Sayfa Yükleniyor...
Merhaba değerli okuyucular. Bu hafta sizlere Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’i anlatacağım. Bilgileri daimi kaynağımız Wikipedia’dan derledim.
I. Osman veya Osman Gazi mahlasıyla Fahrüddin veya Osmancık, Osmanlı Beyliği ve Osmanlı Hanedanı’nın kurucusu ve beyliğin ilk padişahı olan Türk hükümdar ve komutandır. Dedesinin Süleyman Şah veya Gündüz Alp isimli Kayı Beyi olduğu bilinmektedir. Büyükannesi Hayme Hatun (Süleyman Şah’ın eşi), babası Ertuğrul Gazi ve annesi Halime Hatun’dur. Âşıkpaşazâde’nin 14. Bâb’ına göre Osman Gazi, bir taraftan kendisinin “Gök Âlp” neslinden olduğunu ileri sürerken, diğer taraftan da kendi dedesinin isminin Kaya Alp oğlu Süleyman Şah değil, Kutalmışoğlu Süleyman Şah olduğunu söylediği iddia edilmektedir.
*****
1299 yılında uç beyi olmaktan çıkıp Söğüt ve Domaniç’te Osmanlı Beyliği’ni kurmuştur. Sonrasında bağımsızlığını ilan etmiştir. Tarihçi Halil İnalcık’a göre Osmanlı Devleti bağımsızlığını 1302’de Koyunhisar Muharebesi’nden sonra kazanmıştır. Moğol istilalarından kaçan bazı Türkmen topluluklarının beyliğine sığınması ile siyasi ve askerî gücü artmıştır. Çöküş döneminde bulunan Doğu Roma İmparatorluğu’ndaki karışıklıkların da etkisiyle kısa sürede Anadolu ve Doğu Roma’nın hâkimi durumuna gelmiştir. Öldüğü zaman beylik, Eskişehir ile Bursa arasındaki topraklarda hüküm sürüyor ve Doğu Roma İmparatorluğu’na ait İznik ve Bursa’yı abluka altında tutuyordu. Yaşamının erken dönemleri hakkında güvenilir kayıtlar yoktur. Osman Bey’in soyuna ve boyuna ait bilgiler gelenekseldir ve en eskisi ölümünden 100 yıl sonra yazılmıştır. Bu eserler arasında en eskiden başlayarak Ahmedî (ö. 1414), Dâstân ve Tevarih-i Mûlûk-i Âl-i Osman’, Şükrullah (ö. 1464), Behçetu’t-Tevarih ve Âşıkpaşazâde (ö. 1481), Tevarih-i Âl-i Osman adlı eserler isimlendirilebilir. Dönemine ait tüm çağdaş eserler büyük ölçüde 1422 ya da hemen sonrasında tarihlendirilen ve artık mevcut olmayan ama özgün bir metinden türemiş oldukları iddia edilmektedir. Bazı tarihçilere göre, Osman Gazi’nin yaşam ve savaşları tarihsellikten çok, masalsı destansı bir örtüntü içinde, halk söylentileri, ermişlik öyküleri ve mitolojik lejantlarla renklendirilmiştir.
*****
Osman Gazi 1280’lerden 1300’e kadar uzayan yaklaşık 20 yıllık Osmanlı devletinin doğuş süreci evresinde toplumsal düzeni çok karışık Bitinya bölgesinde (yani günümüzdeki Bursa-Bilecik-İznik yörelerinde) şanını korumak ve ufak uç beyliğini güçlendirmek için bir dizi yerel çatışmalar yapmıştır. Bu çatışmalarda gaza yoldaşı olan Samsa Çavuş, Konur Alp, Akçakoca, Aykut Alp, Abdurahman Gazi gibi diğer “Alp” beyler ve bunların idaresindeki akıncı birliklerden destek alıp faydalanmıştır. Osman Gazi’ye dinsel ve moral desteği ise Ahiler vermiştir. Özellikle Osman Bey’in Bala Hatun adlı kızıyla evlendiği kayınbabası Eskişehir ahilerinin İtburnu şeyhi olan Şeyh Edebalı devamlı danışmanlık ve destek sağlamıştır.
*****
Osman Gazi 1283’te İnegöl tekfuru Nikola ile yaptığı Ermeni Beli Muharebesi’nde yenik düşmüştür. Bu muharebede kardeşi Saru Batu Savcı Bey’in oğlu Bayhoca şehit düşmüştür. 1284’te Osman Bey 300 kişilik bir güçle İnegöl yakınlarındaki Emirdağı eteklerinde bulunan “Kulucahisar”‘a bir baskın düzenlemiş ve bu kaleyi eline geçirmiştir. Bu Osmanlıların ilk kale fethidir. 1286’da ise Osman Bey ile Bizanslı İnegöl Tekfuru ile Karacahisar (Malachiya) Tekfuru’nun birleşik yerel kuvvetleri arasında Ekizce mevkiinde “Domaniç Muharebesi” yapılmıştır. Osman Bey bu muharebeyi de kazanmıştır ama kardeşi Savcı (bazı kaynaklara göre Gündüz Alp) bu muharebede şehit olmuştur. Bu galibiyet sonunda Karacahisar Osman Bey’in eline geçmiştir. Bundan sonra Osman Gazi, müttefikleri ile birlikte akınlar yapma stratejisini uygulamaya başlamıştır. Mudurnu yakınlarında yerleşik Samsa Çavuş ve kardeşi Satılmış ve Harmankaya (Priminos) Tekfuru Köse Mihal güçleri ile birlikte Sakarya Nehri vadisinde Sorkun, Taraklı Yenicesi ve Göynük taraflarına akınlar yapmışlardır. Osman Gazi’nin hangi tarihte, ileride Osmanlı Devleti olacak uç beyliğini kurduğu tarihçiler arasında tartışmalıdır. Kulucahisar ve Karacahisar kalelerini fetihleri takiben 1299 yılında İnegöl’ü alması Osmanlı Devleti’nin kuruluşu olarak kabul edilir.