Sayfa Yükleniyor...
Merhaba değerli okuyucular. Bu hafta sizlere Bismarck’ı anlatacağım. Bilgileri wikipediadan derledim. Ottovon Bismarck (1 Nisan 1815 - 30 Temmuz 1898), 19. yüzyılda bağları kuvvetli olmayan bir konfederasyon olan Almanya’nın güçlü bir imparatorluğa[kime göre?] dönüşmesinde önemli rol oynayan ve Birleşik Almanya’nın ilk şansölyesi olan Alman devlet adamıdır. Bismarck-Schönhausen Kontu ve Lauenburg Dükü olarak da anılan Ottovon Bismarck, Yeni Almanya’yı kılıç ve kan politikasına göre kuracağını söylediği için kendisine Demir Şansölye adı verilmiştir.
Tam adı Otto Eduard Leopoldvon Bismarck-Schönhausen olan Bismarck, 1 Nisan 1815’te Prusya’da Brandenburg’un küçük bir kasabasında, büyük arazi sahibi bir aristokratın oğlu olarak dünyaya geldi. Berlin’de lise eğitimini tamamladıktan sonra Göttingen Üniversitesi’nde hukuk okudu. Güçlü bir fiziksel yapıya sahip olan Bismarck vaktini ava gitmek ve ata binmek ile geçirirdi.[1] 1847’de Federal Meclis (parlamento) üyeliğine seçildi. Bismarck, eski yönetim biçimini korumaktan yana olduğu için Almanya’yı sarsan 1848 Devrimleri’nin, askeri güç kullanılarak bastırılmasını savundu. 1859’da Rusya, 1862’de de Fransa büyükelçiliğine getirildi.
Ocak 1861 tarihinde tahta çıkan Prusya kralı I. Wilhelm’in askerî harcamaların artırılması yönündeki çabaları, Prusya parlamentosundaki liberaller tarafından engellenmiştir. Bunun üzerine I. Wilhelm, muhafazakârların da desteklediği Bismarck’ı başbakanlığa atamıştır. 22 Eylül 1862 tarihinde göreve başlayan Bismarck, meclisteki ilk konuşmasında büyük sorunların “kan ve kılıçla” çözülebileceğini belirtmiştir. İzleyeceği politika da hep bu temele dayanacaktır. Bismarck, Almaya’da kapitalizmin sanayide ve ticarette gelişmesini desteklemek için, eski karşıtları olan liberaller ile iş birliği yaptı. Bununla beraber Katoliklere ve siyasal temsilci Merkez Partisi’ne karşı yeni devletin düşmanları olduklarını ileri sürerek savaşıma girişti. Kulturkampf (Kültür Savaşı) adı verilen bu uygulama Katoliklerin direnişi ve Bismarck’ın Almanya’yı yeni ortakları olan tutucuların yardımıyla yönetmek istemesi nedeniyle 1878’de son bulmuştur.
Bismarck, ilk işi olarak meclisi dağıttı ve kralın otoritesinin üstünde bir güç tanımadığını açıkladı.1863 yılında Polonya’da çıkan bir ayaklanmada Rusya’yı destekleyen Bismarck, bu ülkeyle ilişkilerde bir yumuşama sağladı. Ardından Fransa ile bir ticaret antlaşması imzaladı. Bu antlaşma, Prusya’nın denetimindeki ve diğer Alman prensliklerinin de katılmış olduğu gümrük birliği için de geçerli bir antlaşmadır, dolayısıyla Avusturya antlaşmanın dışında tutulmuş oldu. Almanya’nın ulusal birliğini kurmak için yola çıkan Bismarck, Avusturya’yı da yanına alarak, “Cermen Konfederasyonu” adına 1864’te Danimarka’ya savaş açtı. Nüfuslarının büyük çoğunluğu Alman asıllı Schleswig ve Holstein düklüklerini Danimarka krallığından aldı. Bu iki düklükten Schleswig, Prusya, Holstein de Avusturya tarafından ilhak edildi.
Ertesi yıl, uyguladığı diplomasiyle Fransa ve Rusya’nın tarafsızlığını sağlayarak 1865’te, Holstein’i işgal eden Bismarck, Germen Konfederasyonu’nun sona erdiğini ilan ederek Prusya ordularını Bohemya’ya sürdü. 1866 yılında Sadowa’da Avusturya ordusu yenilgiye uğramıştır. Buna karşın, hiçbir direnci kalmayan Avusturya karşısında ilerlememiştir. Gerçekte ordularını Viyana’ya sürebilecek olanağı vardı. Bismarck, ileriki yıllarda Avusturya’ya bir müttefik olarak ihtiyaç duyacağını hesaplamıştır. Savaşın ardından yapılan antlaşmayla Avusturya, Prusya’nın önderlik ettiği Kuzey Alman Konfederasyonu’ndan çıkarıldı. Bu çatışmalar sırasında Prusya’ya cephe alan Alman prensliklerinin üzerine giden Bismarck, bu prensliklerin topraklarını ilhak etti. Bütün bu gelişmelerin sonucunda Orta Avrupa’da “Alman Birliği” bir federasyon çatısı altında oluşturulmasının ilk atılımlarıdır.