Kıbrıs, Lübnan, Suriye ve İsrail arasında kalan ve Levant Havzası denilen yer ilgi odağı. Batılı petrol şirketlerinin son yıllarda odaklandığı yer tam da burası. Amerika bunu 2010 yılında araştırdı ve rapor tuttu. Bu rapora göre Levant adı verilen bölgede iki noktada petrol ve çok fazlasıyla gaz bulunduğu belirtiliyor. Bu bölgelerden biri Gazze’ye yakın. Büyük bölümü de Lübnan kara sularında. Ancak İsrail söz konusu yerlerin bir bölümünün kendi kara sularında olduğunu öne sürüyor. Hatta belki de bu iştah kabartan durum İsrail’in yıllardır planladığı tek hakimiyet düşüncesini uygulamaya başladığı anlamına geliyor. İsrail’in hedefi Gazze’yi ele geçirip Filistin’i bu yıllar boyunca yetecek gaz ve petrolden mahrum bırakmak.
Gazze’nin hemen yanı başındaki bir alanda, oradaki Filistinlilere 40 yıl yetecek kadar gaz ve petrol var. İşte bu İsrail’in işine gelmiyor. Hem Lübnan hem Gazze Şeridi’ne denk gelen bölgedeki gaz ve petrol yatakları İsrail’in iştahını kabartıyor. ‘Size yok’ demiyor ancak planı vermemek kendine kullanmak niyetinde.
Dünya’da petrol rezervlerinin azalması, petrolün değerinin arttığı bu dönemde bu keşif İsrail’in başını döndürüyor. Zayıf bir Lübnan, zayıf bir Filistin ve Suriye, İsrail’in işine geliyor. Teke başına bu bölgeye hakimiyet kurma niyeti var. Dünya’daki önemli batı kaynaklı petrol şirketleri bu bölge ile ilgili çalışmalarını tamamlamış durumda.
Bu arada Türkiye’nin de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin verdiği ruhsatla Fatih sondaj gemisiyle 7 ayrı bölgede sondaj ve arama faaliyetleri sürüyor.
Coğrafi açıdan bölgeye sınırı olan ülkelerden biri Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Doğu Akdeniz’de aktif bir politika izliyor. İsrail’in bu bölgede yabancı petrol şirketlerini de yanına alarak bir oyun kurmaya çalıştığı belli. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmalarına başlaması dengelerin yeniden belirlenmesini gündeme getirdi. Türkiye akıllı adımlarla burayı deyim yerindeyse boş bırakmıyor.