Sayfa Yükleniyor...
Kartalkaya süreci her birimizi derinden etkilemiş, farklı noktalarda da zihinlerimizde soru işaretleri uyandırmıştır. Yaşadığımız acı olayın etkilerinde bireysel sorumluluklarımızın farkına varmak kadar sonrasında da nasıl davrandığımız oldukça önem arz etmektedir. Böylesi yaşanmış bir acı olayın ardından her şeyin olağanmış gibi yaşanması hüznümüzü daha da farklı boyutlara taşımıştır. Çünkü, acıyı duymak ve yaşamlarımızı bu doğrultuda belirli bir döngüde devam ettirebilmek böylesi acı sonuçları gelişen olayın ardından belirli bir zaman periyodunda olayı unutmadan yaşamlarımızı yönetmek oldukça önemlidir. Çünkü, ancak o zaman gerçekten insan olabiliyorsunuz. İnsan olabilmek, başkasını anlayabilmek demektir. İnsanların iyiliğini düşünmek, gönenci için uğraşmak, onların onurunu koruyacak şekilde davranmak, onlara zarar vermeyen süreçler içerisinde yer almak ve özellikle merhamet, vicdan kavramları ekseninde yaşamlarımızı şekillendirebilmek çok önemlidir. Tam da bu noktada olduğunuzda özellikle merhamet, vicdan süzgecinden olayları geçirdiğinizde etik düşünüşe yönelmiş oluyorsunuz. Böylesi felaketler geçmişten bugüne değerlendirildiğinde birçok bağlamda karşı karşıya kalınmakta ve en çok da belki kendimize soruları yöneltmek, özellikle bireysel bağlamdaki kendi sorumluluklarımızı yeniden hatırlamak ve bu bağlamda da toplumsal bir dokunuş süreci içerisinde olmamız gerekmektedir. Geçmişten günümüze baktığımızda, değerler sisteminde bazı kıymetli olan kavramların yavaş yavaş yerini değiştirdiğini görmekteyiz. Etik düşünmek, etik duyarlık eksenlerinde yaşamlarımızı yönetebilmek, bu bağlamda doğru davranış ve tutumları sergileyebilmek oldukça önemlidir. Bu konuştuğumuz konular böylesi felaketlerde gündeme dahil gelmemiş olabilmekte, bizleri üzen farklı davranış ve tutumlar olabilmektedir. Fakat zaman zaman, her toplumda olabildiği gibi bizim içimizde de özellikle belki 21. yüzyılın tüm dünya üzerinde getirdiği etkilerden dolayı farklı düşünüşler, farklı yaklaşımlar, hatta bizleri üzen, gördüğümüzde anlamlandıramadığımız ne yazık ki davranış ve tutumlar olabilmektedir. Değerler öğretiminin yeniden ele alınması, etik ilke ve değerler doğrultusunda yaşamanın öneminin ortaya konulması kaçınılmazdır. Çünkü etik; “Mutlak iyi nedir? Mutlak doğru nedir? Ne ile olanaklıdır? Doğruya ve iyiliğe yönelmek neden anlamlıdır?” bunu inceleyen bir disiplindir. Çok küçük yaşlardan itibaren etikle buluştuğumuzda, etik ilke ve değerlerin önemini idrak ettiğimizde, değerler öğretimimiz gerçekleştiğinde, özellikle “neyi neden yapmalıyım?” ya da “yapmamalıyım” düşüncesini içselleştirdiğimizde ve bir olay karşısında herhangi bir davranışımıza karar verirken, vicdanımızın önemini ortaya koyduğumuzda, bunların anlamlılığına inandığımızda zaten farklı boyutlarda farklı başlıklar üzerine odaklanacağız.
Yaşadığımız derin hüsranın ardından bölgede hemen hiç aksamadan devam eden kayak süreçleri gibi ülkemizi çok derinden etkileyen yaşadığımız olay sonrası insan davranışına belki de yakıştıramadığımız davranışları konuşmuyor olacağız. Farkına varmak, etiğe yönelmek, etik düşünmenin önemini algılatmak ve çok küçük yaşlarda bir eğitim sistemi içerisinde olabilmek gerçekten çok önemlidir. Her zaman bizi mutlu eden, bizi sevindiren durumlar değil acı veren, üzüntü veren belki ciddi anlamda yas süreci içerisinde kalmamıza neden olan durumlarla karşı karşıya kalabilmekteyiz. Her ne koşul olursa olsun, insan olduğumuzu unutmamak ve içinde bulunduğumuz zorlu durumlardan, karanlık günlerden aydınlığa çıkmamızın belki de en önemli bileşenin “insan özüne yakışır kavramlar ekseninde davranmak” olduğunu hatırlamak ve bunlar doğrultusunda sadece bireyselliğimizi değil, başkalarının da iyiliği üzerine odaklanarak yaşamlarımızı devam ettirmek, bizleri anlamlı kılacak. Böylesi zorluklardan çıkartacaktır diye düşünüyorum. Bu süreci yönetirken de bireyler toplumu oluşturur. Bireylerin o kıymetli değişim ve dönüşüm süreci toplumun da bu bağlamda sağduyu kazanmasına, iyiliğe yönelmesine neden olacaktır. Bireysel sorumluluklarımız oldukça önemlidir. Etiğe ulaşmak, etikle beraber yol almak bizi besleyecek, değiştirecek ve dönüştürecektir.