Sayfa Yükleniyor...
Ne yiyelim?
Soğuk havaların yüzünü göstermesi ile birlikte meyve ve sebze seçeneklerimiz de değişmeye başlamıştır. Özellikle kışın artan üşütme, nezle, grip gibi rahatsızlıkların engellenmesinde düzgün beslenmek çok önemlidir. Peki bu gıdalardan yeterli vitamini alabilmek için hangi aylarda hangi sebze ve meyveleri tüketmemiz gerekir? Bu sebze ve meyvelerin vücudumuz için faydaları nelerdir?
Ocak Ayı
Lahana: Lahananın en önemli özelliği güçlü bir antioksidan olmasıdır. Bu özelliği başta karaciğer olmak üzere bütün iç organların sağlığını korumasına yardımcı olur ve aynı şekilde vücudun geniş bir bölümünü kapsayan deri ve cilt sağlığını korur.
Greyfurt: En önemli antioksidanlardan biri olarak vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur. Kötü kolesterolü düşürücü özelliğe sahip. İçerdiği yüksek C vitamini sayesinde vücudun hastalıklara karşı dirençli olmasını sağlıyor, diş etini koruyor, diş eti kanamalarını engelliyor. Metabolizmayı hızlandırıyor. Kilo verme güçlüğü ve özellikle metabolizmasının yavaşlığından şikayetçi olanların yemesi gerekiyor.
Brokoli: İlk çalışmaları takip eden çalışmalarda brokolinin kolesterolü düşürme, kabızlığı önleme, iltihap geçirme, vücudu toksinlerden temizleme gibi pek çok farklı özelliği olduğu belirlemiş. Günümüzde ise zengin mineral, vitamin ve besin lifi içeriği ile beslenme uzmanlarının tüketilmesini önerdiği sebzeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Pazı: Besin değeri olarak ıspanağa benzeyen pazı A, C ve K vitamini ile folik asit bakımından zengin. Ayrıca E vitamini, demir, magnezyum ve kalsiyum mineralleri de bulunuyor.
Şubat Ayı
Kırmızı Turp: İdrara çıkışı hızlandırıyor ve ödem çözücü etki sağlıyor. Safra kesesi üzerindeki olumlu etkisi ile sindirimi kolaylaştırıyor. Kırmızı turp ayrıca kan şekerini yavaş yükselten bir sebze olduğu için şeker hastaları da rahatlıkla yiyebiliyor. Diş, diş eti, sinir, Saç ve tırnaklar için oldukça yararlıdır.
Kestane: Kompleks karbonhidratlar vücudun enerji kaynağıdır. Özellikle kış aylarında enerji depolamak, bedensel ve zihinsel yorgunluğu gidermek için kestane tüketmek gerekir. Kestanede bulunan demir kansızlığı önler, magnezyum ve fosfor ise kemik metabolizmasının önemli bileşenleridir. Sakinleştirici özelliği vardır stresin giderilmesine yardımcı olur.
Balkabağı: Balkabağında bulunan beta karoten sayesinde kalp hastalıklarında ve hiperlipidemi vakalarında kötü kolesterolün düşmesine yardımcı olur. Antioksidan özelliği sayesinde kansere karşı vücudun dirençli olmasını sağlar. Vücudu mikroplardan korur, bağışıklığın güçlenmesinde oldukça etkilidir. Balkabağı demir, potasyum, kalsiyum, fosfor gibi önemli mineralleri de içeriğinde barındırır. Bu sayede sağlıklı kemik gelişmesi ve kansızlığa karşı da önemli rol oynar.
Pırasa: Sindirimi düzenleyen besin lifi bakımından da oldukça zengin olan pırasa aynı zamanda A, C, K ve B6 vitaminleri için çok iyi bir kaynak.
Karnabahar: Bu sebze sağlık deposudur. Karnabahar, vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin bir besindir. İçeriğinde C,B1,B2 ve A vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, fosfor, fosfat ve demir minerallerini barındırır. Ayrıca bakır, demir, manganez ve çinko kaynağıdır.
