2

Bir İslamî Gelenekçi Şair Erdem Bayazıt


  • Oluşturulma Tarihi : 24.06.2021 07:51
  • Güncelleme Tarihi :

Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarda…
Öyleyse ey şair sen de davranmalısın
Şiiri bir mızrak gibi kullanmalısın
Mısralarını şarjör gibi sürmelisin damarlara.

Asıl adı Adil Erdem Bayazıt’tır. 18 Aralık 1939’da Kahramanmaraş’ta doğdu. Soyu Çaldıran zaferinden dönen Yavuz Sultan Selim Han’ın Doğubayazıt’tan getirip Maraş’a iskân ettirdiği halka dayanır. Şiir anlayışını öncelikle “Büyük Doğu” dergisinde biçimlendirip Sezai Karakoç’tan etkilense de Şiir yazmaya ortaokul yıllarında başlamıştır. Aslında “Okuduğumu anlamaya başladığımdan beri şiir yazarım.” Cümlesi Erdem Bayazıt’ın şiir yazmaya çok küçük yaşlarda başladığının kanıtıdır.

Bayazıt, düşünen, hisseden ve yazan bir şairdi. Bayazıt, şairlerle dolu bir arkadaş çevresinde sanatını geliştirdi. İlk gençliği, Kahramanmaraş Lisesi’nde, namı diğer Kara Lise’de Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Alâeddin Özdenören, Ali Kutlay, Sait Zarifoğlu, Mehmet Akif İnan, Nuri Pakdil gibi isimlerle geçirdi. Bu isimlerden her birinin kendisi üzerinde önemli etkileri oldu. Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç’tan etkilendi. Özellikle Mavera ve Edebiyat dergilerindeki çalışmalarıyla dönemin en önemli sanat hareketlerinden birinin içinde yer aldı. Şiirlerinde Dadaloğlu’ndan, Köroğlu’na Dedekorkut’tan günümüz modern şiirine kadar izler taşır. Erdem Bayazıt şiirlerindeki düşünceyi eyleme, eylemi ise şahsiyete dönüştüren bir insandır. O şiirlerini yazarken yaşayarak yazmıştır. Anadolu insanını emperyalizme karşı uyaran İslami gelenekçi bir yapıda yolunda ilerleyen yedi güzel adam şairleri içerisinde yerini almıştır. Erdem Bayazıt için günümüzün Yunus Emresi’ydi diyebilirim. O gönüllere hitap etmesini çok iyi bilen bir şairdi. Yalnız Anadolu’nun sesi değil tüm İslam aleminin sesiydi. O, haksızlıklara susan bir yapıya sahip değildi. Hem şiirleri hem de eylemleriyle bir başkaldırı insanıydı. Bu yapısından dolayı bir dönem milletvekilliği dahi yapmıştır. Bayazıt’ın Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç’un şiirlerini ezbere bildiğini, bunun yanında Fuzuli, Baki, Nabi gibi divan şairlerini de çok sevdiğini belirten Gündoğan, Bayazıt’ın her zaman her sohbetinde etrafında devamlı bir şiir halkasının oluştuğunu söylerdi. Divan şiirini çok iyi bilirdi. Lakin o tarzda hiçbir zaman şiirlerini yazmamıştır. Erdem Bayazıt, her zaman toplumsal bir kaygı gütmüştür. Bu nedenle Toplumcu bir anlayışla, lirik duygularla, tok, kavgacı bir anlayışla söylediği şiirleri vardır. Şiirlerinde şehrin yapmacık ortamından kaçış, zulme haksızlığa başkaldırı, resmî ideoloji ve sloganlara bir karşı çıkış bulunur. Erdem Beyazıt çok az yazan bir sanatçıdır. Yaşadığı dönemde akciğer sorunları yaşamış ve en son kontrolünde akciğer kanseri olduğunu öğrenmiştir. Hastalığına rağmen dik duruşundan ve sanat anlayışından hiç taviz vermeyen Erdem Bayazıt uzun süre tedavi görmesine rağmen 5Temmuz 2008 tarihinde akciğer kanseri nedeniyle aramızdan ayrılmıştır.

Bir İslamî Gelenekçi Şair Erdem Bayazıt
Mehmet Tayyar Tanış
Yazarımız Kim ?

Mehmet Tayyar Tanış