2

Sadri Ertem


  • Oluşturulma Tarihi : 03.08.2023 04:21
  • Güncelleme Tarihi :
Sadri Ertem

Cumhuriyet devri hikâye ve roman yazarlarından Sadri Ertem İstanbul’da doğdu. Doğum tarihi kaynaklarda 1888, doğduğu söylense de doğum tarihi tam tarihi bilinmemektedir. Bunun yanında okul mezuniyet tarihlerinde ve ismi konusunda da aynı karışıklık görülmektedir. Değişik kaynaklarda hakkında yazılanlarda ismi Sadri E. Ertem, Sadri Etem (Ethem), Sadri Ethem Ertem, Sadri Ertem gibi farklı şekillerde geçmektedir. Yazar asıl isminin Sadreddin olduğunu, nüfus defterine Hayreddin olarak geçtiğini de belirtmektedir. Soyadı kanunundan önceki yazılarında Sadri Etem (Ethem), sonrakilerde ise Sadri Ertem imzasını kullanmıştır.

Sadri Ertem’in babası İbrahim Ethem Bey İstanbul’da eğitim hayatını tamamladı. Kanuni’nin veziri Kara Ahmet Paşa soyundan Nadire Hanımla evlendi. Bu evlilikten Sadri Ethem adını verdikleri bir oğlu ve İhsan Ethem adını verdikleri bir kızı doğdu. İbrahim Etem Bey, askerlik görevi dolayısıyla Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli yerlerinde bulundu. Konya Ermenek’te Askerlik Şube Başkanı görevindeyken vefat etti. Sadri Ertem’in çocukluğu da farklı şehirlerde geçti. Eğitim hayatı önce Ermenek’te Mekteb-i İbtidaiye’de başladı. Babasının vefatından sonra annesi ile İstanbul’a gitti, Üsküdar’da Ravza-i Terakki’ye devam etti. Üsküdar Askeri Rüştiyesi’nin ardından Üsküdar Sultanisi’ni bitirdi (1914). Darülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe şubesinden mezun oldu (1920). Askerliğini yedek subay olarak yaptıktan sonra memuriyet hayatı başladı. 2 Kasım 1920’de Leyli Ankara Sultanisine edebiyat ve felsefe öğretmeni olarak atandı.

Yazı hayatına gazetecilikle başlayan Ertem’in ilk yazısı Tercüman-ı Hakikat gazetesinde çıktı. Üniversite öğrencisi olduğu yıllarda Tanin gazetesinde çalıştı. İstiklal savaşı yıllarında Hâkimiyet-i Milliye, Yeni Gün gibi gazetelerde çeşitli görevler aldı. Cumhuriyetin ilanından sonra İstanbul’a döndü, Son Telgraf gazetesinde yazmaya başladı. 1925’te İstiklal Mahkemesince halkı isyana teşvik suçundan yargılandıysa da üç ay tutuklu kaldıktan sonra beraat etti. İstiklal Mahkemesindeki yargılanma sürecinden sonra gazete yazılarındaki muhalif tavrından vazgeçti, Vakit gazetesinde uzun yıllar hükümet politikasını savunan yazılar yazdı. Çıkrıklar Durunca, Düşkünler ve Yol Arkadaşları romanları ve bazı gezi yazıları da kitaplaşmadan önce Vakit gazetesinde tefrika edildi.

Tarih 7 Ocak 1919’u gösterdiğinde İlk hikâyesi Ümid dergisinde çıkan “Faniler Arasında”dır. Çoğu kaynakta ilk hikâyesi olarak Genç Yolcular dergisinde 1917 yılında çıkan bir hikâyesi gösterilmekle birlikte bu derginin yayın hayatına başladığı tarih 1919’dur. Resimli Ay dergisinde çıkan “Bacayı İndir Bacayı Kaldır” (1928) adlı hikâyesi ile beğeni toplamasının ardından hikâye türüne ağırlık verdi. İlk hikâye kitabı 1933’te yayımlanan Silindir Şapka Giyen Köylü’de on dokuz, aynı yıl yayımlanan ikinci hikâye kitabı Bacayı İndir Bacayı Kaldır’da on altı hikâyesi yer alır. Bu kitabında yer alan aynı isimli hikâyesi de Çıkrıklar Durunca romanı gibi yabancı sermayeye karşı çıkan tavrı ile dikkati çekmiştir. Yirmi üç hikâyesinin bulunduğu Korku 1934 yılında basılan üçüncü hikâye kitabıdır. 1935’te basılan dördüncü hikâye kitabı Bay Virgül (1935) on dokuz, son hikâye kitabı Bir Şehrin Ruhu (1938) on hikâyeden oluşur. Vakanın ön planda olduğu hikâyelerinde üslubu, mekân ve karakter tasvirlerini çok önemsememiş; konu olarak Cumhuriyet sonrası inkılaplara uyum süreci, ezen ezilen çatışması, köy hayatı, sanayileşme, dini duyguların sömürülmesi gibi toplumsal meseleleri seçmiştir. Ele aldığı konularda sergilediği yaklaşım, gerçekçilik anlayışının Cumhuriyet dönemi edebiyatındaki ilk örneklerinden olması bakımından önemlidir. Hikâyelerinin bazıları Almanca, Fransızca, Rusça, Yunanca, Çince ve İngilizce gibi yabancı dillere çevrilmiştir.

Sadri Ertem’in yayımlanan ilk romanı Çıkrıklar Durunca’dır. 1929’da Vakit gazetesinde yayımlandıktan sonra 1930’da kitaplaşmıştır. Toplumcu gerçekçi edebiyatın ilk örneklerinden kabul edilen roman, fabrika üretimi kumaşların yerli dokuma tezgâhlarını nasıl yok ettiği konusu üzerinde durur. İkinci romanı olan Bir Varmış Bir Yokmuş 1933’te yayımlanır. Eserden bazı kaynaklarda roman bazılarında ise hikâye olarak söz edilmektedir. Romanda Tanzimat sonrası imparatorluğun durumu anlatılarak devir eleştirisi yapılmaktadır. Üçüncü romanı Düşkünler, önce Vakit (Kurun) gazetesinde tefrika edilmiş, daha sonra 1935 yılında kitap halinde basılmıştır. Romanda Tanzimat döneminde bir ailenin çöküş hikâyesi anlatılırken Batılılaşma ekseninde bir dönem eleştirisi de yapılır. 

Yazı hayatının yanında Ankara Nehari Sultanisi’nde, İstanbul Kuleli Askerî Lisesi’nde, Kadıköy Kız Orta Mektebi’nde, Gaiosmanpaşa Mektebi’nde ve Kadıköy Erkek Lisesi’nde öğretmenlik yaptı. Matbuat Umum Müdürlüğü, Ankara Polis Enstitüsü, Robert Kolej ve Alman Lisesi diğer görev yaptığı yerler arasındadır. Gazi Terbiye Enstitüsü’nde felsefe ve sosyoloji derslerine girdi. 1939’da Kütahya milletvekili seçildi. 1943’te geçirdiği kalp krizi sonucu Ankara’da vefat etti ve Cebeci Mezarlığı’na gömüldü.

Sadri Ertem
Mehmet Tayyar Tanış
Yazarımız Kim ?

Mehmet Tayyar Tanış