Hemen yanı başımız, Suriye. Resmi olmayan rakamlara göre bir milyon insanın hayatını kaybettiği bir ateş çemberi. Bu ateş çemberinde canlı olarak yanan çocuk ve bebek sayısı ise yüzbinleri geçti. Rakamların bu korkunçluğuna rağmen, ateşe benzin dökmek isteyen caniler, kendi menfaatleri uğruna bütün Suriye’yi oluşturmak istedikleri ateş çemberinde yakmak istiyorlar…
İdlib; Türkiye sınırına yakın olmasından dolayı Suriyeli kardeşlerimizin güvenli bir şekilde nefes alabildikleri nadir kentlerden biri. Kent; yerleşim yerinin güvenli olmasından dolayı, zorunlu göçlerle birlikte yaklaşık 4 milyon sivilin yaşadığı bir sığınak oldu.
Mazlumların sığınağı olan bu kente olası bir operasyon ihtimali, yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine ve milyonlarca insanın göç etmesine sebep olacaktı. Operasyon ile birlikte; Hatay üzerinden yaklaşık 3 milyon kardeşimizi daha misafir edecek ve bu misafirlerin Avrupa’ya geçişlerine müsaade edecektik…
Bu insanlık dramına, insani ve İslami bakıp ona göre gayret eden tek ülke Türkiye oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yoğun ve üstün bir diplomasi trafiği yaşadık. Bu gayretin neticesinde, Suriye’deki ateş çemberi durdu, yüzbinlerce Müslümanın katledilmesinin önüne geçildi. İdlib’te yaşayan mazlumlar, “ne zaman öldürüleceğiz” endişesini yaşamayarak, huzurlu bir şekilde uyuyabildiler…
İslamın son kalesi Türkiye. Bunun sağlamasını bu olayda daha net bir şekilde müşahede ettik. Bu kaygıyı sona erdirip orada yaşayan yüzbinlerce insanın öldürülmesinin önüne geçen sayın cumhurbaşkanımıza ve ilgili bütün bürokratlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Sonsuz şükürler olsun…
***
Tebrikler UMED!
Kısa adı UMED olan, Uluslararası Medya Enformasyon Derneği, geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da çok güzel bir sertifikasyon programına imza attılar. Genelde bu tür sertifikasyon programları; İstanbul, Ankara ve İzmir gibi popüler kültürün yoğun bir şekilde yaşandığı şehirlerde organize ediliyordu. Bu şehirlerde yapılan organizasyonların çoğu ise; dar kapsamlı ve otogar esnafı mantığıyla hareket ediliyordu.
Bu organizasyonun Diyarbakır’da yapılması; kentte yaşayan gençlerin ilgisini cezbetmekle kalmayıp devletiyle kaynaşmasına da vesile olmuştur. Düşünün; kendileri için İstanbul, Ankara ve bölgede alanında uzman şahsiyetler gelip kendilerine ders verdiler. Bu duygu durumu, Diyarbakır’da yaşayan gençler için muhteşem bir olay. Böylesi güzel programların diğer illerimizde de yapılmasını arzu ve temenni ediyorum.