Sayfa Yükleniyor...
İsrail işgal girişimi;1917 yılında İngiliz dışişleri bakanı olan Arthur Balfour un girişimiyle, Balfour Deklarasyonu ile başlamıştır. Bu bildirge, Filistin'de bir Yahudi devletinin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Deklarasyon ile birlikte Yahudiler, hızlıca Filistine göç ettirilmiş; 600bin Arap nüfusuna karşı 60bin Yahudi sayısına ulaşılmıştır. Bu sayı, dünyanın dört bir yanından toplatılan kabile mantığıyla oluşturuldu. İsrailin kabile devleti anlayışı, aradan bir asır geçmesine rağmen caniliğinin önüne geçemedi
Kuruluş amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçı yollarla çözmek olan Milletler Cemiyeti, 1922 yılında Filistinde İngiliz manda yönetiminin kurulmasını onaylayarak, işgal girişimini hızlandırdı. Aynı şekilde; dünya barışını, güvenliğini korumak ve ulus arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak amacıyla kurulan Birleşmiş Milletler, Filistin topraklarının biri Arap diğeri Yahudi olmak üzere ikiye bölmeye yönelik "Taksim Planını kabul etti. Bu plandan bir yıl sonra, 1948 yılında İngilizler Filistinden çekilmiş, 14 Mayıs 1948 yılında ise İsrail bağımsızlığını ilan etmiştir.
Batının öncülük ettiği bu işgal politikasıyla birlikte on binlerce Müslüman şehit edilmiş, yüzbinler ise yaralanmıştır. Sayıları milyonları aşan Filistinliler mülteci konumuna düşüp dünyanın dört bir yanına dağılmıştır. Sadece 2014 yılında; 2314 Filistinli şehit olmuş, 17 bin 125 kişi de İsrail saldırılarında yaralanmıştır. Bu rakamlar sadece bir yıllık caniliğin sonuçları
Dünyanın gözü önünde yaşanılan bu vahşet karşısında suskun diller yürek yakmaktadır.Kabile vahşiliğini üzerinden atamayan İsrail, bebek yaştaki çocukları katletmekten çekinmeyip, her türlü hak ihlalini meşru saymıştır.
Bu soysuz kabilenin gücü sonsuza kadar sürmeyecek elbette. Lakin tarih; Batı Şeria'yı Doğu Kudüs'ten ayıran 760 kilometrelik "Utanç Duvarını ve İsrailin Kudüs'teki hâkimiyetini kabul eden ilk Arap lider olan Mısır Devlet Başkanı Enver Sedatı unutmayacaktır. İsrail tarafından hava, kara ve deniz ablukasına alınıp, dünyanın en büyük "açık hava hapishanesi" haline getirilen Gazzeyi ise hiç unutmayacaktır.
Cumhurbaşkanımızın; Ey Netanyahu! Sen işgalcisin. İşgalci olarak o topraklarda bulunuyorsun. Sen bir teröristsin ifadesi dünyanın suskun olduğu bir anlayışa haykırıştır, yürekli bir söylemdir. Bu zulme sessiz kalmayan cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz.
Ezcümle; İsrail bir terör devletidir