2

Şam’da yeni bir sayfa açılıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 10.12.2024 10:29
  • Güncelleme Tarihi : 10.12.2024 10:30

ABD ve koalisyon güçlerinin Irak’ı işgali döneminde Kerkük ve Musul düşerken oradaydım. Halk sokaklara çıkmış sevinç gösterilerinde bulunuyordu. Şam düştüğünde sanki aynı görüntüleri izledim. Sevinç gösterileri Irak’taki görüntülerle aynı. Irak askerleri geri çekilirken, halk meydanlara çıkıp Saddam’ın heykellerini yıkıyordu. Şam’da da halk sokaklara dökülüp baba Esad’ın heykellerini yıktı. Çocuklar rejim tanklarının üstüne çıkıp oyunlar oynadı. Irak’ta yine çocuklar Musul kenti düştüğünde tankların üstüne çıkmış oyunlar oynamıştı. Irak’ta kaos ve belirsizlik uzun yıllar sürmüştü. Suriye’nin aynı duruma düşmemesi için Türkiye’ye büyük görev düşüyor.

Irak’ın 2003 yılında koalisyon güçleri tarafından işgal edilmesi sırasında da rejim kısa sürede devrilmişti. 20 gün gibi kısa sürede Irak askerleri savaşmayı bırakmış ve geri çekilmişti. Tıpkı Suriye’de olduğu gibi. Kerkük’e girdiğimizde yağmanın başladığına şahit olduk. Kerkük düştüğünde ABD askerleri birden ortadan kayboldu. Kentte yağma başladı. Kerkük’teki yağmalamayı Türk televizyonları ekranlara taşıyıp canlı bağlantılarda anlatınca Türkiye Dışişleri devreye girdi. Kısa süre sonra ABD askerleri kent merkezinde tekrar ortaya çıkmaya başladı. Meğer, ABD askerleri sağlama almak için petrol sahaları ve rafineri bölgesine gitmiş.

Irak petrol zengini ancak güvenlik tam olarak sağlanmadığı için hala sıkıntılı. Suriye’de durum aynı olmasın. Oranın halkı çok çekti. Suriye’de güven içinde yeni bir yaşam olmalı. Türkiye bu konuda elinden geleni yapacak. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan “Şam’da açılan yeni sayfada Suriyelilerin yanındayız. Türkiye sorumluluk almayı sürdürecek. Güvenli geri dönüşü sağlayacağız“ mesajı verdi. Bu çok önemli bir mesaj. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Gazze meselesinde olduğu gibi Suriye meselesinde de çok yoğun bir diplomasi yapıyor.

Suriyeli göçmenler konusuna gelince. Türkiye 3 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yaptı. Kuzey Iraklı Kürtlere de uzun süre ev sahipliği yapmıştı. 1988 yılında Irak rejim güçleri tarafından kimyasal bomba atılan Halepçe ve çevresindeki Iraklı Kürtler Türkiye’ye sığınmıştı. Hakkari –Irak sınırında kış mevsimine denk gelen göç anlarına tanık olmuştum. O dönem ekonomisi çok iyi olmayan bir Türkiye vardı. Hükümet, 500 bin göçmeni ne yapacağını, nereye yerleştireceklerini düşünüyordu. Yokluklar vardı o tarihte. Günlerce beklediler sınırda çamur, yağmur içinde. Daha sonra Kızıltepe ve Diyarbakır’a kurulan çadır kentlere yerleştirildiler. 1991 körfez harekatı sonrası 36. Paralel oluşturuldu ve Saddam şimdiki Kuzey Irak’tan çekilince Türkiye’ye gelenlerin tümü geri döndü.

Şimdi ise Türkiye eski Türkiye değil. 4 milyon Suriyeliye sahip çıktı. İnsanlık adına bunu yaptı. Suriyelilerin de bir gün topraklarında güvenli bölge oluşturulacağını ve gideceğini biliyordum. Suriyeli mülteci meselesi herkesin dilindeydi. 2018 yılında Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları’nın Ankara’daki toplantısında konuşmacıydım. Toplantıda “Suriyeli mülteciler için elimizden geleni yapmalıyız. Suriyeliler dönsün diyoruz, ancak ölümün kol gezdiği yere dönmelerini istemek doğru değil” demiştim. Evet şimdi güvenli bölgeler oluştu geri dönüşler başladı bile. Halepliler, İdlibliler dönüyorlar.

2003 yılından önce ve sonra Kuzey Irak’ta çok kez bulundum. Irak işgali döneminde çocukken Türkiye’ye sığınanlar arasında bulunanlarla karşılaştığımda kucaklandım, saygı gördüm. Biri polis müdürü olmuştu. Türkiye’den gittiğimi öğrenince gözleri doldu. Çocukken Diyarbakır’da şefkat ve sevgi ile kendisine bakıldığını anlattı. O dönemde zorluk yaşamadığını evindeymiş gibi rahat hissettirildiğini anlattı. O da Kuzey Irak’ta beni evimdeymiş gibi hissettirdi. Şimdi Suriyeliler dönüyor. Biz bir gün oralara gideceğiz yine. Suriyeliler burada ne muamele görmüşse bize orada aynı muameleyi gösterecek. Hani bir kesim Feryat figan “Suriyeliler geri gönderilmeli, geri göndereceğiz” minvalinden sözler söylüyor ya. Ne oldu, dönüyorlar işte.

Şam’da yeni bir sayfa açılıyor
Mürsel Acay
Yazarımız Kim ?

Mürsel Acay