2

Recaizade Mahmut Ekrem


  • Oluşturulma Tarihi : 24.03.2022 04:59
  • Güncelleme Tarihi :

Gül hazîn... sünbül perîşan... Bâğzârın şevki yok…
Derdnâk olmuş hezâr-ı nağmekârın şevki yok…
Başka bir hâletle çağlar cûybârın şevki yok…
Âh eder, inler nesîm-i bî-karârın şevki yok…
Geldi ammâ n’eyleyim sensiz bahârın şevki yok!

Tanzimat ikinci dönem sanatçılarından olan Recaizade Mahmut Ekrem, 1 Mart 1847 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Takvimhane Nazırı olan Recai Efendi, annesi, Mabeyinci Seyfullah Bey’in kızı Rabia Adeviyye Hanım’dır. Çocuk yaşta, babasından Arapça ve Farsça öğrenmiştir. Mekteb-i İrfan’ı bitirdikten sonra Harbiye İdadisine girmiş, ancak mizacının askerliğe uymaması ve sağlık sorunları yüzünden bu okulu bitirememiştir. Hariciye Nezareti Kalemi’ne girmiş burada Fransızca öğrenmiş; Ayetullah Bey ve Namık Kemal gibi, devrin önemli isimleriyle burada tanışmıştır. 1889 yılında Sultan Abdülhamid idaresi tarafından, İtalyan propagandasının engellenmesi adına Trablusgarp’a gönderilen heyette yer almıştır. Memurluk hayatı boyunca Devlet Şurası üyeliği, Galatasaray Sultanisi edebiyat öğretmenliği, Maarif Nazırlığı, Meclis Âyan üyeliği gibi görevlerde bulunmuştur. Recaizade Mahmut Ekrem; şiir, roman, tiyatro, hikaye ve eleştiri türünde eserler vermiş, dönemin genç kuşaklarına örnek olmuş bir sanatçıdır. Döneminde “üstad” olarak tanınır. Bu dönemde eski edebiyat taraftarlarıyla, özellikle Muallim Naci ile kalem mücadelesi yapan öncü sanatçılardandır. Yeni edebiyatı savunanların hocası olmuştur. Servet-i Fünun dergisinin başına Tevfik Fikret’i getirerek Edebiyat-ı Cedide hareketinin hazırlayıcısı olmuştur. Tevfik Fikret’in akıl hocasıdır. Şiirleri sanat bakımından pek güçlü olmayan sanatçı, sanat için sanat ilkesiyle yazmış, kulak için kafiye görüşünü ilk kez ortaya atarak bu konuda büyük bir tartışma başlatmış; göz için kafiye anlayışında olan Muallim Naci ile büyük bir tartışmaya girmiştir.

Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de olmakla birlikte, aruza bağlı kalmıştır. Güzel olan her şeyin şiir olabileceği fikrinin savunucusudur. Batı edebiyatı nazım şekillerini başarıyla kullanmıştır. Şiirlerinde hüzün ve acı vardır. Piraye, Emced, Nijad adlı çocuklarının ölümünü görmüş olması ona içli ve acı dolu şiirler yazdırmıştır. Hüzünlü duygular, ölümü hatırlatan tabiat manzaraları, solgun güller, romantik güzellikler şiirlerinde işlediği konulardandır. Bütün yapıtlarında sanat için sanat anlayışını benimsemiştir. Düzyazı alanındaki en önemli eseri, edebiyatımızın Batılı anlamdaki ilk realist romanı sayılan Araba Sevdası’dır. Bu eserde, yanlış ve bilinçsizce Batıyı takip etmeye çalışan Bihruz Beyin ne hallere düştüğü anlatılır. Realist çizgilerle ve ince bir mizahla bilinçsiz şekilde Batılı olmaya çalışan insanlar bu eserde göz önüne serilir. Şiirlerinde romantizmin, tiyatrolarında klasisizmin etkileri, roman ve öykülerinde realizmin etkisi görülür. Recaizade Mahmut Ekrem, Meclis-i Ayan azası iken 31 Ocak 1914’te Şişli’deki evinde vefat etmiştir, İstanbul Küçüksu Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Recaizade Mahmut Ekrem
Mehmet Tayyar Tanış
Yazarımız Kim ?

Mehmet Tayyar Tanış