Yeşilin faydaları

Soframızda; yemeklerimizde, özellikle de salatalarımızda kullandığımız yeşilliklerin vücudumuza oldukça büyük faydası vardır. Beslenme uzmanları bu gıdaları yemeklerimizin yanında mutlaka tüketmemiz gerektiğini tavsiye etmektedir. Roka, dereotu, maydanoz, nane ve marul gibi birçok besin; birçok rahatsızlıkla da mücadele etmemizi sağlamaktadır.

Peki hangi yeşilliğin nelere faydası vardır?

Tere otu: Vücut  ısısını dengeye getirir. Adet kanamasını söktürme özelliği de vardır. Ayrıca çok eski zamanlarda bu şifalı bitki ile kirlenen ve yağlanan saçlar yıkanırdı. Kirli saçları temizleyici özelliği de vardır. Ayrıca saç dökülmesini de engeller. Saçların daha bakımlı olmasına yardım eder ve kolay uzamasını sağlar. Metabolizmayı hızlandırır. Bu sayede kilo almayı engelleyici bir yapısı vardır. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Şeker hastalığı yani diyabet rahatsızlığı olan kişilerde bolca bu şifalı bitkiden tüketmelidir. Şeker hastalığı olanlara büyük fayda sağlar. Çıbanların kolay geçmesine yardım eder. Nefes darlığı olan kişilere de iyi gelir.

Fesleğen: Latince adı ocimum basilicum olan fesleğen öncelikle sindirim sistemini ve sinir sistemini olumlu etkiler; şişkinlik, mide krampı, kolikler ve sindirim problemleri kullanım alanıdır. Mide bulantısını yatıştırması da fesleğenin faydaları arasındadır. Bağırsak parazitlerini öldürebilir. DNA’nın yapısını ve hücreleri korur. Bağışıklık sistemine katkı  sağlayan beyaz kan hücrelerinin yapısını korumaya yardım eder. Yaşlanma karşıtıdır, yaşlılığın etkilerini azaltır. Kalbi korur. Kalp ile dost bir bitkidir. Antibakteriyel özelliği vardır. Yatıştırıcı etkisi sayesinde, sinirlilik, depresyon, gerginlik, stres ve uykusuzluk durumlarında yardımcı olur. Strese iyi gelir.

Roka: Turpgiller familyasına ait olan bitkilerden birisi olan rokanın en büyük özelliği barındırdığı C vitaminin yüksek olmasıdır. Rokanın içinde aynı zamanda K ve P vitamini bulunmaktadır ve çeşitli birçok minerali barındırmaktadır. Roka vücudumuzu hastalıklara karşı korur.

Roka iştah açar, midemizi güçlendirir. Sindirimi de kolaylaştırır ve bu sayede hazımsızlık problemleri sona erer. İdrar söktürmeye yardımcı olur. Roka kanın temizlenmesini sağlar, sarılık hastalığına karşı da etkilidir. Roka aynı zamanda karaciğerden kaynaklı ağrıları giderir. Roka vücudun kuvvet kazanmasını sağlar. Roka bağışıklık sistemini güçlendirir. Zararlı maddelerin ise vücuttan atılmasını sağlar.

Maydanoz: Maydanozun yaprağı ile beraber kökü, sapı ve tohumu da vücut için sayısız fayda barındırır. Kadınlarda regl döneminde tüketildiği takdirde kanamaların düzene girmesini sağlar. Maydanoz; A, B1, B3, C ve E vitaminleri ile birlikte, kalsiyum, magnezyum, fosfor, sodyum, bakır ve kükürt de barındırır. Maydanozun idrar ve safra söktürücü özelliği vardır. Ağrıları giderir, vücuda güç verir, gazın dışarı atılmasını sağlar. Maydanoz grip ve nezleyi giderir, kanı temizler, ateş düşürür. Sinir hastalıklarına, damar sertliğine ve kansızlığa iyi gelir. Maydanoz; kulak ve diş ağrısına da iyi gelmesi ile bilinmektedir. Sapları çay gibi demlenip içilirse ses kısıklığını giderir.

Taze soğan: C vitamini için iyi bir kaynaktır ve yeşil kısmı beta karoten sağlar. Soğanda bulunan adenozin isimli madde pıhtı oluşumunu önleyerek kalp krizlerinin önlenmesine yardımcı olur. Araştırmalar ayrıca soğanın HDL seviyesini artırarak da koruyucu etki sağladığını göstermiştir. Bol miktarda soğan yemek yüksek kan basıncını da önlemeye yardımcı olabilir.

