Vatandaş İZSUya tepkili
Tahtalı Barajından İzmire su temin eden, 2 bin 200 mm çapındaki beton boru isale hattının arıza yapmasından ötürü İZSU, 25 Şubat tarihinde arıza giderim çalışmasına başlamış vatandaşa da belediyeler aracılığıyla 32 saatlik bir su kesintisi olacağını bildirmişti.
Gaziemir ve Buca ilçelerinin tamamı, Karabağlar ve Menderes ilçelerinin de bir kısmını etkileyen su kesintisi 32 saat sürecek denmesine rağmen dün uzatılarak 48 saate çıkarıldı. Uzatmadan ise sadece Buca İlçesi zarar gördü.
Sürenin uzatılmasıyla alakalı açıklama yapan İZSU, Söz konusu arıza giderim çalışmaları devam ederken, hat kontrolü sırasında baraj ile arıtma tesisi arasında Küner Mahallesi girişinde 2 bin 200 mm. çapındaki beton boru isale hattında, aynı gün saat 17.00 sularında su kaçağı tespit edilmiştir. Yapılan değerlendirmede bu şekilde sistemin devreye alınmasının risk teşkil edeceği düşünülerek arızaya acilen müdahale kararı alınarak ikinci arıza giderim çalışmalarına başlanmıştır. Bu nedenle, Bucada devam eden su kesinti süresi zorunlu olarak uzatılmıştır ifadeleri kullanıldı.
Buca İlçesinde 48 saat süren su kesintisine isyan eden vatandaş hem İZSUya hem de belediyelere tepki gösterdi. Yağmur yağar her yer Venedik olur, bir boru patlar 3 gün su yok diyen vatandaşlar özellikle İZSU faturalarına yansıyan katı atık bedeli konusundan yola çıkarak Büyükşehire ve İZSUya yüklendi.
Geçtiğimiz gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun 2016 bütçesi görüşmelerinde bir olayı eleştirirken kullandığı Japonyada 4 saat sular akmadı diye belediye başkanı istifa ediyor cümlesini örnek gösteren vatandaşlar, CHPli belediyelerin de istifa etmesi gerektiğini söyledi.
TEPKİLER SERT
48 saatlik su kesintisinin tüm Bucalıları etkilediğini söyleyen vatandaşlar belediyenin resmi Facebook sayfasında sert tepkilerde bulundu. İşte o tepkilerden bazıları:
-İZSU sana ne diyeyim ya su kullanımının yüzde 400ünü tahsil ediyorsun, bir de su veremiyorsun. (Yiğit Yılmaz)
-Türkiyenin 3. ilinin bir su depolama alanı yok, yazık. 20 TL su kullanıyorum 30 TL de atık su parası ödüyorum ama 3 gündür insanları mağdur ediyorlar! (Naim İpek)
-En baştan kaliteli ve ileriye dönük malzeme kullanılmak neden düşünülmüyor? Neden ileri görüşlülük yok? (Ferah Akdağ)
-Bu işler sağlam parke taşlarını söküp takmaya benzemiyor. (Murat Kıran)
-Millet uzayda su arar biz Bucada. (Özen Rençber)
-Yanlış belediye, yanlış seçim, yanlış yönetim. Suyun tonuna dünya kadar para alıyorsunuz bir dahaki seçimlerde halk bunu unutmaz. (Gökşen İnce)
-Buca gibi yoğun nüfuslu ve halkın rahat su depolama imkanının olmadığı bir ilçede 48 saatlik su kesintisi yapıp, bize bu ilkelliği yaşatan tüm yöneticileri kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.
(Metin Yıldız)
-Atık su parasını almayı biliyor Aziz Bey. Buca İlçesinde su deposu neden yok? Binlerce insan mağdur. Hastası olan var çocuğu olan var işten geleni var. (Hasan Teke)
-Yollar yama yama Kaldırımlar engebeli... Su yok. (Güray Gür)
Günün Haberi
Mülteci-Derden eğitim
Mülteci-Der, mülteci kriziyle ilgili konular üzerine aktif çalışan gönüllülere mültecilerin yasal hakları ve yasal konumunun ana hatlarını aktaran kısa bir eğitim verdi. Aynı hafta içinde bir gün İngilizce bir gün Türkçe olmak üzere yapılan eğitimle gönüllüler, mültecilerin Türkiyedeki haklarını detaylarıyla öğrendi.