Limon: Kronik hastalıklarla savaşmak için vücuttaki alkalin dengesini korumak çok önemli. Limon asit içermesine rağmen, tüketildiğinde vücudun alkalize olmasına yardımcı oluyor. İçerdiği C vitamini sayesinde vücut direncini koruyor ve grip gibi rahatsızlıklara yakalanma ihtimalinizi düşürüyor.
Mart Ayı
Yerli Muz: Muz, oldukça lezzetli ve sağlıklı bir meyvedir. Lif açısından oldukça zengin olan muz, sakaroz ve glikoz içerir ve vücudu besler. Muz, B1, B2, B6, C, D ve E vitaminlerini de içerir. Ayrıca sadece formda kalmak için enerji vermez, birçok hastalığı da önler.
Portakal: Zengin C vitamini içeriği sayesinde kış mevsiminde görülen hastalıklara karşı vücuda direnç kazandırır. Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonların daha çabuk atlatılmasını sağlar. İçeriğinde bulunan B vitamini ve fosfor sinir sistemini güçlendirir, bedensel yorgunluğun giderilmesinde faydalıdır. Karaciğeri güçlendirirken, kanı temizler ve vücuttaki zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar.
Havuç: Havuç, muhteşem bir A vitamini kaynağıdır. Havucu, düzenli olarak tüketiyorsanız A vitamini sorunu yaşayacağınızı zannetmiyoruz. Yemek ve salatalar yanında aperatif yiyecek olarak tüketildiğinden, tüketimi kolay olan besin kaynakları arasındadır. Bir porsiyon doğranmış havuçta ortalama yüzde 10 K vitamini, yüzde 6 C vitamini ve yüzde 2 kalsiyum bulunur. Yüksek miktarda A vitamini içerir. A vitamini karaciğer için çok faydalıdır, içerdiği diğer besinler aynı zamanda göz ve kemik sağlığına faydalı olduğu bilinmektedir. B6 vitamini, bakır, folik asit, tiamin ve magnezyum içermektedir. Zengin mineral ve besin kaynaklarından dolayı aşırı şekilde tüketilmemesi gerekir.
Tere: Çok iyi bir C vitamini kaynağı olan tere, aynı zamanda çok iyi bir K vitamini kaynağıdır. Tere, B6 vitamini ve folat bakımından iyi bir bitkidir. Ayrıca tere, manganez ve fosfor mineralleri bakımından zengin olmakla birlikte, magnezyum, potasyum, demir ve kalsiyum gibi mineraller de içermektedir.
Günün Vegan Tarifi
Pazı Çorbası
Malzemeler
7-8 adet pazı yaprağı
3 yemek kaşığı arpa şehriye
3 su bardağı su
1 su bardağı vegan krema
2 diş sarımsak
2 çorba kaşığı un
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
Zeytinyağı
Yapılışı
Pazı yapraklarını yıkayın ve sap kısımlarını çıkarttıktan sonra, boylamasına ikiye ya da üçe böldükten sonra ince ince doğrayın. Çorbayı pişireceğiniz bir tencereye suyu alın ve kaynamaya başladıktan sonra içine arpa şehriyeleri ilave edin. Arpa şehriye kaynamaya devam ederken terbiyesini hazırlayın. Vegan krema ve unu tamamen karışana dek bir çırpma teli yardımıyla çırpın ve kaynayan arpa şehriyenin suyundan da biraz ilave ederek seyreltin. Sarımsakları, ocakta kaynamakta olan arpa şehriyeye rendeleyerek ilave edin. Hazırladığınız terbiyeyi çorbaya, sürekli karıştırarak ve azar azar ilave edin. Koyulaşana dek karıştırarak pişirin. Çorba koyulaştıktan sonra, doğradığınız pazı yapraklarını da ekleyin ve bir iki taşım daha kaynattıktan sonra ocağın altını kapatın. Çorbayı servis kaselerine aldıktan sonra, bir sos tavasına zeytinyağını alın ve içerisine kırmızı toz biberi ilave ederek sosunu hazırlayın. Hazırladığınız bu sosu kaselerdeki çorbaların üzerine gezdirin ve sıcak sıcak servis edin. (Yemek.com)