Hepimizin hayal gücü: Murakami


  • Oluşturulma Tarihi : 03.03.2017 07:06
  • Güncelleme Tarihi :
Hepimizin hayal gücü: Murakami yazının resmi

20. yüzyılın en başarılı ve en önemli yazarlarından birisi olan Haruki Murakami, kitaplarını okuyan herkeste derin bir yer bırakıyor…

Satır aralarında insanı vuran mesajlar veren, okuyucunun kitaplarında yer alan tüm karakterlerle kendisini özdeşleştirmesini sağlayan Murakami, bu zamana kadar yazdığı her romanla ses getirmeyi başardı. Kendisini okumaya başladığımdan beri ben de onun dünyasında yaşamaya alıştım. Karakterlerinde kendimden bir şeyler buldum, romanlarda yer alan mekanları gezdim. Tüm tasvirleri sanki bir film izliyormuşçasına gözümün önüne getirdim.

Bazılarına göre Japonya’nın bazılarına (buna ben de dahilim) göre ise dünyanın en iyi yazarlarından birisi olan Haruki Murakami, sürrealist yazılarıyla insanları gerçek dünyadan kopararak, farklı bir boyutta yolculuğa çıkarıyor. Romanından ne zaman bir sayfa okusam İzmir’den ayrılıp, Japonya’ya hatta belki dünyada olmayan bir mekana yolculuk yapıyorum. Dertlerimi, sıkıntılarımı, üzüntülerimi ve hatta mutluluğumu bile bir köşede bırakıp, o karakterlerle bütünleşiyorum. Öyle bir dil ki Murakami’nin kullandığı; hem sadeliği hem de her insanın yaşadıklarını satır arası mesajlarıyla vermesi nedeniyle içimizde bir yerlerin titremesine neden oluyor.

Murakami’nin romanlarında karakterler, bizler gibi mağazalara gider, yemek yer, hepimizin kullandığı kıyafet markalarını kullanır, aynı müzikleri dinler, aynı kitapları okur. Bu yönleriyle bizimle aynı olsalar dahi, beklemediğiniz bir anda gökten balık yağdırır, yaşadığı halde hayalet biçiminde dolaşır, rüyalarında gezerler. Yani sıradan insanlara, sıra dışı şeyler yaşatmaktadır Murakami… Sıradan duyguların, romanlardaki karakterlere olağan dışı şeyler yaşatmasını anlatır. Hepsi bizim gibi aşık olur, hepsi bizim gibi sinirlenir, hepsi bizim gibi mutlu olur. Ama gelişen olaylar hep gariptir. Yine de okuyucu bu durumdan rahatsız olmaz, sanki olağan şeylermiş gibi hisseder. Belki kitabın bu sayfasını bitirdikten sonra gökten sülük yağacak diye düşündürtür.

Romanlarında kullandığı metaforlar ile “ben kimim”, “nereden geliyorum”, “nereye gidiyorum” gibi varoluşçu sorular sordurur, bu soruların peşinden giderek kendinizle alakalı gerçeklere de ulaşmak için çabalatır.

Murakami’nin bir diğer sevdiğim yönü ise kelimeleri müzikle harmanlaması. Romanları okurken hep arka planda sevdiğimiz bir müzik çalışıyormuş hissi oluşturur. “Uçak, pistte durdu, sigara içme yasağını belirtir ışıklar söndü ve tavandaki hoparlörlerden tatlı bir müzik yayılmaya başladı: Beatles topluluğundan, sıradan bir orkestranın pek baygın biçimde yorumladığı, ‘Norwegian Wood’ ezgisiydi bu.” şeklinde başlayan İmkansızın Şarkısı, yine aynı şarkıyla insanın içinde tuhaf bir his bırakarak biter mesela…

Okuyuculara yaşadıklarını ve yaşama imkanı olan şeyleri hatırlatır Haruki Murakami, insanların kendisini sorgulamasını sağlar, farklı dünyalara yolculuk ettirir ve bir bakıma insanın sıkıcı dünyadan kopmasını sağlar.

Okumayan herkesin mutlaka başlamasını tavsiye ederim…

 “Şu dünyada insanlar can sıkıcı olmayan şeylerden hemen bıkarlar. Bıkmadıkları şeyler ise çoğunlukla can sıkıcı şeylerdir.”

Haruki Murakami Kimdir?