Uluslararası Hukuk, Türkiyede İltica Sistemi ve Geçici Koruma Hakları ve Hizmetleri konu başlıklarıyla üç bölüm olan derslerin sunumunu ise Mülteci-Derden Avukat Ayşegül Yılmaz yaptı. Eğitimin odağında mültecilerin karşılaştığı gündelik sorunlar ve güvenlik konuları yer aldı. Eğitim süresince gönüllülerin akıllarına takılan konular soru-cevap yapılarak giderildi. Derste özellikle Mülteci statüsü ve Geçici Koruma statüsü arasındaki farklar üzerine yoğunlaşıldı.
TÜRKİYEDE SURİYELİLERİN STATÜSÜ
1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 Tarihli New York ek protokolü Türkiye tarafından coğrafi kısıtlama çekincesiyle kabul edilmiş ve iç hukukta yalnızca Avrupadan gelenlere mülteci statüsü tanınması kabul edilmiştir.
Türk hukukuna göre mülteci statüsünün tanınabilmesi veya bir yabancının mülteci statüsü talep edebilmesi için kişinin mülteci olmasına sebep olan olayın Avrupa ülkelerinde meydana gelmesi gerekir. Bu sebeple Suriyeliler Türkiyede mülteci statüsüne değil de Geçici Koruma statüsüne tabidir.
6458 Sayılı Kanunda Türkiyeye giriş yapan yabancılar açısından Geçici Koruma adı altında farklı bir statü tanımlanmaktadır. Kanuna göre kişilere geçici korumanın sağlanabilmesi için yabancıların ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlara gelen veya hali hazırda sınırları geçmiş olması gerekir.
Bu kişilerin Türkiyeye kabulü, Türkiyede kalışı, hak ve yükümlülükleri, Türkiyeden çıkışlarında yapılacak işlemler, kitlesel hareketlere karşı alınacak tedbirlerle ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasındaki iş birliği ve koordinasyon, merkez ve taşrada görev alacak kurum ve kuruluşların görev ve yetkilerinin belirlenmesi, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Geçici Koruma Yönetmeliğine göre; Suriyeden Türkiyeye gelen 2 milyon 655 bin 456 kayıtlı kişinin statüsü Geçici Korumadır ve bireysel prosedür olan şartlı mülteci statüsü için başvuru yapamazlar.
2 milyon 382 bin 83 kişinin ise kayıt dışı olduğu ifade ediliyor.
Geçici koruma statüsü ve mültecilik arasındaki farklar ise, sağlık, eğitim hizmetleri ve iş piyasasına erişim hususlarında kendini gösteriyor.
Tarihte Bugün
1856- Islahat Fermanı ilan edildi.
1937- Meteoroloji Genel Müdürlüğü kuruldu.
1945- Birleşmiş Milletler Beyannamesi Türkiye tarafından imzalandı.
1949- İstanbul Şehzadebaşında Özel Gazetecilik Okulu açıldı.
1997- Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirelin başkanlığında toplandı. 9 saat süren toplantıda, rejim aleyhtarı irticai faaliyetlere karşı alınacak tedbirler belirlendi.
Ne Nedir?
Metafizik: Doğa üstü konuları ele alan, bunları akıl yoluyla açıklamaya çalışan, evren ve insanla ilgili kanıtlanması ve çürütülmesi mümkün olmayan yorumlar getiren felsefe alanı metafiziktir.
Haftanın Etkinliği
Visegrad Grubu ortaklığına dayanarak, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan ve Slovakya filmleri İzmirde görücüye çıkıyor. Şehirdeki bu ilk Orta Avrupa Film Festivalinin teması ise Fantastik Dörtlü olarak belirlendi. Hezarfen film Galeri'nin düzenlediği ve İzmir Mimarlık Merkezi'nin ev sahipliği yapacağı, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakyanın işbirliğiyle gerçekleşen festival bugün başlayarak 5 Mart 2016 tarihine kadar sürecek.
Orta Avrupa Filmleri Afiş Sergisinin açılış töreni yarın saat 19.30da İzmir Mimarlık Merkezinde gerçekleşecek ve sergi 6 Mart tarihine kadar devam edecektir.
Günün Fotoğrafı
Fotoğraf:
Ağ Yapan Kadınlar Ly Hoang Long