Sayfa Yükleniyor...
Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk romanları yazan sanatçı olarak kabul edilir. Servetifünun döneminde roman ve hikâye türünün en önemli ismidir.
Eserleri realizmin tüm özelliklerini yansıtır, naturalizmden de etkilenmiştir. Roman tekniği mükemmeldir; olaylar sebep-sonuç ilişkisi içinde, sağlam bir kurgu ile verilir. Kahramanların ruh çözümlemelerini, iç dünyalarını nesnel bir şekilde ele alır. Eserleri güçlü bir gözlem gücünün ürünüdür.
Romanlarında İstanbul’un aydın çevrelerini başarılı bir şekilde yansıtan yazar, hikâyelerinde İstanbul dışına da yer vermiştir. Hikâyelerinde İstanbul dışına yer vermesi lise yıllarını İzmir’de geçirmesine bağlanabilir. Dili ağır ve sanatlıdır. Eserlerinde yabancı sözcüklerle yüklü, süslü ve özentili bir dil kullanmıştır.
Öykülerinin dili romanlarına göre daha sadedir. Romanlarını Cumhuriyet döneminde kendi eliyle sadeleştirmiştir. Ancak sadeleştirilmiş şekli bile günümüze göre epey ağırdır. Bireysel konuları işlemiştir. Aşk, karamsarlık, hayal kırıklığı, mutluluğa özlem romanlarındaki başlıca temalardır.
Edebiyat hayatına İzmir’de başlayan ve burada değişik gazetelerde yazılar yazan Halit Ziya, işlerinden dolayı İstanbul’a gelmiş ve burada Serveti Fünun edebiyatına katılarak bu topluluğun edebiyat anlayışını benimsemiştir.
Eserleriyle Serveti Fünun’un nesir anlayışını da belirleyen sanatçı, daha çok bireysel konuları, özellikle de aşkı, işlemiştir. Ancak bu eserlerinde realist tutumunu da elden bırakmaz. Halit Ziya’daki realizm, sadece konuyu ele alışta değil eserin tamamındadır. Çevre tasvirleri, ruh tahlilleri ve olay örgüsü tamamen bir gerçeklik duygusuyla işlenir.
Halit Ziya Uşaklıgil’in romanlarında psikolojik unsurlar ağır basar. Uşaklıgil, kahramanların iç ve dış dünyalarını anlatırken elinden geldiğince nesnel davranır. Romanları, genellikle ölüm veya hayal kırıklığıyla son bulur.
Roman ve öykülerinde kişiliğini gizlemiş objektif olmaya özen göstermiştir. Gözlemci bakış açısını başarılı bir şekilde uygulamış romanlarında kişileri yetiştikleri çevreye göre konuşturmuştur. Halit Ziya Uşaklıgil, eserlerinde bireysel konuları işlemiştir. Romanlarının konusunu aydınlar oluşturur ve romanlarında sadece İstanbul çevresi yer alır.
Hikâyelerinde ise Anadolu’ya açılarak İstanbul dışına çıkar, Anadolu köy ve kasabalarındaki halk tabakasına eğilip halkın yaşayış ve adetlerini işler. Halit Ziya Uşaklıgil, eserlerinde İstanbul şehrini, İstanbul’un konak yaşamını, basın-yayın dünyasını, aydın tabakayı, hayal kırıklıkları, karamsarlık ve aşkı işler.
1937’de Tiran elçiliğinde görevli oğlu Halil Vedat’ın 33 yaşında intihar etmesi üzerine büyük bir yasa giren Halit Ziya, Yeşilköy’e yerleşip gazetelere yazı yazarak, anılarını yayımlayarak ve eserlerinin dilini yeni baskıları için sadeleştirerek hayatını sürdürür. 27 Mart 1945’te hayatını kaybeden Halit Ziya Uşaklıgil, Bakırköy Mezarlığı’na defnedilmiştir.