2

Göç!


  • Oluşturulma Tarihi : 06.03.2020 06:44
  • Güncelleme Tarihi :

Bugün dünyada milyonlarca düzensiz uluslararası göçmen var. Eğer bir ülke oluşturmak için bir araya gelselerdi, en kalabalık ülkelerden birisini oluştururlardı. Bununla birlikte, bu büyük ölçüde görünmez bir popülasyon olarak kalmaktadır. Birçok göçmen, özellikle de düzensiz bir durumda olanlar, gölgede yaşamak ve çalışmak, şikayet etmekten korkmak, hak arayamamak, ayrımcılık ve ötekileştirme ile yüz yüze kalmaktadır. Uluslararası insan hakları hukuku herkesin ayrım gözetmeksizin, uluslararası alanda sağlanan temel insan haklarına erişebilmeleri gerektiğini söyler. Şu an Yunanistan sınırlarında yaşanan dram, eğer önüne geçilmezse korkunç boyutlara varacak. Orantısız güç kullanıldığı şu günlerde Yunan askeri, önceki gün mültecilere ateş açtı. Bir mülteci öldü, 5 mülteci yaralandı. Yunan güvenlik güçlerinin, Avrupa ülkelerine geçmek isteyen düzensiz göçmenlere zor kullanmakta ve bu durumu zulme ve cinayete dönüştürmektedir. Bu korkunç duruma AB de BM de sessiz kalıyor, dünya sadece bu durumu haber başlığı olarak görüyor.
Biliyorsunuz ülkemiz kriz patlak verdiğinden beri mültecilere ev sahipliği yapıyordu. Önceki gün okuduğum bir habere göre Türkiye sınırlarını açınca, AB de harekete geçti ve Yunanistan’a sınırlarını koruması için 700 milyon euro verilmesine karar verdi. Bunun 350 milyonu hemen ödendi. Kalan 350 milyon ise, Yunanistan’ın talebi doğrultusunda daha sonra ödenecek. Eğer bu haber doğruysa, durum büyük bir skandalı ortaya çıkarıyor. Sırf kapılar korunsun, düzensiz göçmenler sınırlarda hayatlarını kaybetsin ya da perişan olsun diye böylesi miktarlarda bir ödeme insanlığa sığmaz!
Sözlerimi Somalili şair Warsan Shire’in göçmenlerin verdiği yaşam mücadelesini anlatan “Yurt” (Home) adlı şirinden birkaç kesitle sonlandırmak istiyorum:
kimse yurdundan kaçmaz, peşinden kovalayan olmadıkça
ayaklarının altında ateşler
dalağı patlarcasına
hiç kimse düşünmez bile bunu yapmayı
o keskin bıçak dayanmadan önce
boğazına
hatta o zaman bile marşını söylersin
fısıltıyla da olsa
pasaportunu yırtarsın bir havalimanı tuvaletinde
ağzına attığın her kâğıt parçası hıçkırıklarına karışır
geri dönmeyeceğini ilan ederken…
şunu anlamak zorundasın
kimse çocuğunu bir kayığa bindirmez
su karadan daha güvenli olmadıkça
kimse avuçlarını yakmaz
trenlerin altında
vagonların diplerinde
kimse kamyonların kasasında günler geceler geçirmez
gazete parçalarını yemez
gidilen onca yolun bir anlamı olmadıkça
kimse dikenli tellerin altında sürünmez
kimse dövülmek istemez
acınmak istemez…
 

Göç!
Hulusi Yeğmen
Yazarımız Kim ?

Hulusi Yeğmen