Nane: İnsan vücuduna sayısız faydaları olan nane aynı zamanda yemeklere lezzet katması ile bilinmektedir. Nane iştah açar, sinirleri yatıştırır ve vücuda rahatlık verir. Strese ve baş ağrısına iyi gelir, spazm ve kalp çarpıntısı riskini de azaltır. Nane ayrıca sindirimi kolaylaştırır, gaz söktürücüdür. Salatalarda ve yemeklerde kullanıldığı takdirde bize her öğünde fayda sağlar. Kokusuyla da muhteşem yemekleri yapmamızı sağlayan nane ayrıca ülsere, mide yanmasına, mide bulantısına, mide ağrısına iyi gelir. Diş ağrısı ve ağız kokusunu giderir, anne sütünü arttırır.

Nane çay olarak tüketildiği zaman ise boğaz kuruluğuna iyi gelir, mide ekşimesini azaltır, sindirime yardımcı olur, kronik ağrıları azaltır, kas ağrılarını hafifletir. Alerjik öksürüğe iyi gelir, astıma iyi gelir, stresi azaltır, sakinlik verir, antioksidan etkisi vardır.

Dereotu: Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde yetişen dereotu, tek yıllık bitki olarak bilinmektedir. Genellikle salatalarda kullanılan dereotu, aynı zamanda yemeklerde de kullanılmaktadır. Dereotu mide bulantıları ile karın ağrısını giderir. Ağız kokusuna ve sindirim sistemi problemlerine de iyi gelir. Dereotu ayrıca emziren kadınlarda sütü arttırır. Dereotu tok tutma özelliğine de sahiptir ve lifli olmasından ötürü hazmı kolaylaştırır.

Marul: Genellikle salataların içerisinde kullanılan marulun vücudumuza sayısız faydası bulunmaktadır. Marul, anti iltihap özelliğine sahip bir besin kaynağıdır ve kolesterolü düşürür. Sinir hücrelerini de koruyan marul, kemik sağlığını destekler, iyi bir uyku çekmenize yardımcı olur. Marul ayrıca; anti mikrobiyal ve antioksidan özellikler göstermektedir. Son olarak marul, kaygı ve endişe bozuklukları ile mücadelede önemli bir bitkisel besin kaynağıdır. Kilo vermenize yardımcı olan marul, saç ve cilt güzelliği için de faydalı bir sebzedir.

Günün Haberi

6.300 yıllık süpernova tasviri

Hintli araştırmacılar 50 yıl önce Keşmir'de bulunan taşlar üzerinde oyma tekniğiyle çizilmiş süpernova çizimleri keşfettiklerini ileri sürdüler.  Keşmir'in en eski yerleşim alanı olan Burzahama'da bulunan çizimler MÖ 4.300'lü yıllara dayanıyor. Himayala bölgesinde yer alan Keşmir'de taş üzerine oyularak çizilen tasvirlerin ilk etapta bir av sahnesini canlandırdığı düşünülüyordu. Ancak bir zaman sonra çizimlerdeki iki gök cismi Hintli bir bilim insanının ilgisini çekti. (Haber Uzay)

Günün Vegan Tarifi

Yulaf Lapası Tatlısı

Malzemeler:

1 çay bardağı yulaf ezmesi

2 çay bardağı su ya da soya sütü

1 yemek kaşığı chia

1 çay kaşığı tarçın

1 adet muz

Ceviz, badem

Kuru üzüm, kuru kayısı

Kuru incir, nar

Yulaf Lapası Tatlısı Yapılışı:

Öncelikle lapamızı hazırlayacağımız tencereyi çıkarıyor ve ocağa alıyoruz. Daha sonra suyumuzu ya da bitkisel sütümüzü, yulaf ezmemizi, chiamızı ve tarçınımızı tencerede bir araya getirerek karıştırmaya başlıyoruz. Muzu ezerek tenceredeki karışımın içerisine ekliyoruz. Katılaşmaya başlayan lapanın altını kapatıyoruz ve cam kaselere paylaştırıyoruz. Yulaf lapamızı daha sonra ceviz, badem, kuru meyveler gibi besinlerle süslüyoruz ve servis ediyoruz.

Yeşilin faydaları