Sayfa Yükleniyor...
Ben eski zaman âşığıyım
Sevda çeker düşünürüm ağlarım
Bazen tilki kadar kurnaz bazen akılsız
Bazen çocuk gibiyim bazen bakakalırım.
Herkes âşık olur sevdalanır
Bir yolu var gönül çekmenin de
Benimki sevda değil ateşten gömlek
Bir kor düşmüş ışıl ışıl yanar içimde
Ama ben eski zaman âşığıyım
Sevmek kadar kanatlanmak da gelir elimden
Gece hayalimde gündüz fikrimde
Ela gözlü o yâr çıkmaz gönülden.
(Eski Zaman Aşığı)
Oktay Rıfat, Garip hareketinin üçüncü ve son şairidir. 10 Haziran 1914’te Trabzon’da doğan
sanatçı TDK’nin ilk başkanı, şair Samih Rifat’ın oğludur. 1936’da Ankara Hukuk Fakültesi’ni
bitirmiş. Maliye Bakanlığı’nca gönderildiği Paris’te Siyasal Bilgiler Fakültesinde 3 yıl öğrenim
görmüştür. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle eğitimini tamamlayamayarak yurda dönmüş ve çeşitli
devlet görevlerinde bulunmuştur. Oktay Rifat hayatını şiire adamıştır ve
48 yıl boyunca şiir yazmıştır. Orhan Veli ve Melih Cevdet’le birlikte başlattıkları Garip anlayıştan,
toplumculuğa, toplumcu anlayıştan bireyselliğe ve gerçeküstücülüğe, daha sonra tekrar
toplumculuğa yönelmiştir.
*****
Garip hareketinin etkisini kaybettiği 1960′!ı yıllarda, soyut şiire yönelen sanatçı, “Sanat toplum
içindir.” diyen sanat çizgisini “Sanat sanat içindir.” anlayışına kaydırmıştır.
Yine 1960’lı yılların başında Latin ve Yunan ozanların mitoloji kitaplarının Türkçe çevirilerini yaptı.
Yine bu yıllarda genellikle sosyal sorunlar, emekçilerin hakları ve sistemsel karmaşalar ile ilgili
düşüncelerini satırlara döktü.
*****
Garip hareketinin yeni şiir anlayışı dışında, “toplumu yükselten, ileri götüren sanat olarak nitelediği
bir “ileri şiir” anlayışı yolundan da gitmiştir. Gerçekçi, bireyci, toplumcu, gerçeküstü akımların bakış açılarıyla hayatı kavramaya çalışmış ve eserlerinde bu bakış açısını mutlu bir gözle okuyucusuna sunmuş olan Oktay Rıfat, şiirlerinde modern ressamlar gibi dünyaya yeni bir biçim vermiş ve parça güzelliğinden bütün güzelliğine
geçiş yapmıştır.
70′li ve 80′li yıllarda dünyanın ve Türkiye’nin geçirdiği siyasal sarsıntılar, şairin yakın çevresinden
birçok dostunun uğradığı haksızlıklar, tutuklamalar ve ölümler kuşkusuz onu da derinden
etkilemiştir. Ancak Oktay Rifatda kendinden önceki büyük sanatçıların çoğu gibi, son
çözümlemede, hayatın olumlu ve olumsuz yanları arasında bir denge kurmayı, böylece hayatla
uzlaşmayı ve barışmayı başarmıştır.
*****
Fransızca çevirmeni Sabiha Rifatile evli olan Oktay Rıfat, yazar, çevirmen ve şair Samih Rıfat’ın
oğludur. Son günlerine dek eser vermeyi sürdüren sanatçı, “Yağmur Sıkıntısı” adlı oyununu
tamamladıktan sonra 1988 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti.