2

Gazetecilikte Yeni Bir Uzmanlık Alanı: Bağımlılık Gazeteciliği


  • Oluşturulma Tarihi : 16.08.2024 09:15
  • Güncelleme Tarihi : 16.08.2024 09:15

Günümüzde internet teknolojileri sayesinde sonsuz bilgi akışı içinde karmaşıklaşan dünyada doğru bilgi açısından insanın yol haritasını belirlemesi kolay değildir. Bu bağlamda uzmanlaşma artan karmaşıklıkla başa çıkmak için mümkün olan tek stratejidir ve bu hayatın tüm alanları için geçerlidir. Gazetecilik de bu konuda bir istisna değildir. Gazetecilik aşırı bilgi yüklemesi ile karmaşıklaşan bilgi toplumunda alıcılara yön gösterme görevini yerine getirmesi gerekiyor. Uzmanlaşmış gazetecilerin görevi, büyük miktarda dağınık bilgiyi işleyerek kullanılabilir bilgiye dönüştürmek, yani incelemek, önemli olanı seçmek ve önemsiz olandan ayırmaktır. Bağımlılık alanında da medyada pek çok bilgi kirliliği mevcuttur ve doğru ve ikna edici bilgiye ulaşmak kolay değildir. Zira bu alanda uzmanlaşmış medya profesyonelleri yok denecek kadar azdır. Dezenformasyonun hızla dolaştığı iletişim mecralarında iyi gazeteciliğe duyulan ihtiyaç azalmıyor, aksine artıyor. Alıcıların öncelikle bağımlılığı önleyici tedbirler konusunda bilgilendirilmeye ve bağımlılık durumunda nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiği konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bağımlı yakınları bu bireyleri rehabilitasyon ya da tedaviye ikna etmek için nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda yardıma ihtiyaç duyuyor. Elbette bağımlılık zorlu tedavi süreci olan bir hastalık. Bu hastalığa bireylerin düşmemesi için toplumda farkındalık yaratmak çok önemlidir. Bu farkındalığın en temel ajanı da medyadır. Ancak geleneksel medya ve çok yönlü gazetecilik bağımlılık konusunda artan bilgi talebini yeterli bir şekilde karşılayamıyor. Bir yandan, tek taraflı doğrulanmayan eksik araştırmaya dayalı, yanlış veya yanıltıcı habercilik, diğer yandan yazım ve dilbilgisi hataları içeren sansasyonel içerikler vb. güven ve prestij kaybına neden oluyor. Yeni medya ortamında bağımlılık konusunda iyi gazetecilik mümkün müdür? Elbette konuda uzmanlaşmak fark yaratır. Gazetecinin kendisini konuya adayarak, azim ve dirayetle eleştirel bir bakış açısıyla, çok perspektifli araştırma ve anlaşılır yazım için yeterli zaman ve çaba harcaması gerekiyor. Araştırma alanlarında siyasi kararlar, sübvansiyonlarda ya da yasalarda neye göre kim karar veriyor? Çıkar çatışmalarından arınmış mı? Toplumun bütününe mi yoksa sadece bir kısmına mı fayda sağlıyor? Bu soruları araştırmak cevap almak, ısrarla takip etmek gerekir. Yasaların boyutlarını eleştirel bir gözle inceleyebilmek ve tedbirler ile yasaların uygunluğunu değerlendirebilmek gerekir. Bağımlılık gazetecisi olarak siyasetle yeterince ilgilenmek zorundayız, zira bağımlılık sorunu, sadece sivil toplum kuruluşları (STK’lar) tarafından çözülemez, siyasi kararlar gerektiren küresel bir kriz haline gelmeye başlamıştır ve dolayısıyla temel bir siyasi meseledir.

