Müzik ve marşlar tarihte her zaman siyasi propaganda amacıyla kullanılmıştır. Gerek askerleri şevke getirmek gerekse yapılan mücadelenin sözlü bir mirasını bırakmak için hep bu şekilde süre gelmiştir. Osmanlıdan bu yana birçok önemli marş yazılmış ve halkımızın beynine kazınmıştır.
Lakin bu marşlar bazen değiştirilip başka formlara sokulmuş asılları unutturulmuştur. Bunların başında ise “İzmir Marşı” gelmektedir. Bugüne kadar bu marşın beste ve güftesinin “İzzettin Hümayi”ye ait olduğu söylendi. Yapılan araştırmalar ve belgeler bu marşın İzzettin Hümayi’ye ait olmadığını ve marşın birkaç sözcüğünün değiştirilip İzmir Marşı olarak atfedildiği anlaşılmıştır.
Peki İzmir Marşı” olarak bildiğimiz marşın aslı nedir?
Doğuşu nasıl gerçekleşmiştir.
“Kafkas İslam Ordusu” Osmanlı Devleti’nin1918 tarihleri arasında kurduğu ”Doğu Ordular Grubu”na bağlı bir askeri birimdir. Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın emriyle ve tamamen Müslümanlardan oluşmuş bir birliktir. 1. Dünya Savaşında Kafkasya Cephesinde yer almıştır. Enver Paşa’nın Turancılık amacı doğrultusunda kargaşa içinde bulunan Azerbaycan ve Dağıstan’ı Rus işgalinden kurtararak bağımsızlıklarını ilan etmelerine yardımcı olmak amacıyla Kafkasya’da kurulacak ordunun esasını vücuda getirmek, Kafkasyalı askerlere talim vermek ve Kafkasya’da yüksek İslam menfaatlerini ve hukuku uygun bir ordu geliştirmek, Bakü ve Dağıstan gibi Azerbaycan yerleşim yerlerini Rus işgalinden kurtarmak amacıyla Azerbaycan’a doğru yola çıkar. Bu savaş sonucunda Kafkas İslam Ordusu” muvaffak olur. Kafkas bölgesinde ve Azerbaycan bölgesinde birçok yeri Rus işgalinden kurtarır. Hatta bu savaşta Enver Paşanın Kardeşi Nuri Paşa’nın kahramanlıkları göz doldurmuştur.
“Kafkas İslam Ordusunun” Başarıları yalnız Kafkasya değil Van ve çevre illeri de Rus ve Ermeni işgalinden kurtarmasıyla da bilinir. İşte bu başarılarla dolu Kafkas İslam Ordusu için bir marş bestelenir. Marş Aşağıdaki gibidir.
Kafkasya dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda, sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.
Kafkasya dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları ben bağrıma bastım
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.
Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah’ından utansın dönenler geri
Kader böyle imiş ey garip ana
Canım feda olsun güzel vatana.
Kafkasya dağlarına bomba koydular
Türk’ün sancağını öne koydular
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular
Kader böyle imiş ey garip ana
Canım feda olsun güzel vatana.
Bu marşın söz yazarı ise bilinmemekte anonim olarak kalmaktadır. 1923 ten sonra da marş bu şekilde söylenirken belli bir süre “İnönü dağlarında çiçekler açar” diye söylenmiştir. Daha sonra ise marşın sözlerinde birkaç sözcük değiştirilerek İzmir’in dağlarında çiçekler açar” şeklinde olmuştur. Bu şekilde marşların veya bestelerin değiştirilip başka bir adapteye sokulması muhtemeldir. Lakin bu yapılırken asılları hiçbir zaman unutturulmaz. Bu şekilde marşın aslının unutturulmaya çalışılmasını, Kafkasya’da destan yazıp Azerbaycanlı kardeşlerimize yardım eden o şanlı ordunun kahramanlıklarının unutturulmaya çalışılması nazarımda ayrı bir muammadır. Artık bu yazıdan sonra “Kafkas İslam Ordusu” nun bir kez daha gündeme gelip başarılarının aydınlatılması elzem olmuştur.