2

Nerde O Eski Bayramlar


  • Oluşturulma Tarihi : 30.04.2022 06:52
  • Güncelleme Tarihi :

Pazartesi günü mübarek Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz. Bir aylık Ramazan ayı sürecini gayet güzel bir şekilde geçirdiğimizi düşünüyorum. Sıcak geçen yaz aylarından tuttuğumuz oruçlardan sonra havaların serin olduğu bu dönemlerde oruç tutmak gerçekten oldukça kolay geldi diyebiliriz.

*****

Gelelim Ramazan Bayramı’nın tarihçesine. Bu kısmı Wikipedia kaynağından derledik. Ramazan Bayramı ya da Şeker Bayramı İslam âleminde, oruç tutma ayı olan ramazanın ardından üç gün boyunca kutlanan dinî bir bayramdır. Hicri takvime göre onuncu ay olan şevval ayının ilk üç gününde kutlanır. Bayramdan bir önceki gün, ramazan ayının son günü olan arifedir. Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bu nedenle Ramazan Bayramı her sene bir önceki seneden 11-12 gün daha erken kutlanır. Yaklaşık olarak her 33 senede bir Ramazan Bayramı aynı günlere tekabül eder.

*****

Ramazan Bayramı: Bayram Ramazan ayının sonunda kutlandığı için bu isimle anılır. Ramazan kelimesi Arapça bir sözcük olan ramaḍ ("kuru sıcak") kökünden gelir. Bunun nedeni muhtemelen ramazan orucu ibadeti ilk uygulanmaya başlandığında yaz aylarına tekabül etmesidir. Şeker Bayramı: Bayramın Osmanlı dönemindeki adı olan "Iyd-ı Fıtır" isminden Türkçeleştirilmiştir. Iyd bayram demektir. Fıtır ise "fıtır sadakası" ya da "fitre" olarak bilinen ve zengin Müslümanların, bayramdan sonrasına bırakmamak şartıyla yoksullara vermesi vacip olan sadakadır. Şükür sadakası olarak da bilinir. Bir teoriye göre bu "şükür" kelimesi zamanla "şeker"e dönüşmüştür. Bir başka teoriye göre ise Şeker Bayramı adı, Ramazan Bayramı'nda hurma ve şekerleme yeme geleneğine dayanır.

*****

Ramazan Bayramı ve Şeker Bayramı adlandırmaları, Türkiye'de politik zemine kaymış bir tartışma konusudur. Ramazan Bayramı adını savunanlar, Şeker Bayramı adını, bayramın dini vurgusundan uzak olduğu gerekçesiyle tercih etmezler. Şeker ifadesini savunanlar ise bu ismin dayatılarak değil, tarihî adlardan evrilerek günümüze geldiğini; bayramın ramazan ayında değil, şevval ayında başladığını söyleyerek ramazan adını dindarlaşmaya yönelik bir dayatma olarak görür. Ramazan Bayramı, hicretin ikinci yılından sonra kutlanmaya başlandı. Bu bayramda yapılması gereken tüm törenler ve ibadetler Muhammed tarafından düzenlendi. İlk Ramazan Bayramı'yla ilgili işlemler de onun tarafından yapıldı.

*****

Şimdi gelelim Bayram sevincine. Bu yıl 2 yıl sonra pandemi bayram ziyaretlerimizi etkilemeyecek fakat eskisi kadar sevinç yaratacak mı bilemedim. Çünkü her geçen yıl toplumsal yozlaşmanın beraberinde getirdiği akrabalık ilişkilerinin zayıflaması sorunu ne yazık ki pandemi süreci ile iyice hızlandı. Haliyle her geçen yıl “Nerde o eski bayramlar” söylemi daha bir can acıtıyor. Her geçen gün eski bayram geleneklerinden bir tanesi tarihe karışıyor. Eskiden bayramlarda babalarımız kapı kapı dolaşıp meyve toplardı, biz şeker topladık. Şimdiki çocuklar ise evden bile çıkamıyor. Umarım bu yozlaşma ya da toplumsal çözülme daha ileri boyutlara taşınmaz da “Nerde o eski bayramlar” demeyiz bundan sonraki yıllarda. Bizden sonraki neslin bu zevklerden yararlanmaması bana göre büyük kayıp olur.

Nerde O Eski Bayramlar
Hulusi Yeğmen
Yazarımız Kim ?

Hulusi Yeğmen