Günümüzde iletişim alanında lisans ve yüksek lisans programları özel konu uzmanlıklarına sahip olması gerekiyor. Uzmanlaşmış gazetecilere yönelik artan talep, modern toplumun gelişimiyle el ele gitmektedir. Geçmişte sağlam bir genel eğitim güvenli bir temel sağlarken, bugün bağımlılık alanında olduğu gibi, birçok alanda uzmanlık bilgisi gerekmektedir. Ayrıca bilgi giderek daha hızlı yayılıyor. Bazen olaylar çok hızlı gelişiyor ve dünyanın her yerinden ve akla gelebilecek her konuda haberler neredeyse her dakika iletiliyor. Kamuoyu için tüm bu bilgileri doğru bir şekilde kategorize etmek giderek zorlaşıyor. Sonuç olarak, sadece haber vermekle kalmayıp aynı zamanda açıklama ve analiz de yapabilen uzmanların sağlam temellere dayanan katkılarına olan talep giderek artıyor. Günümüzde bağımlılık hızla toplumu sararken, bağımlılık gazeteciği konunun önemine rağmen henüz bir alan olarak hak edilen konumda değildir. Bağımlılıkla ilgili sorunlar gün geçtikçe toplumda veba gibi yayılıyor. Bağımlılığın gelecek yıllarda ulaşacağı yıkıcı etkileri ve hangi önlemlerin bunlara karşı koymaya yardımcı olabileceğini belirleyen fiziksel yasalar hakkında haberler siyasal tartışmaların gölgesinde kalıyor. Oysa bağımlılık haberciliği ülkelerin sürdürülebilir kalkınmasının temel değerleri çerçevesinde önemli hale gelmiştir. Bağımlılık ile ilgili makaleler genellikle “Bağımlılık nedir?”, “Ne gibi etkileri var?”, “Uluslararası bağımlılık konusunda anlaşmaların şartlarını nelere göre belirliyor ve buna yönelik ülkelerin aldıkları önlemler, bağımlılık konusunda tedavi yöntemleri, suç olayları ve vaka örnekleri, istatistikleri vb. açıklamaktadır. Bağımlılık haberciliğinde ise olumsuz etkileri konusunda “felaket haberciliği” zihniyetinin baskın olduğu görülmektedir. Bu bağlamda bağımlılık konusuna habercilik yaklaşımı eylem ve çözüm seçenekleri olmadan olumsuzlukları körükleyici bir şekilde iletilmemelidir. Umutsuzluk ve karamsarlığın toplumda harekete geçme isteği yaratmadığının farkına varılması, bağımlılık iletişimcilerinin bu perspektifleri ele alırken genellikle temkinli olmaları gerekiyor. İnsanlara çok basit ama sağlıklı yaşam kalite güvencesini temel alarak hitap edilmesi ve bilgi verilmesi önem taşıyor. Bağımlılıktan uzak hayata dair daha çekici, spesifik, hayatın içinden örnek resimlerin olduğu haberler yapmak gerekiyor. Bu yaklaşım, bağımlılıktan uzak olmak ile gündelik yaşamı son derece doğal bir şekilde birbirine bağlayan, eylemlerimiz ile bağımlılık arasındaki bağlantıları gösteren ve nasıl sağlıklı yaşam dostu bir şekilde yaşadığımızı aktaran haber ve makaleler uygun bir örnek olabilir. Toplumda bağımlılığın ne kadar artış gösterdiği ve bağımlılık nedenli suç haberleri dışında, gazeteciler haberlerini bağımlılıktan uzak sağlıklı yaşamanın çevremiz üzerindeki etkilerinin belki de çoğu zaman bariz olan gündelik hayattaki bağlamını kurmak için kullanabilirler. İnsanların bağımlılıkla ilgili gerçekleri sosyo kültürel durumuna göre çok farklı algılayabiliyor. Bağımlılık yapıcı unsurlarla ilgili bilgiyi duyduğumuzda, o bilgiyi kendi bilgi deneyim ve kültürel birikimimizle ister istemez yorumluyoruz. Elbette bu kişisel yorumdan kaçınmak zordur, fakat bunun farkına varabilir ve eğer istersek buna karşı koymaya çalışabiliriz. Bağımlılık iletişimi bu nedenle direnç ya da kabulle karşılaşır. Bu nedenle, hedef guruplarının özelliklerine uygun yaklaşım göstermek gerekiyor. Bu gruplar için nasıl bir yorum tarzı ve bu yorumun hangi etkileri yarattığı konusunda araştırmalar yapılmaya ihtiyaç vardır. Bu bağlamda iletişimcinin içinde bulunduğu toplumun temel dinamiklerini bilme, olay ve olgular arasında sosyal ve tarihsel bağlantılar kurabilme, ele aldığı konuyu, gazetecilik mantığı içinde çok boyutlu bir şekilde işleyerek insanların anlayabileceği düzleme oturtabilme ve dili etkin kullanabilme becerileriyle bağdaştırmalıdır. Uzmanlara göre, bilgi tek başına insanları harekete geçmeye motive etmek için yeterli değildir. İnsanların “uygulanabilir yollar görmeleri ve bunları seçebileceklerini hissetmeleri” gerekiyor.

Sanat ve kültürün, müziğin, şiirin ve tiyatronun bağımlılık iletişimindeki olası rolü de daha fazla dikkate alınmalıdır. Bağımlılıkla ilgili felaket haberciliğinin yarattığı bunalmışlık ve umutsuzluk hissiyle nasıl başa çıkılacağı sorusunun cevabı sanat ve spor olduğu unutulmamalıdır. Başka bir deyişle, bağımlılık boşluk hissinden kaynaklanıyor, sanat, kültürel ve sportif aktiviteler bağımlılığın olmazsa olmaz panzehridir. Bağımlılık olgusunun özellikle teknoloji bağımlılığı ile birlikte maalesef geleceğin en önemli konusu olacağı aşikârdır. Bu açıdan yayın organlarının yazı işerinde bağımlılık departmanları oluşturularak, gazetecilerin bu alanda uzmanlık geliştirmesi şarttır. Bu alana ilgi duyan genç gazetecilere tavsiyem tutkuyla bağlı olduğunuz, uzmanlaştığınız, derinlemesine araştırdığınız, çok iyi bildiğiniz bir konu olması önemlidir. Benin fikrime göre bağımlılık konusunda medyada uzmanlaşacak genç yeteneklere acilen ihtiyaç var!

Gazetecilikte Yeni Bir Uzmanlık Alanı: Bağımlılık Gazeteciliği
Prof. Dr. Dilek Takımcı
Yazarımız Kim ?

Prof. Dr. Dilek Takımcı