor...
Merhaba değerli okuyucular. Bugün sizlere Türk hakanları içinde en ulularından Atilla’yı anlatacağım. Bilgileri daimi kaynağımız Wikipedia’dan derledim.
Attila Hun topluluklarının kralı olduğu 434 tarihinden, 453’teki ölümüne kadar Hun İmparatorluğu hükümdarıdır. Hükümdarlığı sırasında İmparatorluğunu dönemin Avrupasının büyük bölümünü kaplayacak şekilde genişletti. Öldüğü zaman idaresi altındaki topraklar batıda Cermanya, doğuda Ural Nehri, kuzeyde Baltık Denizi ve güneyde Karadeniz’e kadar uzanıyordu. Attila, imparatorluğun başında olduğu zaman diliminde Hunların yanı sıra, birçok Cermen ve İranlı kabileye, Ostrogotlara, Bulgarlara ve Alanlara da önderlik etti. Attila, imparatorluğu sırasında Batı ve Doğu Roma İmparatorluklarının en korkulan düşmanlarından birisi oldu. Tuna’yı iki kez geçti ve Balkanlar’ı yağmaladı, ancak Konstantinopolis’i ele geçirmeyi başaramadı. Perslere karşı yaptığı seferin başarısız olmasının ardından, 441’de Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’na yaptığı akının başarılı olması, Attila’yı Batı’yı işgal etmeye cesaretlendirdi. Galya’yı ele geçirmek amacıyla Ren’i geçti ve Flavius Aetius önderliğindeki birlikler tarafından Katalon Muharebesi’nde ağır kayıplar ile durdurulana kadar Aurelianum’a kadar ilerlemeyi başardı.
İtalya’yı işgal etti ve kuzey vilayetlerini yağmaladı, ancak Roma’ya ilerlemedi. İlerleyen zamanlarda Roma’ya yönelik yeni seferler planladı, ancak 453’te ani bir şekilde öldü. Attila’nın ölümünden sonra, yakın danışmanı olan Gepid Kralı Ardarik, Hun egemenliğine karşı bir Cermen isyanı başlattı ve takibinde Hun İmparatorluğu Nedao Muharebesi ile beraber çöktü. Attila ve idaresi altındaki Hunlar dönemin Avrupasında derin izler bıraktığı için Attila ile ilgili metinlere Antik dönemlerden bugüne kadar rastlanmaktadır. Kendisi tarafından yapılan seferler Batı ve Doğu Roma’’ya oldukça zarar vermiş, öncesinde Hunların sebep olduğu Kavimler Göçü ve buna bağlı barbar yağmalarıyla beraber direncini kaybeden Batı Roma İmparatorluğu’nun kısa bir süre sonra çökmesine sebep olmuştur. Bu nedenlerden ötürü, ayrıca etnik kökeni ve dini nedeniyle, dönemin Hristiyan tarihçileri tarafından kendisine olumsuz bir imaj verildi. Zulüm ve ölüm ile ilişkilendirdi ve ona Tanrı’nın Kırbacı ve Tanrı’nın Cezası gibi isimler verildi. Ancak başta İskandinav ve Cermen kültürleri olmak üzere diğer kültürlerde, kendisini konu edinen Sagalarda ve Nibelungen Destanı gibi destanlarda daha olumlu bir yer kapladı. Günümüzde Macarlar ve Türkler tarafından ulusal ve kurucu bir figür olarak anılmaktadır.
Attila, II. Theodosius’un ardından Bizans tahtına geçen İmparator Marcianus’tan kendisine ödenmeyen haraçları talep etmek için Konstantinopolis’e yeni bir saldırı planlamaya başladı. Ancak, 453’ün başlarında Hun hükümdarı beklenmedik bir şekilde öldü. Olayla ilgili en eski anlatım, Attila’nın, son eşi İldiko ile evliliğini kutladığı gece bol miktarda içki içtikten sonra şiddetli bir burun kanaması geçirdiği ve boğularak öldüğü hakkındadır ve Priskos’a atfedilir. Priskos’a göre, ölümü düğün gecesi gerçekleşecek ancak sabah gardiyanlar onu uyandırmak için odasına girdiklerinde, gelinin ölü bedeninin üzerinde ağladığını gördüklerinde ve şaşırdıklarında fark edilecekti.
Jordanes’e göre, Attila’nın askerleri hükümdarlarının ölümünü öğrendiklerinde kılıçlarıyla saçlarını ve yüzlerini keserek tepki göstermişlerdi çünkü Hun kültürüne göre tüm savaşçıların en büyüğünün ölümüne, kadınların yakarış veya gözyaşlarıyla değil, erkeklerin kanıyla yas tutulmalıydı. Attila gizli bir yerde, sırasıyle altın, gümüş ve demirden oluşan üç adet tabut ile beraber gömüldü ve mezarını kazan köleler, mezarın asla keşfedilmemesi ve kutsallaştırılmaması için öldürüldü. Mezarın yeri günümüzde hala belirsizdir. Attila’nın oğulları olan İlek, Dengizik ve İrnek, babalarının ölümünün ardından Hun İmparatorluğu’nun topraklarını ve vasal halklarını kendi aralarında bölüşmeleri sürecinde çıkan gerginlik zamanla çatışmalara dönüştü. Kendilerinin “en kötü koşulların köleleri” gibi muamele gördüklerini hisseden ve kültürel bağımsızlıklarını talep eden Cermen halkları, Attila’nın eski dostu ve sadık bir müttefiki olan Ardarik yönetiminde Hunlara karşı bir ayaklanma başlattı. 454’te İlek önderliğindeki Hunlar, Nedao Muharebesi’nde Cermenler karşısında acı bir şekilde yenildi ve savaş sırasında İlek öldürüldü.