Sayfa Yükleniyor...
7 Haziran seçimlerinde millet hiçbir partiye tek başına iktidarı vermedi. Millet çok yönlü bütün siyasi partilere mesaj verdi. Siyasi partilerin milletin bu mesajını doğru anladıklarından tam emin değilim. Bütün siyasiler anladık ve kabul ettik dediler. Fakat gereğini yapmadılar. Partiler içinde en çok gündeme oturan HDP oldu.
Barajı yüzde 13 ile aşarak 80 milletvekiliyle Mecliste temsil edilmesi Kürt siyasi tarihinde bir ilktir. HDPye oy verenlerin yüzde 60ı yüklediği misyonun gereğini yapamadı. HDP, PKKnın kontrolünden çıkma başarısını gösteremedi. 6 milyonun oyunu alan siyasi bir oluşum patron benim diyemedi. Cılız bir ses çıkardığı andan itibaren susturuldu maalesef. Örgütün kontrolüne girdi. HDP PKKya sert bir tavır koyması beklenmez ancak çeşitli yöntemlerle ikna etme gücünü becerisini göstermeliydi. PKKnın yapısı bellidir. Silahlı bir unsur olarak varlığını sürdürme iradesini ortaya koymuştur. Siyasetin alanını daraltmıştır. Silahlı güçler konuşacak, buda ne coğrafyamıza ne milletimize özellikle Kürtlere hiçbir fayda sağlamayacaktır. HDPnin milletin teveccühünü kazanması için bütün varlığıyla örgüte ve şiddete karşı güçlü duruşuyla mümkündür. Aksi takdirde siyaset te olmasının hiçbir anlamı yoktur. AK Parti'nin de yeni bir hikâyeye ve söyleme ihtiyacı vardır.
13 senelik iktidarında maddi ve manevi çok önemli hamlelere imza attı. Geçmişte yaptıklarını öne sürerek geleceği vaat etmesi ikna edici olmayabilir. Kadroların yeni bir vizyon ve söylem geliştirebileceğine inanıyorum. CHPyi bu millet kuruluşundan beri kendi iradesi ile iktidar yapmamıştır. Mevcut pozisyonunu korumak en ideal imkân olur. MHP üretmeden çözmeden tek bir noktaya odaklanmış durduğu yeri kabullenmiş, kendi halinden memnundur.
1 Kasım seçimleri milletimize, ülkemize birlik, dirlik ve hayırlar getirsin. Güçlü kardeşlik güçlü bir iktidar ve güçlü bir Türkiyeye vesile olsun.