Sayfa Yükleniyor...
Neden Hristiyanların bir Vatikan’ı var ve hâlâ bütün Hristiyan devletler buradan emir alarak veya bir iş yapmadan önce Papa ve Vatikan’dan icazet alıyor? Hristiyanları birleştirecek bir dinî güç varken veya gerekliyken İslam’ı tek çatı altında tutan Halifelik neden kaldırıldı? Ya da soruyu şöyle soralım: Madem Hilafet yani tüm Müslümanları birleştiren hem siyasi hem de dinî güç kötüyse veya gereksizse Neden Hristiyanların hâlâ bir papası ve Vatikan’ı var? Bu sorulara cevap vermeden önce Hilafetin TDK’deki tanımına bakıp kısaca açıklamak istiyorum. Sözlükte “birinin yerine geçmek, bir kimseden sonra gelip onun yerini almak, birinin ardından gelmek/gitmek, yerini doldurmak, vekâlet veya temsil etmek” gibi anlamlara gelen hilâfet kelimesi, terim olarak İslâm devletlerinde Hz. Peygamber’den sonraki devlet başkanlığı kurumunu ifade eder. Halîfe de (çoğulu hulefâ, halâif) “bir kimsenin yerine geçen, onu temsil eden kimse” demektir ve devlet başkanı için kullanılır. Devlet başkanlığının bir adı da imâmettir. Devlet başkanına, Resûl-i Ekrem’in vekili olarak onun adına toplumu yönettiği için halife, önder ve lider olması sebebiyle de imam denildiği anlaşılmaktadır. Bu tanımdan yola çıkarak Hilafet demek İslam devletlerinin tümünü kapsayan siyasi bir güç de diyebiliriz. Peki Halife ne yapardı? Halife, zorda olan herhangi bir İslam devletine maddi ve manevi destekte bulunur ve bunun için diğer İslam devletlerini yardıma çağırıp bu konu hakkında yardımda bulunması emrederdi. Tıpkı günümüzdeki Hristiyanların emir aldığı Papalık ve Vatikan gibi. Hilafetin başındaki güç yani Halife tek emriyle bütün İslam devletlerini bir araya getiren yegâne güçtü. Bu yüzden Batı bu güçten çok ama çok korkardı. Bu güç sayesinde Batı, herhangi bir İslam devletine saldıramazdı. Çünkü Halife’nin “Cihad” gücü vardı. Cihad ne demek peki? Tüm İslam devletlerini savaş halinde bir araya getirirdi ve bu Hristiyanların en büyük korkulu rüyasıydı. İslam devletlerinin elinde bulunan maden yataklarında yüzyıllardır gözü olan ve İslam’ın daha fazla güçlenmesini önlemek isteyen Batı, sinsi bir plan yaparak İslam’ın siyasi otoritesi Halifeliği kaldırarak siyasi bakımdan İslam devletlerinin birleştirici gücü Hilafeti kaldırdı. Hilafet kalkarsa emperyalist Batı için ne mi olur? Rahatça İslam devletlerin elinde bulunan değerli maden yatakları sömürülür ve Müslümanların daha fazla güçlenmesinin önüne geçilirdi. Bu nedenle çağdaşlaşma ve laikliğin önünde engel olduğu gibi saçma sapan bir bahaneyle Halifelik; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3 Mart 1924 tarihinde çıkarmış olduğu kanunla kaldırılmıştır. Son Osmanlı padişahı ve halifesi Vahdettin’in ülkeden zorla gönderilmesinin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Abdülmecid Efendi’ye verilen Halifelik unvanı çıkan bu kanunla geri alınmıştır. Hiç kendimize sorduk mu? Peki Halifelik laik ve çağdaşlaşmaya engel ise Hristiyanların neden Vatikan’ı var? Neden dini gücü olan Papası var? Halifelik kaldırıldığından bu yana Hristiyanlar çok rahat bir şekilde İslam coğrafyasına saldırmaya başladı ve masum milyonlarca Müslümanın canına kastetti. Bunların başında da Yahudilerin Filistin soykırımı geliyor. Halifelik kaldırıldıktan sonra ve Ulu Hakan Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesiyle Yahudilerin “Büyük İsrail Projesi” hayata geçti ve Filistin topraklarında kısa sürede bir İsrail devleti kuruldu. Yahudiler Hristiyanların şımarık çocuğu olduğundan Hristiyanlar tarafından sürekli desteklendiler. Bugün Yahudilerin Filistin’e rahatça saldırmasının tek sebebi İslam dünyasının başsız kalması ve cihad çağrısı yapacak bir otoritenin olmamasıdır. Halife olmuş olsaydı ne Batı rahatça İslam topraklarına saldırabilir ne de bugün Filistin topraklarında bu zulüm olurdu. Lütfen bu yazdıklarımı tüm okuyucular şapkasını önüne koyup uzun uzadıya düşünsün!