Kurban Resmi

Vasfi Mahir Kocatürk


  • Oluşturulma Tarihi : 11.11.2021 07:16
  • Güncelleme Tarihi :
Vasfi Mahir Kocatürk yazının resmi

Ne bir damla gözyaşı ne yerde yaslı bir mum;
Hazin, loş odalarda ölümü sevmiyorum.
Bir çığ sesiyle nasıl inlerse bir uçurum
Benim öyle verecek kalbim son nefesini...

Titreyen dallarını açıp göklere kadar,
Hıçkıracak ney gibi sülün boylu kavaklar,
Talihimin göğsümde hapsettiği canavar
Derin çıtırtılarla kıracak mahpesini...

(Şairin Ölümü şiirinden)

Yedi Meşaleciler’den biri olan Vasfi Mahir Kocatürk, 1097’de Gümüşhane’de doğdu. Babası, I. Dünya Savaşı esnasında Kafkas cephesinde şehit düşen Ârif Efendi’nin oğludur. Vasfi Mahir Kocatürk İstanbul’da Koca Mustafa Paşa İlkokulu’ndan ve Dârüşşafaka Lisesi’nden mezun oldu (1927). Mülkiye Mektebi’ni birincilikle bitirdi. Daha sonra Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Öğretmenlikten sonra maarif müfettişliği yapan yazar 1950’de Demokrat partiden Gümüşhane milletvekili olarak seçildi.

Sanat hayatına Servet-i Fünun’da başlamıştır. 1926 yılında ilk şiirleri Servet-i Fünun dergisinde yayımlanmıştır. Daha sonra Yedi Meşale grubuna girerek ilk şiiri kitabı olan Dağların Derdi’ni bu dönemde yayımlamıştır. Şiirlerinde devrin hâkim kurallarına uyarak hece veznini kullanan Vasfi Mahir söyleyiş itibariyle bir yandan halk şiirinin, diğer yandan da Nâmık Kemal’deki etkisindedir. Konularını ise aşk, tarih ve vatan sevgisi şeklinde özetlemek mümkündür. Ferdî ıstırapları işlediği şiirlerinde sağlam mısra yapısını yakalayabilen Vasfi Mahir Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki milliyetçilik havasını yansıtan epik şiirleriyle Enis Behiç Koryürek’in devamı izlenimini verir.

Vasfi Mahir Kocatürk şiirlerinden çok edebiyat tarihi alanında kendini ön plana çıkarmıştır. Hatta Türk edebiyatının başlangıcını Tanzimat’a değil Cumhuriyete bu sözleriyle bağlamıştır. “Tanzimat’la Türk cemiyeti İslâm medeniyeti tesirinden kurtulmuş ve Avrupa medeniyeti içine girmiş değildir. Böyle bir dönüm noktası ancak Cumhuriyet olabilir... Tanzimat’tan yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar geçen zaman içindeki Osmanlı Devleti, bütün hamlelerine ve yeniliklerine rağmen bugünkü laik Türkiye Cumhuriyeti’nden ziyade dünkü müslüman Osmanlı Devleti’ne bağlıdır. Daha evvelki asırlarda olduğu gibi bu zamanda da cemiyetin kültür ve ülküsünde en kuvvetli vasıf Müslümanlık, yani eskimiş Şark medeniyetidir... Garbı taklitte en ileri gidenler bile ruhta Müslümanlığa ve Şarklılığa bağlı kalmışlardır. Edebiyatta da vaziyet aynıdır” Ayrıca Divan edebiyatı hakkında görüşleri, bu yüksek edebiyata, hakkını bu sözlerle vermiştir: “Bu edebiyat sanıldığı gibi gayr-i millî, gayr-i ictimaî, gayr-i hayatî, Acem taklidi filân değildir. Aynı kültür ve aynı estetiğin mahsulü olan Arap, Acem edebiyatlarından çok başkadır. Tıpkı aynı kaideler ve aynı estetik altında meydana gelen Alman, Fransız ve İngiliz edebiyatlarının birbirinden başka oldukları gibi”

Vasfi Mahir Kocatürk, milletvekilliği sona erdikten sonra 1954’te Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nde edebiyat öğretmenliğine döndü ve bu görevdeyken öldü. Kabri Cebeci Asrî Mezarlığı’ndadır.

Vasfi Mahir Kocatürk
Mehmet Tayyar Tanış
Yazarımız Kim ?

Mehmet Tayyar Tanış