Sayfa Yükleniyor...
İsrail’in İran’da nereyi vuracağı merak edilirken hem ABD Başkanı Joe Biden hem de batılı müttefikleri, vurulacak yerlerin petrol sahaları olmaması için anlaştı sanki. İsrail bu konuda ne yapar ne eder, ancak İsrail ve İran karşılıklı haberleşerek biri birine füze sallıyor sanki. İran’ın İsrail’e yaptığı saldırı da göstermelik. İsrail İran’ı bir numaralı tehdit olarak görmüyor. Türkiye onlar için güçlü bir rakip.
Eski Mossad Başkanı Yosi Kohen de bunu doğrulayan açıklama yaptı. Kohen açıklamasında “Türkiye bizim için İran’dan daha çok büyük bir tehdit”. Demek ki öncelik İran değil Türkiye. Bu açıklama İsrail’in Türkiye’ye bakışını gösteriyor.
İsrail İran’da bir rejim değişikliği istiyor. Tamam doğru. Bunu açıkça söylüyorlar. Sadece söylüyorlar. Ancak İran’da eski cumhurbaşkanının şüpheli ölümü, Haniye ve Nasrallah’a suikast. Tüm bunlara rağmen İran İsrail ile çok önemli dalaşa girmedi. Geçtiğimiz günlerde İran’ın İsrail’e düzenlediği füzeli saldırılar göstermelikti. İran, İsrail’e sanki havai fişek atmış oldu. Sonuçsuz bir saldırı. İsrail’de İran' a sanki cılız bir saldırı yapacak. Öyle görülüyor.
Aslında, İran’ın elinde İsrail i tarumar edecek silahlar var. Ancak bu konuşulmuş olacak ki bu silahları kullanmıyor. Anlaşılıyor ki İran bu saldırı durumlarını uzatmak istemiyor. Yani durumun savaşa dönüşmesini istemiyor. Meşru müdafaa diye bu durumu geçiştiriyor
Öte yandan, İran’a karşı itimat çok kalmadı. Hizbullah, Haşti Şabi ve Yemen’de Husiler. Nasrallah suikasta kurban gitti. Onun yerine gelen de gitti deniyor. Vekalet savaşı yürüten tüm bu güçler İran’a karşı artık çok güven duymuyor. İsrail’e karşı gücünü kullanmaması, uzun süre sessiz kalması akıllara İsrail ile danışıklı dövüş yaptıklarını getiriyor. Düşünce böyle.
Nasrallah suikaste kurban gitmeden önce 21 günlük ateşkesi kabul etmiş. Bunu İsrail’de kabul etmiş. Ancak İsrail ateşkese tuzak kurdu. Dedik ya İsrail hem güvensiz bir ülke hem de kendisi kimseye güvenmiyor. Oyun içinde oyun kuruyor. Bakın, eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde 2017 yılında kendisini ziyaret eden Netenyahu’nun kullandığı tuvalette daha sonra dinleme cihazı bulunduğunu açıkladı. Yani Netenyahu, İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndaki tuvaleti kullanıyor, daha sonra bakanlık uzman görevlileri burada dinleme cihazı buluyor. Johnson önümüzdeki günlerde çıkacak olan kitabında bu konuya yer verdiğini ifade etti. İsrailliler kendilerinden başka hiç kimseye güven duymuyor demek ki.
Batıda İsrail’e söz edemiyor, ya da etmiyor. Demokrasi diye böbürlenen batılı ülkeler, yanı başlarında Srebrenitsa‘da katliam olunca da göz yummuştu. Müslüman ülke ya ondan. Lübnan’a saldırılara, Gazze’deki katliamlara da sessiz kalıyorlar. Üç maymunu oynuyorlar. Görmedim, duymadım, bilmiyorum…Müslüman ülke olunca demokrasi rafa kalkıyor.
Peki İsrail İran’da hangi bölgelere saldıracak. Askeri, petrol ya da nükleer bölgelere mi. Biden açıklamasında İsrail’in İran’ın petrol sahalarına değil de başka bir alternatif bulup saldırı düzenlemeli diyor. Petrol hedefleri vurulursa enerji maliyetleri artacak. Batı Ortadoğu’nun petrolüne muhtaç. Petrol girdileri yükselecek. Kendileri de bundan etkilenecek diye petrol sahalarına saldırı istemiyor.
Bölgede oyun içinde oyunlar var. Türkiye bu konuda takipte. Niyet okumayı iyi yapıyor. Alanda da hakimiyeti var. Salı günü TBMM toplanıyor. İsrail tehdidi görüşülecek.
Bu arada İsrail karadan Lübnan’ın güney kesimine girmeyi kafasına koymuş. Lübnan güney bölgesinde BM Barış Gücü kapsamında askerleri bulunan İrlanda, İsrail’in “Askerlerinizi çekin” talebine ret cevabı verdi. İrlanda, Filistin’e desteğiyle bilinen bir ülke.