Sayfa Yükleniyor...
Önce ki haftalarda yazmış olduğum doğu ekspresi ile ilgili yazımda doğu ekspresi deneyimi ile bağdaşmış Kars ve Erzurum illerinde neler yapılır bunları paylaşacağım demiştim biz ilk olarak Erzurum iline uçuşumuzu gerçekleştirdik hadi o zaman başlayalım :)
Erzurum havaalanına indikten sonra hemen havaalanın dışında merkeze giden otobüs veya taksiler yardımıyla şehir merkezine gidebilirsin, havaalanının merkeze yaklaşık 20 dakikalık bir uzaklığı mevcut. Merkeze geldiğimizde ilk olarak Kars’a gidebileceğimiz aracı ayarladık gidiş zamanına kadar vaktimiz olduğu için gezmeye başladık, ilk olarak Erzurum kongre binasına gittik. Bu tarihi bina Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı yerdir günümüzde de müze olarak kullanılıyor. Binanın bahçesine ilk girdiğimizde bizi binanın önünde 2000 yılında ordu komutanlığı tarafından hediye edilen bronz bir Atatürk heykeli karşılıyor. Binaya giriş ücretsiz ve binaya ulaşım için kongre caddesi tabelalarını takip etmek gerekiyor. İsterseniz toplu taşıma araçları ile de gelebilirsiniz. Bence Erzurum’a gelindiyse bu tarihi binaya muhakkak uğranmalıdır. Bu binaya gelip kongrenin yapıldığı zamanlarda ki sıralara oturup, geçmişimizi ve bu vatan nasıl kazanılmış düşünüp hayal etmeliyiz. Erzurum kongresine katılan tüm delegelerin oturduğu sıralar ve isimlerinin yazılı olduğu isimlikler, yazışmalar, tutanakların sergilendiği harika bir müze olmuş. Binanın koridorlarında dolaşmak insana farklı bir haz veriyor. Kongre binasından çıktığımızda öğlen olmuştu bile hazır biraz acıkmışken de Erzurum’a gelip de cağ kebabını yerinde tatmamak olmaz deyip cağ kebabımızı yemeye başlıyoruz tabi ki siz yedikçe garson getiriyor ve bu silsile böyle devam ediyor ta ki siz yeter deyinceye kadar :) Ardından tatlı olarak da kadayıf dolma tercih edebilirsiniz. Biz bu lezzetleri gerçekten çok beğendik. Erzurum’da kışın sokaklarda yürürken mümkün olduğu kadar evlerin saçaklarından sarkan buzlara dikkat edin, çok fazla binalara yakın yürümemeye çalışın çünkü her an önünüze bir buz kütlesi düşebilir! Kebaplarımızı yedikten sonra rotamıza Erzurum kalesi ile devam ettik, Roma dönemine ait olduğu bilgiler var biz gittiğimizde sanırım restorasyonu devam etmekteydi giriş kısmını bulamadık o yüzden tam içine giremedik ama manzara olarak görülmeye değerdi Erzurum’u kuş bakışı görebiliyorsunuz.
Kalenin hemen karşısında Ulu Cami ve Çifte Minareli Medrese bulunuyor. Oralara doğru yola çıkıyoruz. Çifte Minareli Medresenin tarihi dokusunu biz çok beğendik, farklı bir yapı ve havası olan bu yer insanı eskilere, 7000 senelik Anadolu tarihine götürdü adeta. Bu Selçuklu mimarisi Erzurum’un simgesi haline gelmiş zaten. Buradan çıkıp Ulu Camiyi görmeye gidiyoruz. Anayol üzerinde olan bu caminin akustiği çok iyi ve aynı anda yaklaşık 5000 kişinin namaz kılabileceği şekilde tasarlanmış, biz gördüğümüzde bir kısmında yine restorasyon yapılıyordu. Biraz yorulduğumuz için yolumuzun üzerinde Çifteler Konağı diye önceden konak olan ama şimdi kafe olan çok hoş bir yerde biraz mola verdik, içerisi plaklarla ve antika eşyalarla süslü aynı zamanda nostalji şarkılar çalan güzel bir alan olmuş kahvemizi içip biraz yanında ki hediyelik eşyacıya uğradık. Burada antika halılar da mevcut birde bu dükkânın çok şirin bir kedisi var ismi Palas asaletinden asla ödün vermiyordu :) Buradan ilerleyip Üç Kümbetler’e ulaştık bu yapıların içlerine girilemiyor ancak bahçesinde gezebiliyorsunuz ve hikâyelerini yerel rehberlerde dinleyebiliyorsunuz. Yapılar iyi korunmuş dolayısıyla hala pek çok turist için görülebilecek yer olmuş.
Kümbetler tahmini 800 yıl önce inşa edilmiş oldukça estetik yapılar. Kümbetlerden birisi Saltuklu emiri Saltuk Bey’e ait bu anıt diğer ikisinden hem renk hem de şekil olarak farklı. Selçuklu döneminin en güzel anıt mezarları deniyor bu yapılar için. Giriş yine ücretsiz ama ufak bir fikrimi belirtmem gerekirse bu yapıların daha da popülerleşmesi için etrafında ki çevre düzeninin ciddi manada iyileştirilmesi yapılmalıdır. Burayı da gezdikten sonra son olarak Yakutiye Medresesi’ne doğru yöneldik. Harika turkuaz çinili tuğla örgüsü minareleri ile Yakutiye Medresesi çok güzel gerçekten. İçinde medrese odaları mevcut, etnoğrafik eserler ve bazı medrese canlandırmaları bulunuyor. Buraya giriş 09.00-18.00 saatleri arasında oluyor ücreti yetişkinler için 6 TL. İçerisinde oturabilecek alanlar var ve burada oturup o mistik havayı solumak eminim size de iyi gelecek. Erzurum’da görebileceğiniz birde Palandöken Dağı var ancak biz hem daha fazla zamanımız olmadığı hem de kayak yapmak gibi bir fikrimiz olmadığından buraya çıkmadık. Ama Palandöken’i gelinlik giymiş bir kıza benzetiyor Erzurumlu dadaşlar.
Sağlıcakla…