Sayfa Yükleniyor...
Geçtiğimiz gün Gelir İdaresi Başkanlığı’nın açıkladığı 2019 yılı Vergi Şampiyonları listesine bakınca aklıma Şener Şen, Adile Naşit ve Münir Özkul’un başrolünü oynadığı Milyarder isimli film geldi. Filmde milli piyangonun yılbaşı ikramiyesini kazanan bir tren istasyon şefi ve ailesinin kendilerine ikramiyenin çıktığını akrabalarından, çevrelerinden saklaması konu ediliyor.
Vergi şampiyonlarıyla bu filmin ne alakası var demeyin. Açıklanan vergi şampiyonları listesindeki ilk 100 isimden 66’sı isminin açıklanmasını istemedi; yani gizli kalmak istediler. İlk 10 listesinde ise sadece 5 isim gizlenmek gereğini duymadı.
İnsan ister istemez soruyor, Türkiye’nin yüz akı olan bu isimler niye gizli kalmak ister diye. İşte burada Milyarder filmi akla geliyor. Tıpkı filmdeki gibi akrabalar, arkadaşlar, dostlar gelip para istemesin diye bilete para çıktığı gizlenirken, vergi şampiyonları da yine aynı düşünceyle isimlerinin gizli kalmasını istemiş olabilir.
Türkiye gibi bir ülkede talih kuşu konunca nasıl ki ömrün boyunca görmediğin akrabaların soluğu yanında alıyorsa, vergi şampiyonu olduğunu gören akrabalar, arkadaşlar da ‘paran var ki bu kadar vergi ödedin; bize de borç verir misin?’ deyip kapını aşındırabilir.
İkinci tahminim ise mafyanın hedefi olmak istemeyen işadamlarının gizlenmeyi tercih etmesidir. ‘Seni ve fabrikanı koruyacağız’ diye gelecek olan mafya, kendilerine de her ay belirli bir miktar ‘vergi!’ verilmesini isteyebilir hatta bunun için işadamını zorlayabilir. Dertsiz başına dert almak istemeyen sermayedarlar, birkaç günlük popülerlik yerine, kafasının rahat edeceği ‘bilinmemeyi’ seçiyor. Ne acıdır ki verdiğimiz milyonlarca liralık vergiyle övünmek yerin; öğrenilip de borç istenilmesin diye gizli kalmayı seçenlerin ülkesi olduk.
İsimlerinin yazılmasına onay veren 34 isme baktığımızda ise sadece 1 tane İzmirli var. O isim de her yıl vergi şampiyonları listesine girmeyi başaran Lucies Arkas. Listenin 43’üncü sırasındaki Arkas 2019 yılında devlete tam 14 milyon lira vergi ödemiş. Kurumlar Vergisi’ne baktığımızda ise yine Arkas ile ortaklık da yapan MSC Gemi Acenteliği firması 57’nci sıradan listeye giren tek İzmir firması oldu. MSC’nin devlete ödediği vergi ise 138 milyon lirayı buldu. Gerek Lucien Arkas’ı gerekse MSC firmasını devlete sağladıkları 152 milyon liralık katkı için tebrik ediyoruz.
Bugünkü sizinle paylaşmak istediğim diğer bir konu ise ‘kayıp şirketler’. İzmir Ticaret Odası üyelerine yönelik bir duyuyu yayınlayarak 2018 yılından bu yana adresinde bulunamayan ve akibeti belli olmayan yaklaşık 3500 şirkete çağrıda bulundu. Adreslerini güncellememeleri halinde üyeliklerinin son bulacağının belirtildiği duyuru insana ‘Bu şirketlere ne oldu’ dedirtiyor.
Benim tahminimi sorarsanız söz konusu 3 bin 500 şirket bir şekilde kapısına kilit vurdu. Eğer böyle olmasaydı, bankadan kredi çekmekten vergi dairesinden ‘borcu yoktur’ yazısına kadar neredeyse her işlem için İzmir Ticaret Odası’na gitmesi gerekirdi. Böyle bir durumda da Oda Sicil Müdürlüğü adres kontrolü yapardı.
Bu sayı sadece İzmir Ticaret Odası’na ait. TOBB’a bağlı diğer odaların (EBSO, İTB, DTO) ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne kayıtlı odaların verileri de açıklansa herhalde sayı 10 binleri geçer. Düşünün ki İzmir gibi bir kentte 10 bin şirketin ne olduğu, nerede olduğu belli değil. Yakında diğer odaların da bu şirketler için ‘kayıp’ ilanlarını görürsek hiç şaşırmayalım.
Hepinize mutlu ve sağlıklı hafta sonları diliyorum.