1949 yılında Japonya’nın Kyoto kentinde dünyaya geldi. Babası bir Budist din adamı olan Haruki gençliğinin büyük bir bölümünü Kobe'de geçirdi. Üniversite öğrenimini Tokyo’daki Vaseda Üniversitesi'nde tamamlayıp 1975’te mezun oldu. 1986 - 1995 yılları arasında ülkesinden uzakta Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşadı.

Yazarın ilk kitabı olan “Kaze no uta o kike” Gunzou Edebiyat Ödülü'nü aldı (1979). Bu eseri takiben yazar “Hitsuci o meguru Booken” (1982) isimli romanını yazdı. Yazar bu eseriyle de Yeni Yazarlar Noma Edebiyat Ödülü’nü aldı. Ödül alan iki kitaptan sonra “Sekai no ovari to haado boirudo” (1985) geldi ve bu kitap da Tanizaki Ödülü’nü kazandı. Fakat yazarı dünyaya tanıtan ve kendinden söz ettiren kitabı tam 16 dile çevrilmiş olan “İmkânsızın Şarkısı (Norvei no Mori)” (1987) olmuştur. 1995’te yayımlanan “Zemberekkuşu'nun Güncesi” kitabı ile ertesi yıl da Yomiuri Edebiyat Ödülü’nü kazandı.

Murakami’nin kitaplarında geçen bazı şarkılar

The Beach Boys – California Girls

Michael Jackson - Billie Jean

Ella Fitzgerald - It's Only a Paper Moon

Beirut - Elephant Gun

Chuck Berry - Johnny B. Goode

Hall and Oates - I Can't Go For That

Audrey Hepburn - Moon River

David Bowie - China Girl

Fleet Foxes – Mykonos

Steppenwolf - Born To Be Wild

Creedence Clearwater Revival - Who'll Stop the Rain

Radiohead - Kid A

Prince - Little Red Corvette

Giacomo Puccini - Si, Mi Chiamano Mim

The Beatles - Norwegian Wood

The Beatles - And I Love Her

Talking Heads - Burning Down The House

beach boys - Surfer Girl

Günün Vegan Tarifi

Kapalı Lahmacun

Malzemeler

Hamur için:

2 su bardağı ılık su

1 tatlı kaşığı tuz

1 kilo un

Harç için:

2 adet soğan

2 adet kabak

2 adet havuç

10-15 dal maydanoz

3 adet domates rendesi

1 yemek kaşığı tatlı biber salçası

Birer tatlı kaşığı karabiber, pul biber, kekik, nane, sumak, tuz

Yapılışı:

Hamuru yoğuracağınız kapta ılık suyu ve tuzu karıştırın. Elediğiniz unu yavaş yavaş ilave ederek sert bir hamur elde edene kadar yoğurun. Bu hamuru üstünü nemli bir bezle kapatın ve yarım saat dinlendirin. İç harcını hazırlamak için; soğan, kabak, havuç ve maydanozu ince ince doğrayın. Soğanı tuzla biraz ovaladıktan sonra bütün malzemeleri karıştırın. Dinlendirdiğiniz hamuru 12 eşit parçaya bölün. Her bir parçayı avucunuzla yuvarlayın ve bir tatlı tabağı büyüklüğünde açın. Açtığınız hamurun içine sebzeli harcı koyarak yarım ay şeklinde kapatın. Vegan yağlı kağıt yerleştirdiğiniz tepsinize hazırladığınız kapalı lahmacunları dizin. Az un ile karıştırdığınız suyu üzerlerine sürerek nemlendirin. Daha önce 200°  iyice ısıttığınız fırına tepsiyi yerleştirin. 10 dakika geçtikten sonra fırını sadece alt ayarına getirin ve 20 dakika bu ayarda pişirin. Tekrar alt üst ayarına getirip üzerleri kızarıncaya kadar pişirin. Toplamda 45 dakikada kapalı lahmacunuz hazır. Tepsiyi fırından çıkarın. Göreceksiniz lahmacunlar çok sert gözüküyor. Hemen lahmacunları borcama alarak üzerlerine vegan margarin veya bitkisel katı yağ sürün. Üzerlerini nemli bir bezle kapatarak ortalama yarım saat dinlendirin. (veganmutfak.com)

Hepimizin hayal gücü: Murakami
Neşe Yavuz
Yazarımız Kim ?

Neşe Yavuz