Gerçek dost kromozom saymaz
Birleşmiş Milletlerin 21 Martı Dünya Down Sendromu Günü olarak ilan etmesinin ardından, o günü takip eden hafta boyunca Down sendromu konusunda farkındalık çalışmaları yürütülüyor. Onların da bizim gibi olduğu anlatılmak istenen etkinliklerle, bu rahatsızlığa sahip insanların ötekileştirilmemesi konusu anlatılıyor.
21 Mart (21/3) günü, Down sendromlu insanlarda 21inci kromozomun 3 tane oluşunun simgesi kabul edilerek Birleşmiş Milletler 10 Kasım 2011 tarihli kararı ile 21 Martı resmi Dünya Down Sendromu Günü olarak tanımıştır.
Peki nedir Down sendromu?
Down sendromu kişilerin vücudundaki hücrelerin 46 yerine fazladan bir kromozoma, yani 47 kromozoma sahip olmasıdır. İnsan vücudunda yer alan kromozomların 23 tanesi anneden 23 tanesi d babadan gelmektedir. Down sendromunda ise 21. kromozom 2 değil de 3 adet olmaktadır.
Down sendromu ilk olarak 1866 yılında İngiliz bir doktor olan John Langdon Down tarafından sınıflandırılarak sendrom olarak tanımlanmıştır.
Down sendromu, en sık görülen genetik farklılıklardan birisidir. Yaklaşık olarak yeni doğan her 800 canlıdan birinde görülmektedir. Net bir veri olmasa dahi ülkemizde 70 bin civarında Down sendromlu bireyin olduğu ifade ediliyor.
DOWN SENDROMLU BİREYLERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Down sendromlu bireylerde bazı fiziksel özellikler görülmektedir. Çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olması gibi özellikler bu bireylerde görülebilmektedir. Down sendromlu bebekler istisnalar olmakla beraber yaşıtlarından daha yavaş büyümektedir. Fakat uygun eğitim programları ile bu insanlar da birçok başarıya imza atmaktadır. Önemli olan onları hayatın içine çekmek ve dışlamamaktır.
İYİ BİR EĞİTİM GEREKLİ
Down Sendromlu çocuklar iyi bir eğitimle hayatlarını başarılı ve güzel bir biçimde devam ettirebilmektedir. Bu nedenle bu kişilere yeterli imkanlar sağlanmalıdır. Birçok Down sendromlu meslek edinerek, kendi yaşamlarını idame ettirebilecek potansiyele ulaşabilmektedir.
Down sendromlulara nasıl eğitim verilir?
Özel Eğitim: Down sendromlu çocuklar kendi aralarında farklılıklar gösterebilirler. Bu nedenle çocuğun ihtiyaçlarına ve özelliklerine uygun özel eğitim gerekmektedir. Bu eğitimler ile çocuklar sosyal ve duygusal gelişimi konusunda zorluk çekmez ayrıca; bilişsel ve motor gelişiminde de başarılı olurlar.
Fizik Tedavi: Down sendromlu bebekler bazı durumlarda fizik tedaviye de ihtiyaç duyabilmektedir. Bu tedavi yöntemi bebek iki aylıkken başlamalıdır. Egzersizler fizyoterapist tarafından yapılmalı ve düzenli olarak devam ettirilmelidir. Böylece çocuk kas gücü ve motor becerilerini kolayca kazanabilir.
Dil Terapisi: Down sendromlu çocuklarda konuşma geç gelişir. Erken dönemde başlanan dil terapisi ile ortalama 2-3 yaşında konuşma başlayabilir. Nadir rastlansa da bazıları çok geç konuşurlar. Hiç konuşamayan sayısı ise oldukça azdır. Bu nedenle dil terapisi de Down sendromlu bireyler için oldukça önemli bir eğitim şeklidir.
Down Sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Down sendromunu iyileştirecek veya yok edecek bir tıbbi tedavi yoktur. Tek yol eğitimdir. Her çocuk gibi Down sendromlu çocuklar da farklı zeka seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahiptirler. Burada kilit nokta çocuğun kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve doğru desteğin alınmasıdır.
Down sendromlu çocuklar da diğer çocuklar gibidir. Onların da beslenme, temizlenme, sevilme gibi ihtiyaçları vardır. Aynı bizim gibi sinirlenip ağlayabilir, mutlu olup gülebilirler. Down Sendromlu gençler de cinsel kimlikleri bulunan, ergenlik bunalımı yaşayan, aşık olan, kalbi kırılan, kardeşi ile kavga eden, kapıları vurup gürültülü müzik dinleyen, gülen, dans eden gençlerdir. Bizlerden eksik değil 1 fazladırlar.
Günün Haberi
Hawkingden 7 gezegen açıklaması
Geçtiğimiz gün NASA tarafından 39 ışık yılı uzaklıkta keşfedilen 7 gezegenin 3'ünde su bulunma ihtimalinden bahsedilmişti.
Büyük çalışmalarıyla bilinen Stephen Hawking keşfedilen 7 gezegen hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hawking yaptığı açıklamada, keşfedilen bu gezegenlere şu an için gitmemizin olanaksız olduğunu ifade etti. Ancak Hawking'i heyecanlandıran başka bir konu var. Hawking'e göre, eğer robotik nano gemileri lazerler desteğiyle ışık hızının yüzde 20'si kadar hızlandırabilirsek 240 yıl sonra bu gezegenlere bir uzay aracı göndermiş oluruz. Ünlü astrofizikçi bu fikri uygulanabilir bulduğunu belirterek, bundan heyecan duyduğunu dile getirdi. (Haber Uzay)
Günün Vegan Tarifi
Tofulu Karnıyarık
Malzemeler
4 tane patlıcan
100 gr tofu (baharatlı veya sade)
1 büyük soğan
6 tane sivri biber
6 diş sarımsak
1 çorba kaşığı salca
Yarım bardak su
1 çorba kaşığı tuzu azaltılmış soya sosu
Sıvı yağ
Tuz, kimyon, kırmızı pul biber, karabiber
Patlıcanlar sıvı yağda kızartılır, sonra alüminyum folyo ile kaplanmış fırın tepsisine alınır. Aynı yağda 4 biber kızartılır. Başka bir tavada 4-5 kaşık yağ ile soğan hafifçe kavrulur. Ufak doğranmış 2 biber içine atılır. Tofular küp küp doğranır ve sarımsaklarla birlikte içine atılır, hep birlikte 10 dakika daha kavrulur. Bol kimyon, soya sosu, tuz ve baharatlar da atılır. Tepsiye konulan patlıcanların ortası kesilir ve karışımla doldurulur, her birinin üzerine 1 biber konur. Salça ile kaynar su karıştırılır ve tepsinin içine dökülür. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 20 dakika pişirilir. Afiyet olsun. (Vegansef.com)