2

Göktürk Devleti


  • Oluşturulma Tarihi : 04.04.2021 08:36
  • Güncelleme Tarihi :

Merhaba değerli okuyucular. Bu hafta sizlere Göktürk Devletini anlatacağım. Bilgileri Wikipedia’dan derledim.

Göktürkler (MS 552-744), gerek ilk kez Türk adını kurdukları siyasi birliklere vermeleri ve gerekse de; Türkçenin bilinen en eski yazılı kaynaklarını vermeleri bakımından, Türk kültür ve edebiyat tarihi açısından çok önemli bir yere sahiptir. Türk adı bugün kullandığımız şekli ile ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları’nda geçmektedir. “Türk” adıyla kurulmuş ve Türk adını resmî devlet adı olarak kullanan ilk Türk devletidir. Devletin kurucusu ve ilk önderi Bumin Kağan’dır. Bumin Kağan’ın kardeşi İstemi Yabgu ülkenin batı kanadını yönetirdi. Göktürkler komşuları olan Çin, Sasani (İran) ve Bizans İmparatorluğu ile askerî, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdular. Devletin basılan paralarda, diplomaside vb. alanlarda kullandığı resmî diller Soğdca ve Cücence’dir.

Devleti “Kağan” unvanlı hükümdar yönetirdi. Kağan’da bilgelik, alplık ve erdemlilik özellikleri aranırdı. İl denilen ülkeyi bilgili, kahraman, özü sözü doğru, erdemli devlet başkanı yönetirdi. Kağan’ın vazifeleri arasında savaş gücüyle devleti kurma ve düzene koyma, yeni alınan yerlere iskân, töre yani kanunları düzenlemek, halkı doyurup giydirmek vardı.[kaynak belirtilmeli] Ülke geniş bölge teşkilatı gereğince Doğu ve Batı olmak üzere ikili devlet sistemine göre idare edilirdi. Hükümdarlık hakkı tanrıdandır. Tanrı hükümdar olmasını istediği kişilere “kut” verir. Bilge Kağan ve atalarına da kut vermiştir. Metinlerde birçok defa tanrı adı zikredilir. Kağan, hakan, kam, kan sözcüklerinin ve tengi, umay, yer- su gibi tanrı ve tanrıçaların kullanımı ve alakaları da devlet anlayışında tanrısal öğeleri tasvir eder. Hükmün ilahi temeli diğer krallık ve yönetimlerde de görülebilir ancak burada ilgi çekici olan tanrının yansıması olan kağanın halktan kopmamış olmasıdır.

Kağan ve kağanın eşi Kağatun’nın dışında toplam 28 unvan vardı. Önceleri sayısı bir olan Yabgu’ya, toprağı genişledikçe ihtiyaç çoğalmıştır. Şehzadelere Tegin veya Tigin adı verilirdi. Tiginler, genel valilik, başkomutanlık gibi önemli memuriyetleri yaparlardı. Göktürk ordusu, devletin daimi savunma gücüydü ve paralı değildi. Ordunun çoğunluğunu süvariler oluştururdu. Yaya birlikler savaştan ziyade yardım kollarında görev alırdı. Eski Türk ordusunda en büyük kuvvet 10 bin kişilik askerî birlik idi. Bu birliğe “tümen” adı verilirdi. Bütün yerleşik kavimlerde görülen, hareketsiz kütle muharebesi usulüne göre yetiştirilmiş, ağır teçhizatlı orduların (piyade) aksine, hafif silahlı ve oynak süvarilerden kurulu Türk ordularının uyguladığı strateji süratli, ani ve şaşırtıcı hücumlara dayanan, dağınık muharebe sistemiydi. 10’lu sistem sosyal ve idari bakımlardan da mühim iki fonksiyon getirmişti: Biri, devlet güçlerinin tümünün kabile, soy vb. ayrılıklarına bakılmaksızın 10’lu sisteme göre bölünerek, merkezden tayin edilen kumandanlar aracılığı ile en üstte tek idareye bağlanması. Böylece herkesin birbirine yardımcı olduğu bir birliği meydana getiriyordu. İkinci olarak da, bütün idari görev sahipleri aynı zamanda “asker” olduklarından, ordunun vazife ciddiyeti her türlü sivil, idari ünitelere yansıdığı için devlet mekanizmasının askerî disiplin içinde çalışması temin ediliyordu.

Yazıtların birçok yerinde, Göktürkler’in hâkim güç olmasına sık sık değinilir. Özellikle; Bilge Kağan’ın ağzından yazılan, Kül Tigin abidesinde, Bilge Kağan sık sık, “Dizliye diz çöktürdük, baş çöktürdük” diyerek Göktürkler’in görkemli gücünü zikreder. Göktürklerin başkenti Ötüken’dir. Burası Orhun Irmağı ile Selenge Irmağı’nın Tarım kolu arasında, ormanlar içinde bitki örtüsü ve suyu bol bir şehirdi. Ötüken’den başka Barshan, Çargelen-Çumgal, Çaldıvar, Atbaş, Şirdakbeg, Nanageldi, Fergana, Yassıkugart, Çikircik başlıca Göktürk’ün şehirleridir.

Göktürk Devleti
Hulusi Yeğmen
Yazarımız Kim ?

Hulusi Yeğmen