Sayfa Yükleniyor...
Yapay Zekâ’ya sormuşlar, dünyada 2024 için ne tahmin ediyorsun diye, “Silah ve sandık” diye yanıtlamış. Yani savaşların devam edeceği ve önemli seçimler yapılacağı öngörüsünde bulunmuş. Herhalde Amerika’da Trump’ın yeniden gelme ihtimali olan seçimleri kastetmiş olacak. Rusya, Hindistan ve Meksika’da da seçimler var ama ABD Başkanlık seçimleri kadar belirleyici olmayacak. Trump’ın seçimi kazanması olasılığını Yapay Zekâ savaş kadar önemli görüyor olsa gerek. Gerçekten, Trump bir daha kazanırsa ABD’de demokrasi dahil birçok şey altüst olacağa benziyor. Savaşa gelince, doğal olarak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının süreceğini tahmin etmek zor değil. Yıl sonu yaklaşırken hâlâ devam eden İsrail’in Gazze’yi acımasız işgalinin de 2024’te barışçı biçimde sonuçlanacağını düşünmek pek mümkün görünmüyor.
Yapay Zekâ henüz insanoğlunun denetim alanının sınırlarını şimdilik aşabilmiş değil. Ama gelecek pek öyle görünmüyor, zira önümüzdeki yıl daha geniş bir uygulama ortamı bulacağı ifade edilen “otonom sistemler”in hayatımızda nasıl bir devrim yaratacağını bilemiyoruz. Umarız bu yenilikler olumlu yönde olur, dünyamızda ve ülkemizde bilim ve teknolojide insanlığın iyiliği için güzel, umut verici, ferahlatıcı gelişmeler yaşarız.
Biz yine 2024 tahminine dönersek, Yapay Zekâ’nin bilemediği ya da hesaba katmadığı ciddi gelişmeler de yaşayacağımızı, örneğin küresel ısınma tehlikesinin süreceğini, son yıllarda Avrupa ülkelerinin kâbusu haline gelen, ülkemizi de yakından ilgilendiren düzensiz göçün sorun olmaya devam edeceğini söyleyebiliriz.
Rusya-Ukrayna savaşının nasıl gelişeceği doğal olarak merak konusu olmaya devam ediyor. Sahadaki duruma bakarsak, Batı’nın milyarlarca dolarlık askeri malzeme yardımına rağmen, Ukrayna’nın cephelerde başarı kazanamadığını, Avrupa’da ise Ukrayna’ya desteğin ve ilginin yer yer azalmaya başladığını, en kötüsü, savaşın Avrupa’nın istikrarını sarsmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu durumun Rusya ile Çin arasında yakınlaşmaya neden olduğu da bir gerçek. Tartışmalı bir konu da Mart ayında Uluslararası Ceza Mahkemesinin Putin hakkında verdiği tutuklama kararının ne derece uygulanabilir olacağıdır. Batı’nın Ukrayna’yı NATO’ya alması da hayli uzak bir ihtimal olarak görünüyor, ancak Ukrayna’nın Avrupa Birliği üyeliğinin ilerletilmesi gerçekçi bir tahmin sayılabilir. Peki bu savaş biter mi? Kolay bitecek görünmüyor, hatta Rusya’nın bu savaşta “kirli bir zafer” kazanacağını, ancak bölgede istikrarsızlığın uzun yıllar süreceğini öngören karamsar yorumlar da dikkati çekiyor.
Öte yandan, Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı saldırının ardından İsrail’in Filistin halkına karşı giriştiği gaddarca katliamın, siyasi yönden nasıl bir Orta Doğu tablosu bırakacağı bilinmiyor. Filistin sorununda İsrail’in iki devletli çözüme yanaşmadığı, hatta bu fikirden daha da uzaklaştığı tahmin ediliyor. Aslında İsrail’in tek istediği şey daha geniş toprak, daha büyük bir İsrail ve daha elverişli bir güvenlik çemberidir. Son yıllarda İsrail’in Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas ile ilişki kurması, Suudi Arabistan ile yakınlaşması, Filistin meselesini Arap rejimleri nezdinde ikinci plana düşürmüştü. İsrail’in Suudi Arabistan ile barışçı nükleer işbirliği konusunda temaslarda bulunduğu iddiası da konuşuluyor. İsrail’in karşısında yer alan İran’ın ise Hamas’a ve Hizbullah’a yardıma devam edeceğini, ancak bu tutumunu savaşmayı göze alacak kadar ileri götüremeyeceğini tahmin etmek mümkün.
Dünya geneline baktığımızda, önümüzdeki yılda da ABD’nin Çin ile stratejik rekabetinin siyasi ve ekonomik açıdan başat küresel mesele olmaya devam edeceği anlaşılıyor. Diğer önemli küresel sorunlardan biri olan iklim krizi ise dünyamızda belki de artık geri dönülmez noktalara gelmiş durumda. Ne yazık ki bu yıl yaşadığımız çevre felaketlerini; caddeleri dereye çeviren yağmurları, kuruyan gölleri, orman yangınlarını gelecekte de yaşamaya devam edeceğiz.
Sonuç olarak, dünyamız için iyimser tahminlerde bulunmak kolay görünmüyor. Yine de umutlu olmaya devam edelim. Kim bilir belki tıp alemi kanserin aşısını bulur. Belki iklim krizinde devletler karbon salınımının ciddi oranda düşürülmesi için anlaşırlar.
Yeni yılın insanlığa umut, mutluluk, esenlik, bolluk ve sağlık getirmesini dileyelim.