Sayfa Yükleniyor...
İkincil travma, kişinin başkalarının acılarını dolaylı yoldan deneyimlemesiyle ortaya çıkan psikolojik bir tepkidir. Bireyler travmayı sadece doğrudan değil aynı zamanda dolaylı yoldan bir olaya şahit olarak, durum hakkında sürekli bilgi edinerek de deneyimleyebilir. Özellikle travmaya maruz kalan insanlara sürekli destek veren meslek gruplarında (muhabirler, psikologlar, sağlık çalışanları, sosyal hizmet uzmanları, ilk müdahale ekipleri vb.) bu duruma sıkça rastlanır.
İkincil travmanın temel nedeninin bazı bilim insanları tarafından empati kurabilme yetimiz olduğu söylenir. Hatta ikincil travma bir süre sonra empati yorgunluğu ve tükenmişliği de beraberinde getirebilir. Bireyler uzun süre acı verici olaylara tanık olup o kişilerle birebir çalıştığında istemeden o olayları düşünebilir, kaygı ve uyku bozukluğu yaşayabilirler. Bu nedenle bu durum bir süre sonra özel hayatı ve mesleki performansı da etkiler. Kişiler artık olaylara karşı hissizleşebilir ya da aşırı tepki verebilir, mesleklerine karşı ilgileri azalabilir hatta mesleklerinin anlamını sorgulayabilirler. Bu nedenle bu meslek gruplarına mensup olan bireylerin öncelikle kendilerini korumaları gerekir. İkincil travmanın etkilerinden korunmak için alınabilecek birkaç önlem vardır. İlk olarak, süpervizyon alabilirler. Böylece hem yalnız olmadıklarını bilirler hem de olaylara karşı daha profesyonel bir bakış açısı geliştirebilirler. İkinci olarak, terapi alabilirler. Bir uzmanla birlikte işlerinin getirdiği duygusal yükle daha kolay bir şekilde baş edebilirler. Ayrıca, iş-yaşam dengesini kurabilir ve öz bakımlarına önem verebilirler. Burada tabii ki de sorumluluğun önemli bir kısmı da iş yerlerine düşer. Özellikle, böyle zorlayıcı işlerde çalışan kişileri yoğun mesai saatlerine maruz bırakmaktan kaçınmak, destekleyici bir iş ortamı sunmak, işyerlerinde travmaya duyarlı normlar edinilmesi hayati bir önem taşır.
Unutulmaması gereken en önemli şey çalışanların mesleklerini icra ederken önceliklerinin kendilerini korumak olmasıdır. Örneğin, uçak düşerken yanında bir çocuk veya yardıma muhtaç biri olsa bile kişi önce kendi oksijen maskesini takmalı, sonra yanındakine yardımcı olmalıdır. Çünkü başkasına faydamızın olabilmesi için önce kendimiz sağlıklı ve işlevlerimizi düzgün bir şekilde yerine getirebiliyor olmamız gerekir. Bu nedenle mesleğimizi yaparken önce kendi mental sağlığımızı korumaya çalışmalı sonrasında etrafımızdaki kişilere iyi gelmeye çalışmalıyız.