2

Müftü Nikah Kıyarsa Ne Olur?


  • Oluşturulma Tarihi : 07.08.2017 07:50
  • Güncelleme Tarihi :

unc47@gmail.com

Kendi kendimize suni gündemler oluşturmaya devam ediyoruz. Onca mesele varken basit şeylere takılıp kalıyoruz. Muhalefet yapma adına bir şeyi ele alırken, artı veya eksi yönlerini değerlendirmiyoruz. Sadece eleştiriyor ve ret ediyoruz. Ama bana sorarsanız hiçte iyi etmiyoruz…

Toplumun yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke de yaşıyoruz. Oranların bu kadar yüksek oluşuna rağmen, dar bir perspektifte boğulup kalıyoruz. Teknolojinin o kadar gelişmiş olmasına rağmen ideolojik körlüğümüzden ise bir türlü kurtulamıyoruz…

Aynı zamanda demokrasinin hüküm sürdüğü bir cumhuriyet rejiminde yaşıyoruz. Temel hak ve hürriyetlerimiz anayasa tarafından, kanunlar aracılığıyla korunmuştur. Ve bu korunak bizi güvence altına almıştır.

Dini inanç ve düşünce özgürlüğümüzü de buna göre değerlendirmemiz gerekir. Çoğunluğu Müslüman halktan oluşan milletimizin dini hassasiyetinin olması gayet normaldir ve doğaldır. Müslüman olan bir toplum hayatını İslam’a göre şekillendirmek zorundadır. Haram yememek, kul hakkına girmemek, evlendiğinde belli şartları yerine getirmek gibi…

Bazı şeyleri milletimiz talep eder, iktidardaki hükümetimizde bunun girişimlerini yapar. Bunun çeşitli örneklerini süreç içerisinde tarihimizin arka yapraklarında defalarca görüp, müşahede ettik. Son günlerde yine böylesi bir icraatı tartışmaya açıyoruz.

Devletimizin il ve ilçelerinde bir protokol listesi olur. Devleti temsil eden en üst makamların yer aldığı bir listedir bu. Bu listeye baktığımız zaman, yaşadığımız şehri hesaba katarak -Adana ilimiz de- il müftülüğü makamı protokol listesinin 16. sırasında yer alır. Aynı şekilde şehrin en büyük merkez ilçesi olan Seyhan ilçemizde ise ilçe müftülüğü makamı protokol listesinin 11. sırasında yer alıyor.

Devletin en üst makamlarının yer aldığı bu protokol listelerinde bulunan kurumlarımızdan neden çekiniyoruz? Neden bu makamların isimlerini duyunca öcü duymuş gibi oluyoruz. Bu karın ağrımızın sebebi nedir?

Hükümetimizin girişimde bulunduğu ‘müftülere nikah izni’ yetkisini son derece olumlu karşılıyorum. Yerinde ve olumlu bir girişim. İsteyen müftülüklerde nikahını kıyar isteyen ise şuan ki sistemle devam eder. Herhangi bir zorunluluk veya baskı yok. Tamamen tercihe bırakılan ve belediyelerinde iş yükünü hafifleten güzel bir uygulama. En önemli faydası ise, resmi ve dini nikâh ikilemine de son verecek olmasıdır.

Lütfen kin ve öfkenizi başka yerde kusun. Diyanet ve müftülüklerimizle uğraşmayı da bırakın artık. Sizleri icraata yönelik, bu millete fayda sağlayacak çalışmaların içerisinde görmek istiyoruz. Bu kısır döngünün hiç birimize faydası yok çünkü…

Son olarak da kıymetli müftülerimize seslenmek istiyorum. Bu aziz millet dinini ve dininin temsilcilerini seviyor. Kesinlikle kendinizi yalnız hissetmeyin. Milyonların duası ve temennisi sizlerle birliktedir.

Hoşça kalın…

 

Müftü Nikah Kıyarsa Ne Olur?
Muhammet Tunç
Yazarımız Kim ?

Muhammet Tunç