Yaşanabilir şehirler yaratmak bizim elimizde. Bunu yapmak için hem yerel yönetimlere dahil olmalı hem de bireysel olarak çalışmalar yapmalıyız. Bunu öncelikle çevremizi temiz tutma göreviyle başlatabiliriz. Çevremizi temiz tutmak ve çocuklarımıza yaşanabilir kentler oluşturmak için şunları yapabiliriz:
- Çöpler, çöp poşetinin ağzını sıkıca bağlandıktan sonra çöp kutusuna atılmalıdır.
- Ormanlar korunmalı, ağaçlara zarar verilmemeli
- Çimlerin üzerinde ateş yakılmamalı
- Hayvanlara zarar verilmemeli
- Denizler kirletilmemeli
- Evcil hayvanların atıkları temizlenmeli
- Çevremiz sahiplenmeli, değeri ve önemi çocuklara öğretilmeli, büyüklere anlatılmalı
- Enerji tasarrufu yapılmalı
- Biten piller pil kutusuna atılmalı
- Piknikten sonra ateş söndürülmeli ve asla yerde çöp bırakılmamalı
- Kâğıt, teneke, cam, pil gibi geri dönüşümü olan maddeler geri dönüşüm kutularına atılmalı
Toplu ulaşım kullanalım Bununla beraber toplu ulaşım araçlarını ve bisikletleri kullanmamız da şehrimiz için faydalı olacak. Şehirlerin hızla büyümesi, çarpık kentleşme ve yaşam alanları ile çalışma alanlarının birbirinden uzak uzak oluşu; ulaşımda motorlu taşıt kullanımını arttırdı. Artan yolculuk mesafeleri bir yandan fosil kaynaklı yakıtların tüketimini arttırırken diğer yandan karbon salınımı yoluyla soluduğumuz havanın kalitesini azaltıyor. Benzer sorunlar gelişmiş ülkelerde toplumu bisiklet kullanımına teşvik ederek en az seviyeye indirgenmeye çalışılıyor. Günlük hayatta bisiklet kullanımı toplam yolculukların Danimarka’da yüzde 18’ini, Hollanda’da yüzde 27’sini ve bazı Uzak Doğu ülkelerinde yaklaşık yüzde 60’ını oluşturmaktadır. Çevreciyiz.com’dan aldığım bilgilere ve yapılan araştırmalara göre, toplu ulaşımı tercih etmede birinci neden; zaman tasarrufu ve maliyetin düşük olması. İETT’nin paylaştığı rakamlar, aynı mesafeyi toplu ulaşımla kat etmenin, özel araç kullanmaya göre 6-7 kat daha ucuza mal olduğunu gösteriyor. Ayrıca, toplu taşıma araçları, özel araca göre ortalama yüzde 40 oranında zamandan tasarruf sağlıyor. Trafiğin yoğun olduğu saatlerde ise toplu ulaşım 6 kat daha hızlı seyahat imkanı sunuyor. Kalabalıklaşan şehirlerin en önemli sorunu hava kirliliği. Fakat toplu ulaşımın yaygın olarak kullanıldığı şehirlerde bu oran diğerlerine göre oldukça düşük kalıyor. İETT’nin verilerine göre, toplu taşıtlarla ulaşım özel araçlarla ulaşıma göre 7-7,5 kat daha az karbon salımına yol açıyor. Toplu ulaşım soluduğumuz havanın kalitesini iyileştirmemizi sağlayacaktır. Bu nedenle bu tip hususlara dikkat edersek hem dünyamızı korumuş hem de kendimiz için yaşanabilir alanlar yaratmış oluruz. Gelişen yüksek teknoloji ve sanayi ile birlikte özelikle büyük kentlerde taşıt trafiği artıyor ve bu da çevreye zararlı gazlar yayıyor. Bu gerçekten yola çıkarak bazı belediyeler toplu taşıma araçlarında, dizel motorlu araçlarının yanı sıra doğalgazlı ya da elektrikli araçları filosuna katıyor. Bu da çevre kirliliğindeki en büyük paya sahip olan egzoz salınımı, karbonmonoksit gazı miktarında ciddi oranda azalma sağlıyor.
Yaşanabilir Şehirler